Filipinlerden Hizmet Haberleri
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullahi va Barekatühü
Geçen Kurban bayramınızı tebrik eder; dua eder, müstecab dualarınızı bekleriz.
Malumunuz, Filipinler'in Güney Bölgesi olan Mindanao (Moro Müslüman adaları) bölgesinde bulunmaktayız ve yaklaşık 10 dershanemiz bu adaların çeşitli yerleşim yerlerinde bulunmaktadır. Geçtiğimiz Ağustos ayından itibaren, bu adalarda, özellikle belli bölgelerde, bilhassa dağ kesimlerinde bir iç savaş hali vardır ve bu güvensiz ortam devam etmektedir. Devam eden bu iç savaşın en acıklı bölümünü, her yerde olduğu gibi masum insanlar yaşıyorlar.
Bu mektup, kurbanı anlatan bir mektup olacağı için, buradaki içler acısı hallere detaylı giremeyeceğiz, sadece sunu arz edelim ki; bu iç savaşın sonucu olarak, 110bin aile ve 500bin insan, toplama merkezlerinde, kiliselerde veyahut camilerde yaşamaya mahkum kalmıştır. "Asırlarca unutulan bura Müslümanları, yine unutulmaya terk mi edilecek, yoksa buraya gelmiş olan Halifenin torunları, onları bu defa yalnız bırakmayacak mi?" soruları karşısında göz yaşlarımızı onlarla beraber akıttığımızı ifade ederek başlamak istiyoruz.
Birincisi; böyle bir ortamda kurban, esasen bir başka ehemmiyet kazanmıştı, haftalar öncesinden günlerce sürecek olan kurban faaliyetleri ile ilgili meşveretlerimiz başlamıştı... Bu adaların dört bir tarafından sivil toplum liderleri, askerler, alimler, imamlar dershanemizi doldurmuş, günlerce kurban konuşulmuştu...
ıkincisi; Bulunduğumuz bu güney bölgesinde, Cagayan, Basilan, Sulu, Tawi Tawi, Zamboanga, Marawi, Iligan, Malaybalay, Banay banay, Davao, General Santos, Cotabato, Lanao Del Norte, Lanao Del Sur... Başlıca tesbit ettiğimiz dağıtımın yapılacağı il merkezleri buralardı. Buraların bir çoğunda zaten dershanemiz mevcuttu, diğer yerler için ise irtibat adresi ve isimler tesbit ettik...
Üçüncüsü; Kurbandan iki gün önce ulusal bir televizyon programında -Filipinler'in en çok izlenen TV kanalı ve TV programına- davet edildik ve 30 dakika kurban ve Risale-i Nur Enstitümüz sıfatıyla Nur Hizmetleri hakkında malumat verdik. Bunun akabinde on(10) kadar yerel TV programında Risale-i Nur, Üstad Bediüzzaman ve kurban faaliyetlerimizle alakalı sunumlar yaptık. Kısacası, bu kurban vesilesiyle ve kurbanda ulaştığımız aileler sebebiyle kurban günlerinde buranın medyası Risale-i Nur'a ve Üstadımıza teveccüh ediyorlardı.
Dördüncüsü; Elhamdülillah Türkiye'nin ve dünyanın çok çeşitli yerlerinde çok hassas Mü'minler var. Türkiye'de; başta Adana olmak üzere, bizimle alakadar bölge vilayetleri, Ankara, Adapazarı, Karabük, Rize, Mardin, Trakya, Alibeyköy ve Üsküdar Nur Talebeleri, Avustralya Melbourne ıman Eğitim Vakfı'ndaki Nur Talebeleri, Almanya, Hollanda ve ABD Nur Talebeleri'nden gelen kurban hisseleri ile beraber, Almanya Milli Görüş Teşkilatı, Türkiye Cansuyu ve IHH gibi organizasyonlar, kurban boyunca bizimle beraber hareket ettiler ve bizi her an desteklediler.
