Muhabbet Fedâileri

Dünya hayatında insanın başına açılmış olan en büyük dava ''İMAN'' davası.Manevi değerleri tarip edilen insanlık Kur'an'a ve Rasulullah (a.s.m)'ı okumaya ve anlamaya şimdi daha da muhtaç.Ebu Davud (r.a) ,Hz.Peygamber (a.s.m)'dan 4000 hadis-i şerif rivayet etmiştir ve 3800 hadis-i şerifi kitap haline getirmiştir.Kim bu hadis-i şeriflerden 4 tanesini yerine getirirse ''Kamil mümin olur'' demiştir.Bu hadis-i şerif'lerden biri: ''Helaller ve haramlar bellidir, kim bu ortasındaki şüpheli şeylerden uzak durursa kemale erer.''


İçinde bulunduğumuz dünya hayatında doymak bilmeyen bir nefisle karşı karşıyayız.18 yaşında bir genç.Anne ve Babasından bu yaşına kadar Allah (c.c) ve Peygamber (s.a.v) ile ilgili hiçbirşey duymamış.Aileside bunu sözde ''Medeniyet, Çağdaşlık ve Laiklik ''adına yapmış.Üniversiteyi kazanan bu kardeşimizin karşısına iki yol çıkıyor.Biri Kur'an'ın yolu olan Nur yolu, hayırda yarışanların Nurlu yolu, diğer tarafta da günah bataklığına batmış olanların şerli yolu.Kardeşimiz doğru olan Nur yolunu tercih ediyor.Çünkü Nur Allah (c.c)'un yoludur. Namazlarını kılmaya, günahlardan uzak durmaya ve Çağın Kur'an tefsiri olan Risale-i Nurları okumaya başlıyor.Daha doğrusu 18 yılın acısını çıkarıyor.Böyle bir durumda aileye düşen asli vazife evladının bu yolda devam etmesini dilemesi ve dua etmesidir.Çünkü içinde bulunduğumuz Ahirzaman'da vakit Nurlara Talebe olma ve Asrımızın Sahabe mesleğini icra etme vaktidir.Meslemizde kardeşik,birlik ve berabelik,sadakat ve sebat esasdır.Tabi bu esaslara ne kadar riayet ediyoruz? Yoksa zikzaklar ve gidip gelmeler mi yaşıyoruz? Her durakta duran arabaya binip gidiyormuyuz?
Şüphelerimiz mi var, yoksa bitmek tükenmek bilmeyen vesveselerimiz mi?
Ya da tüm meseleleri hallettikte ayrıntılara takılmayamı başladık?
Bu asrıda diri diri toprağa gömülen gençliğe kim elini uzatacak?
Cehennem çukurlarına itilmeye çalışılan bu gençliğe sahip çıkmayacakmıyız?
Bu zulme dur demiycekmiyiz?
Yoksa Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nin ''Zulme Rıza Zulümdür'' sözünü unuttuk mu?
Cenab-ı Hak Kur'an'ı Azimüşşan ile göndermiş olduğu son Peygamber Kainatın Efendisi Hz.muhammed (s.a.v) ile her yüzyılda bir gelen müceddid ile, son müceddid Mehdi Azam ile insanlığın kurtuluş reçetesini apaçık ortaya koymuştur.Ortada bu kadar açıklık, netlik ve şeffaflık varken yani Kur'an varken, Sünnet-i Seniyye varken ve ekmek su gibi ihtiyaç hissettiğimiz çağın Kur'an tefsiri Risale-i Nur varken farklı metodlar,yöntemler ve şahsi mülahazalar ortaya koymak kimse kusura bakmasın en büyük ahmaklıktır!
Hak ile batıl, karanlıkla aydınlık, kötülerle iyiler ve Mehdi ile Deccal mücadelesi kıyamete kadar devam edecek.Fakat şuda kesinlikle unutulmasın ki Hak yolda gidenlerle mücadele edenler, Hak adı altında batılı savunanlar,inanmış gibi görüküp inanmayanlar, iki yüzlü ve münafık olanlar hüsrana uğrayacak ve kazananlar yine Saidler olacaktır!
Bunuda çok güzel bir hadis-i şerifle tescillemiş olalım inşallah.
''SAİD, FİTNELERDEN UZAK DURAN KİŞİDİR.FİTNELERE MARUZ KALIR DA SABREDER.ONA MÜJDELER OLSUN,ONU BU HALE DÜŞÜRENLERE DE YAZIKLAR OLSUN''!!!
(Fethu'l Kebir, 1:315; Hilyetu'l Evliya'dan naklen Ramuzu'l-Hadis, 105; Feyzü'l-Kadir,2:377)
Kainatı Yaratan Allah Azze ve Celle'ye Emanet olun.
Selam ve Dua ile..


N.Serkan DAĞLI
alacam_88@hotmail.com