Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz.
Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz.
Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Hiç mümkün müdür ki..? (Aksi bile düşünülemez..!)
Ey insan!
Hiç mümkün müdür ki,
sana bu sîmâyı veren ve o sîmâda
böyle bir sikke-i rahmeti ve bir hâtem-i ehadiyeti vaz' eden Zât,
seni başıboş bıraksın;
sana ehemmiyet vermesin,
senin harekâtına dikkat etmesin,
sana müteveccih olan bütün kâinatı abes yapsın,
hilkat şeceresini meyvesi çürük, bozuk, ehemmiyetsiz bir ağaç yapsın,
hem hiçbir cihetle şüphe kabul etmeyen
ve hiçbir vecihle noksaniyeti olmayan,
güneş gibi zâhir olan rahmetini
ve ziyâ gibi görünen hikmetini inkâr ettirsin? Hâşâ!
Sözler | 17
Ey insan, aklını başına al!
Hiç mümkün müdür ki,
bütün envâ-ı mahlûkatı sana müteveccihen muâvenet ellerini uzattıran
ve senin hâcetlerine "Lebbeyk!" dedirten
Zât-ı Zülcelâl seni bilmesin, tanımasın, görmesin?
Sözler | 16
Hiç mümkün müdür ki,
bir saltanat,
bâhusus böyle muhteşem bir saltanat,
hüsn-ü hizmet eden mutîlere mükâfatı
ve isyan edenlere mücâzâtı bulunmasın.
Burada yok hükmündedir.
Demek, başka yerde bir mahkeme-i kübrâ vardır.
10. Söz
masaallah, ellerinize saglik abla..cok güzel olmus..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Amin cümlemizden Keçelican..Yalnız bu tür başlıklar açana has kalmasın..
Herkes kendi istifâdesi bir "Hiç mümkün müdür ki" bulup, onu güzel bir resimle beraber ekleyebilir..
Hiç mümkün müdür ki,
semâvat ve arzı hâlk eden bir Sâni-i Hakîm,
semâvat ve arzın en mühim neticesi ve kâinatın en mükemmel meyvesi olan insanları başıboş bıraksın,
esbab ve tesadüfe havale etsin,
hikmet-i bâhiresini abesiyete kalb etsin? Hâşâ!
Mektubat | Yirminci Mektup | 231
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Şimdi, hiçmümkün müdür ki,
böyle en küçük bir mahlûkun,
en küçük bir hâcâtının imdâdına koşan bir adâlet ve hikmet,
insan gibi en büyük bir mahlûkun
bekâ gibi en büyük bir hâcetini mühmel bıraksın,
en büyük istimdâdını ve en büyük suâlini cevabsız bıraksın;
Rubûbiyetin haşmetini, ibâdının hukukunu
muhâfaza etmekle, muhâfaza etmesin?
10. Söz
Bu mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "ruhefza" (26.07.2009, 10:56)
subhanallah, ne kadarda uyumlu vede harika.. masaallah.. Allah razi olsun abla..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Maşaallah ne güzel insanlar var burda, Rabbim emeklerinizi karşılıksız bırakmasın, ben de nacizane istifade ettim.
Rabbim razı olsun..
Amin ecmain insaallah.. 
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Hem hiç mümkün müdür ki,
bir Sâni-i Hakîm-i Müdebbir, en ehemmiyetsiz bir nebatın, en küçük bir ağacın mebdelerini ve müntehâlarını kemâl-i intizam içinde mukadderat-ı hayatiyesini, çekirdeğinde ve meyvesinde kalem-i kaderle yazmakla beraber, koca baharı birtek ağaç gibi, mukaddematını ve neticelerini kemâl-i imtiyaz ve intizamla yazsa ve en ehemmiyetsiz şeylere de lâkayt kalmazsa, fakat kâinatın neticesi ve arzın halifesi ve envâ-ı mahlûkatın nâzırı ve zâbiti olan insanın çok ehemmiyetli bulunan ef'âlini ve harekâtını yazmasın, daire-i kaderine almasın, onlara lâkayt kalsın? Hâşâ, insanların mizana girecek olan amelleri adedince hâşâ ve kellâ!