Beşincisi, Kurbanın birinci günü kesim yerimiz olan Cagayan De Oro da bize tahsis edilmiş Tony Chito isimli bizlere dost bir Hristiyanin çiftliğine geçtik. Burada kurbanlarımız kesildi. şehrimizin emniyet müdürü, tv kanalları, Hıristiyan rahipler, 5 imam kesim yerinde hazır bulundular. Çiftlikte yüzlerce insan vardı. Kimisi Müslüman, kimisi Katolik, kimisi mormon... fakat herkesin ağzında tek bir nida "ALLAHU EKBER ALLAHU EKBER LA ıLAHA ıLLALLAHU WALLAHU EKBER ALLAHU EKBER VELıLLAHıLHAMD!" Okunan isimler, ezberlenen tekbirat... papaz bile bağırıyordu Allahu Ekber Allahu Ekber...
Dagitim Yerlerimiz;
1- Manila; Bu sene baskent Manilada 24 adet kurban eksildi.. Kurbanlar, Karingal hapishanesinde mahpuslara, Baseco, Ermita, Taguig, Kasiglahahan, Tandang Sora, Moksir camiine, LKM Organizasyona dağıtıldı. Her zaman olduğu gibi kurban kesimi ve dağıtımı, ıslami uhuvveti tezayüd ettiriyor. Ayrıca buradaki bazı Müslümanların unutmuş oldukları değerlerini hatırlamalarını sağlıyor. Sadece Müslüman kardeşlerle değil, bizimle Risale-i Nur hizmetine omuz veren kardeşlerin arasındaki uhuvvette müşevvik oluyor.
2- Cagayan De Oro... 25 mescidde toplanan Müslümanlara, üzerinde Risale-i Nur Talebeleri yazısı ve Türkiye bayrağı olan kamyonetimiz, tekbirler ve kelimat-ı tayyibeyle dağıtım yapıyor, Müslümanlar sevinç gözyaşlarıyla sıraya giriyorlardı... Dansolion köyünden gelen Muhammed Ali isimli bir genç vardı. Ramazan'dan biraz sonra Müslüman olmuşlar ve 11 kişi olduklarını söylüyorlardı. Bu köye haftada bir dershanedeki kardeşlerimiz gidiyor ve ders yapıyorlardı. Kurbanları alan Muhammed Ali Türk Bayrağını da istiyordu. Elinde bir çuval et ve sırtında Türk bayrağı köyüne dondu. Bayramdan sonraki ilk gün dershaneye bir aileden 8 kişi getirmişti. Bu Hıristiyan aile, kurbandaki cömertlikten çok hislenmiş, "ve bu nasıl bir iman ve inanç ki, sizleri kıtalar ötesine bağlamakla kalmıyor, tarihler ötesinde dindarların babası Nebi ıbrahim'e bağlıyordu. Bu hak dine mensup olup hem ıbrahim'e evlat hem kardeşlerinize kardeş olmak istiyoruz" diyorlardı... ve dillerde kelime-i Tayyibe...
3- ıligan... Bu bölgede, Müslümanlar'ın, tarihten gelen an'anevi Sultanlıkları var. ıligan şehir Sultanı bizleri evinde ağırladı. Yüzlerce Müslüman evine toplanmıştı. 30 dakika Türkiye ve Nurlarla alakalı hazırlamış olduğumuz tanıtım filmi izlendikten sonra, ders okundu, akabinde Mindanao Bölgesinin altı ilinin Sultanları, buradaki Türk kardeslerini "Daimi Sultan" ilan ediyor, ve Seyfürrical ismiyle, ahfad-ı halife unvanıyla bizlere biat etmek istediklerini ifade ediyorlardı.
4- Baloi... Bediüzzaman Said Nursi Okuma Merkezinde toplanmış yüzlerce Müslüman'la derslerimizi okuduk ve et dağıtımını gerçekleştirdik. Akabinde Camiat-ül ıslamiyye'de toplanan yüzlerce Müslüman'la kurban forumu düzenledik. Fedakarlıkların konuşulduğu ve ıslam için feda etmemiz gerekenleri konuştuğumuz bu toplantıda, birincisi Hz. Üstad'in 28 sene cektigi eza ve cefalar ve 87 senelik ömründen kesitler anlatılmış ve ikincisi kardeşlerimiz tesbihatı hep beraber okumuşlardı, Ustadin hayati ve tesbihat, adeta gönülleri lerzeye getirmiş, "biz sizleri hangi kelimatla övelim" diye haykıranlar olmuştu..
