Giriş yapmadınız.

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

1

16.11.2009, 20:40

Herşey, bir cihette zıddıyla bilinebilir..

Evet, bu kâinatta
  • hayır-şer,
  • lezzet-elem,
  • ziya-zulmet,
  • hararet-bürudet,
  • güzellik-çirkinlik,
  • hidayet-dalâlet

birbirine karşı gelmesi ve içine girmesi, pek büyük bir hikmet içindir. Çünkü şer olmazsa hayır bilinmez.

  • Elem olmazsa lezzet anlaşılmaz.
  • Zulmetsiz ziya, ehemmiyeti olmaz.
  • Soğukla, hararetin dereceleri tahakkuk eder.
  • Çirkinlikle, hüsnün tek bir hakikati, bin hakikat ve binler çeşit hüsün mertebeleri vücut bulur.
  • Cehennemsiz, Cennetin pek çok lezzetleri gizli kalır.

Bunlara kıyasen, herşey, bir cihette zıddıyla bilinebilir. Ve birtek hakikatı, sümbül verip çok hakikatler olur.

Madem bu karışık mevcudat dâr-ı fâniden dâr-ı bekaya akıp gidiyor. Elbette, nasıl ki hayır, lezzet, ışık, güzellik, İmân gibi şeyler Cennete akar; öyle de, şer, elem, karanlık, çirkinlik, küfür gibi zararlı maddeler Cehenneme yağar. Ve bu mütemadiyen çalkalanan kâinatın selleri o iki havuza girer, durur.

On Birinci Şuâ | 209
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

2

18.11.2009, 14:54

Zulmetsiz dâimî bir ziyâ, bilinmez ve hissedilmez. Ne vakit hakiki veya vehmî bir karanlık ile bir hat çekilse, o vakit bilinir.

İşte, Cenâb-ı Hakkın, ilim ve kudret, Hakîm ve Rahîm gibi sıfât ve esmâsı muhît, hudutsuz, şeriksiz olduğu için, onlara hükmedilmez ve ne oldukları bilinmez ve hissolunmaz. Öyle ise, hakiki nihayet ve hadleri olmadığından, farazî ve vehmî bir haddi çizmek lâzım geliyor. Onu da enâniyet yapar. Kendinde bir rubûbiyet-i mevhume, bir mâlikiyet, bir kudret, bir ilim tasavvur eder, bir had çizer, onunla muhît sıfatlara bir hadd-i mevhum vaz' eder. "Buraya kadar benim, ondan sonra Onundur" diye bir taksimât yapar. Kendindeki ölçücüklerle onların mahiyetini yavaş yavaş anlar.
''Ey gönül!Canına üflenen nefhayla yan da kavrul!Amma lale gibi ol ki;halinden sadece ''yar'' haberdar olsun.''

3

25.11.2009, 17:15

Bunlara kıyasen, herşey, bir cihette zıddıyla bilinebilir. Ve birtek hakikatı, sümbül verip çok hakikatler olur.
Bu cümleyi bir misal ile açıklayalım.
sıcak ve soğuk kavramı ile.
soğuk nedir?
soğuğun bir harici vücudu var mıdır?
mesela 10 derece mi soğuktur, yoksa 5 derece mi?
5 derece daha soğuktur, değil mi?
peki 0 derece mi daha soğuktur, 5 derece mi?
elbette ki 0 derece daha soğuktur. 5 derece sıcak oldu. halbuki 10 derece ile kıyasladığımızda 5 derece soğuk idi.
peki 0 derece mi soğuk, yoksa -10 derece mi.
elbette ki -10 derece 0 dereceden daha soğuktur.
demek ki soğuğun harici bir vücudu yok.
şimdi soğuk izafi bir kavram olarak işin içine girmekle bizler sıcaklık denen şeyi anlıyoruz.
bu durum bize "herşey, bir cihette zıddıyla bilinebilir" hakikatini açıklıyor.
aynı zamanda soğuk işin içine girmesi ile sıcaklığın binlerce derecesi ortaya çıkıyor.
-200 dereceden 0 derceye, 0 derecden 100, 1000, 10000;hatta Güneşte milyon dereceye kadar mertebeler meydana geliyor.
işte tüm bu mertebeler ise "soğuk" denilen izafi bir kavram neticesinde ortaya çıkıyor.
bu durum da "Ve birtek hakikatı, sümbül verip çok hakikatler olur" hakikatine işaret eder.


bir misal de güzel-çirkin kavramı için verelim.
çirkinlik nedir?
çirkinin harici vücudu var mı?
şimdi gidip en çirkin adama bile sorsanız kendisini güzel sayar.
en azından hayvanlardan üstün ve güzel olduğunu kabul eder.
peki çirkin nerede?
kim çirkin?
var olan mevcudatın çirkini olur mu?
en azından yokluktan varlığa çıkartılmış bir şey çirkin değildir.
mevcudat bir yönüyle mutlaka ki güzeldir.
ancak "çirkinlik" denen izafi bir kavram işin içine girmesi ile "güzellik denen şey nedir" onu anlıyoruz.
aynı zamanda mevcudat adedince güzellikler ortaya çıkarak bir "güzellik hakikati" binlerce sümbül vererek güzelliği güzeller sayısınca çoğaltıyor.
dünya güzeldir.
dünya içindeki mahlukat güzeldir.
çiçek böcek güzeldir.
insan güzeldir.
Kafire Cehennem hayatı vermek güzeldir.
Mümine Cennet hayatı vermek çok çok güzeldir.
vesselam

4

25.11.2009, 22:28

Ahmet said Ağabey dünde aklımdan geçtin.Kalp kalbe karşıdır derler.

5

26.11.2009, 01:15

Maşallah Ahmetsaid ağabey, temsilî izahâtlarınızı özlemiştik. Devamını bekleriz inşallah...
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

6

26.11.2009, 10:06

Atilla Ağabey;
Allah razı olsun

Abdullah kardeşim;
Allah razı olsun
inşallah foruma yine eski tarzda devam ederiz.

Allah a emanet olunuz

7

26.11.2009, 16:31

Çoğu kimse zıddı mevcut olmadığından, ap açık ortada olan Allah'ı hakkıyla göremiyor. :(

Bu konuyu değerlendir