Şualar | İkinci Şuâ | 40
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Acaba bu kadar şefkatli ve kudretli bir padişah,
hiç mümkün müdür ki,
en ednâ bir adamın en ednâ bir merâmını ehemmiyetle yerine getirsin,
en sevgili bir yâver-i ekreminin en güzel bir maksudunu yerine getirmesin?
Halbuki, o sevgilinin maksudu umumun da maksûdudur;
hem padişahın marzîsi,
hem merhamet ve adâletinin muktezâsıdır,
hem ona rahattır, ağır değil.
Bu misafirhânelerdeki muvakkat nüzhetgâhlar kadar ağır gelmez.
10. Söz
Ablacim.. Allah razi olsun insaallah sizden.. 
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Ey insan, aklını başına al!
Hiç mümkün müdür ki,
bütün envâ-ı mahlûkatı sana müteveccihen muâvenet ellerini uzattıran
ve senin hâcetlerine "Lebbeyk!" dedirten Zât-ı Zülcelâl seni bilmesin, tanımasın, görmesin?
On Dördüncü Lemanın İkinci Makamı | 16
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Allah razı olsun abla risalede en çok beğendiğim kısımlardan birisi.insan hayretle kelimenin sonunu bekliyor.
''Ey gönül!Canına üflenen nefhayla yan da kavrul!Amma lale gibi ol ki;halinden sadece ''yar'' haberdar olsun.''
Hiç mümkün müdür ki,
şu bâdem ağacının Sâni-i Zülcelâli ve Hakîm-i Zülcemâli,
bu câmid ağaca bu kadar vazifeleri yükletsin;
onun mânâsını bilen, ifade eden, kâinata ilân eden, dergâh-ı İlâhiyeye takdim eden,
ona münâsip ve ruhu hükmünde bir melek-i müekkeli ona bindirmesin?
''Ey gönül!Canına üflenen nefhayla yan da kavrul!Amma lale gibi ol ki;halinden sadece ''yar'' haberdar olsun.''
Bu mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "*nuriye" (04.08.2009, 11:13)
"Hiç mümkün müdür ki, bir haliçenin her tarafına yayılan bir atkı ipini san'atkârâne yerleştiren, haliçenin ustasından başkası olsun? Hem, bir meyvenin mûcidi, ağacının mûcidinden başkası olsun? Hem, çekirdeği icad eden, çekirdekli cismin sâniinden başkası olsun?
Bismillahirrahmânirrahîm
" Dedim:''Çok yalnızım.”
Dedi: “Ben sana çok yakınım.”
Bakara: 186 Ayeti Kerime
Meselâ, kavak ağacını umum zeminde halk eden ve tedbirini gören bir kuvvet,
hiç mümkün müdür ki,
onun yanında ve efradı içinde yayılmış ve karışmış olan
ceviz ve elma ve zerdali misilli ağaçların kavağa bitişik olan cüzî fertlerini,
o kavak nevinin tamamen,
birden zapteden küllî kuvveti altına ve tedbiri içine almasın
ve istilâ etmesin ve başka kuvvetlere kaptırsın.
İkinci Şuâ | 25
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Bu başlıkta şöyle birşey yapsak keçeliler.
Arama motoruna " hiç mümkün müdür ki" yazdıktan sonra çıkan listeden sırayla eklesek.
En son hangisi eklendiği, kitab kaynağından belli olur listede.
Bu şekilde hangisi eklenmemişse atlamadan, sırayla devam etmiş oluruz.
Bu "hiç mümkün müdür ki" kısımları, aslında tam ezberlik.
Nefsi ve şeytanı susturan enmüzec ve hulâsâlı tevhid delilleri.
Hiç vakti olmayan, sırf bu kısımlarını okusa Nurların, îmânı azim takviye bulur.
Not: Eklediğimiz kısımların, kitab adı ve sayfa numarasını da yazmaya gayret edelim ki,
listeden bulabilsin bizden sonraki kardeşimiz.
tamam abla, öyle yapalim insaallah..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"
Nurculuk ve Risale-i Nur »
tesanüd ve ittihad-ı hakikîye muhtacız
(16.09.2008, 09:25)