5- Marawi... Gece 2'ye kadar dağıtımın devam ettiği bu Nur şehrinde 3 dershanemiz ve enstitü binamız bulunmaktadır.. Kurban Bayramı'nın geceleri sizler sayesinde gündüz oldu... evlerini terk etmek zorunda kalan, muhaceretle perişan olmuş, fakir ve yorgun bu Müslümanların kaldıkları toplama merkezlerine girdiğimizde simalardaki beşaşeti anlatacak kelime var mıdır bilemiyoruz... Çok yaşlı amcalar, çok yaşlı teyzeler, o boğuk sesleriyle, yanaklarından damlayan gözyaşlarıyla sadece "Allahu Ekber Allahu Ekber" diyebiliyorlardı, "Cenab-ı Hakk'ın kudreti ve ilmi herşeyin fevkinde büyüktür, hiçbir şey daire-i ilminden çıkamaz. Tasarruf-u kudretinden kaçamaz, kurtulamaz. Ve korktuğumuz en büyük şeylerden daha büyüktür. Bu mana itibariyledir ki, darb-i mesel hükmünde büyük musibetlere ve büyük maksatlara karşı, herkes "Allah büyüktür, Allah büyüktür" der, kendine teselli ve kuvvet ve nokta-i istinad yapar" manalarını, aklımızla değil, gözlerimizle müşahede ediyorduk.
6- Davao, General Santos; bu iki bölge Nurun iki merkezi olmaya namzettirler. Bu kurban vesilesiyle bu iki büyük şehirden Rabbimiz iki kahramanı Nurlarla tanıştırdı. Ve onlar, hem Nurlarla tanıştılar, hem beklenilenin fevkinde Nur dairesine çok çabuk girdiler ve bizleri sürura ve şükre sevk ettiler. General Santos'ta üniversite talebeleri büyük afisler hazırlamışlar, üniversitenin çeşitli yerlerine Üstadımızın fotoğraflarıyla, Türkiye bayrakları asmışlar, ve yeni aldığımız bir mektupta kendilerinin bir Nur dershanesi açmak üzere kiralık yer baktıklarını ifade etmişlerdir. Davao'da da aynen başka yerlerde olduğu gibi bütün üniversite Müslüman Talebeleri bir araya gelmişler ve aralarında Nurları paylaşmışlar ve okuyacaklar. Yıl başından hemen sonra iki büyük sempozyum bu şehirlerde Nurlarla alakalı tertip edilecektir.
7- Zamboanga, Basilan, Tawitawi, Sulu bölgelerinde de kurbanlar kesilmiş, hususan küçük bir Nur adası olan Basilan'da bütün Medreselerde Nurlar bir senedir Arabi olarak tedris ediliyor ve buranın müftüsü, Hz. Üstad'ı "asrin hakiki müceddidi" olarak kabul ediyor ve tevsik ediyor.
8- Lanao Del Norta bölgesinde Hacı Hanif, Prof.Dr. Ahmed Alonto vasıtasıyla Nurlar'la tanıştı ve kurbanların kesimi ve dağıtımı görevini üstlendi. Kurban akabinde bize gönderdiği mektupta şunları yazmış, "Kurbanların dağıtımını bitirdik, hamdolsun. Nasıl teşekkür edelim bilemiyoruz. Siz size yakışanı yaptınız. Ben de suna karar verdim, Lanao Del Norte bölgesinde bir merkez hükmünde Kapatagan'da bulunan evimi Risale-i Nur dershanesi olmak üzere vakfediyorum."
9- Bukidnon –Malaybalay–; bu bölgelerde yer alan yeni Müslüman aileler, kendilerinde sahabet hissi uyandıran kurbandan dolayı minnettarlıklarını ifade etmişlerdi. Bizimle bu kurban vesilesiyle tanışan üç kahraman üniversite talebesi El-Huseyin, Astani ve Ebubekir, günlerden beri Cagayan şehrindeki dershanemizde kalmaktalar, yaptığımız meşveret akabinde elhamdülillah bu üç kahraman, okudukları üniversite kampüsünde bir dershane açmaya karar verdiler.
10- Balingasag, Nur'un yeni bir köyü.. evet Marawi nasıl ki bize Barla hükmünde ise, Balingasag'da hizmetimizin Sav'ı hükmünde... Bu Balingasag'da, 111 kişi Ramazan ayında Müslüman oldu. Bu köyden gelen temsilciler, kurbanlarını arabalarla alıp köylerine götürdüler. Yeni Müslüman olan bu bölge inşaallah tum Mindanao'ya nümune-i imtisal olacak kahramanlar çıkaracağı ümidindeyiz. Bu bölgede inşaallah yılbaşında okuma programı yapılacak dört bölgeden birisi olacak...
11- Cebu; Prof.Henry Espiritu ve büyük dava adamı "eski bir papaz ve şimdi yeni bir imam Necib Rasul" vesilesiyle Müslümanlara ulaşıldı. Necib Rasul'ün Nurlarla tanışması şöyle oluyor: Vaaz vermek uzere Cotabato şehrine geliyor, orada kendisine Risale-i Nur'u bilip bilmediği soruluyor, O da "bilmiyorum" diyor, derken yol üzeri bir köye geliyor, köyde kendisine Risale-i Nur'u duyup duymadığı soruluyor, Marawi'ye geliyor ve "Bediüzzaman'i okuyup okumadığı"nı soruyorlar, derken Davao, General Santos, ıligan... Nereye gitse, Risale-i Nuru ve Nur Taleberi'ni soruyorlar, neticede, Dr.Ahmed Alonto'yu buluyor ve soruyor: 'Herkes Risale-i Nur diye bir şey soruyor, nedir bu?" Dr.Alonto: "Ben Risale-i Nur'un en geri bir talebesiyim, seni dershaneye götüreyim, orada anlatsınlar." diyor. Ve üç gün dershanede kaldı, hayran olduğunu söyleyerek ayrıldı, ayrılırken kurban zamanı gelmişti. Kurban faaliyetinde bizimle beraber, O da kendi adasında koşturdu, şimdilerde radyolarda sürekli Nurlar'ı anlatıyor.
12- Burada dershanede yaşadıkları ve talebelerin ihtidalarına şehadetleri ve takvalı hallerini gören Türkiye ve Almanya'dan gelen başka organizasyonlara mensup Türk kardeşlerimiz, Nurlar'a ve Üstadımıza meftun olarak memleketlerine döndüler ve döner-dönmez, yaptıkları ilk iş, kaldıkları bölgelerde Nur Talebelerini bulmak ve külliyat satın almak olduğunu bize yazdılar.
13- Bu kurbanda daima bizimle bulunan Emirdağı'nın Çalışkanları hükmünde, Alonto Hanedanı, şerif Ailesi, Paglas Ailesi, Said Jubaira ve ailesi, Mahmut Abi ve ailesi, günlerce koşturdular. Rabbim onlara da kat kat ecirlendirsin.
14- Bu seneki kurbanda, Cagayan Dershanemiz küçücük bir manada ıttihad-i ıslam'a ev sahipligi yaptı. Türkiye'den Süleyman Efendi Cemaati mensupları, Cansuyu Ekibi, ıHH, Avrupa Milli Görüş Cemaati, Hocaefendi Cemaati ve Filipinler'den, Tebliğ cemaati, şebab grubu, ıhvan-i Müslimin manasında Al-Menar Cemaati, medrese hocaları, akademisyenler.. hepsi kurban bayramının birinci günü bayram sonrası kahvaltıda Cagayan dershanesindelerdi... Böylesi özlenen bir tabloyu kurbanda bize lütf eden Rabbimize hamd u senalar olsun...
Filipinler'deki kardeşleriniz olarak, tekrar selam eder, siz kıymetli Abilerimizden, ihlâs dairesinde, hizmette sebat ve devamımız için dualarınızı bekleriz…
