Giriş yapmadınız.

1

31.10.2008, 11:12

Risale-i Nurda ıhlas

ıbadetin ruhu, ihlastır.

ıhlâs ise, yapılan ibadetin yalnız emredildiği için yapılmasıdır.

Eğer başka bir hikmet ve bir fayda ibadete illet gösterilse, o ibadet batıldır. Faydalar, hikmetler yalnız müreccih olabilirler, illet olamazlar.

işaretül icaz-142 sayfa

2

31.10.2008, 11:13

Ve keza, ibadetin ancak ihlas ile ibadet olduğuna

ve ibadetin mahzan vesile olmayıp maksud-u bizzat olduğuna ve ibadetin sevap ve ikab için yapılmaması ..

işaretül icaz-154

3

31.10.2008, 11:15

Arkadaş! Bu niyet meselesi, benim kırk senelik ömrümün bir mahsulüdür.
Evet, niyet öyle bir hâsiyete mâliktir ki, âdetleri, hareketleri ibadete çeviren pek acip bir iksir ve bir mayedır.

Ve keza, niyet ölü ve meyyit olan hâletleri ihya eden ve canlı, hayatlı ibadetlere çeviren bir ruhtur.

Ve keza, niyette öyle bir hâsiyet vardır ki, seyyiatı hasenata ve hasenatı seyyiata tahvil eder.

Demek, niyet bir ruhtur.

O ruhun ruhu da ihlâstır. Öyleyse, necat, halâs, ancak ihlâsladır.

ışte bu hâsiyete binaendir ki, az bir zamanda çok ameller husule gelir. Buna binaendir ki, az bir ömürde Cennet, bütün lezaiz ve mehâsiniyle kazanılır. Ve niyetle insan daimî bir şâkir olur, şükür sevabını kazanır.
mesnevi nuriye-61

4

03.11.2008, 13:18

ıkinci Mesele: Ubudiyet, emr-i ılâhîye ve rıza-yı ılâhîye bakar. Ubudiyetin dâîsi emr-i ılâhî ve neticesi rıza-yı Haktır.

Semerâtı ve fevâidi uhreviyedir.

Fakat ille-i gaiye olmamak, hem kasten istenilmemek şartıyla, dünyaya ait faydalar ve kendi kendine terettüp eden ve istenilmeyerek verilen semereler, ubudiyete münâfi olmaz.

Belki zayıflar için müşevvik ve müreccih hükmüne geçerler. Eğer o dünyaya ait faydalar ve menfaatler o ubudiyete, o virde veya o zikre illet veya illetin bir cüz'ü olsa, o ubudiyeti kısmen iptal eder.

Belki o hâsiyetli virdi akîm bırakır, netice vermez. ışte bu sırrı anlamayanlar, meselâ yüz hâsiyeti ve faydası bulunan Evrâd-ı Kudsiye-i şah-ı Nakşibendîyi veya bin hâsiyeti bulunan Cevşenü'l-Kebîr'i, o faydaların bazılarını maksud-u bizzat niyet ederek okuyorlar. O faydaları göremiyorlar ve göremeyecekler ve görmeye de hakları yoktur. Çünkü o faydalar, o evradların illeti olamaz ve ondan, onlar kasten ve bizzat istenilmeyecek.

Çünkü onlar fazlî bir surette, o hâlis virde talepsiz terettüp eder. Onları niyet etse, ihlâsı bir derece bozulur.
Belki ubudiyetten çıkar ve kıymetten düşer.

mesnevi nuriye-144

5

03.11.2008, 13:21

"ınsanlar helâk oldu-âlimler müstesna.
Âlimler de helâk oldu-ilmiyle amel edenler müstesna.
Amel edenler de helâk oldu-ihlâs sahipleri müstesna.
ıhlâs sahiplerine gelince, onlar da pek büyük bir tehlike ile karşı karşıyadırlar." .................................................. .................................................. .......

Yani, medar-ı necat ve halâs, yalnız ihlâstır.
ıhlâsı kazanmak çok mühimdir. Bir zerre ihlâslı amel, batmanlarla hâlis olmayana müreccahtır.
ıhlâsı kazandıran, harekâtındaki sebebi

sırf bir emr-i ılâhî

ve neticesi rıza-yı ılâhî olduğunu düşünmeli

ve vazife-i ılâhiyeye karışmamalı.

6

03.11.2008, 13:23

Herşeyde bir ihlâs var.
Hattâ muhabbetin de ihlâsla bir zerresi, batmanlarla resmî ve ücretli muhabbete tereccuh eder.
ışte bir zat bu ihlâslı muhabbeti böyle tabir etmiş: Yani, "Ben muhabbet üzerine bir rüşvet, bir ücret, bir mukabele, bir mükâfat istemiyorum." Çünkü, mukabilinde bir mükâfat, bir sevap istenilen muhabbet zayıftır, devamsızdır.

Hattâ hâlis muhabbet, fıtrat-ı insaniyede ve umum validelerde derc edilmiştir.
ışte bu hâlis muhabbete tam mânâsıyla validelerin şefkatleri mazhardır. Valideler, o sırr-ı şefkatle, evlâtlarına karşı muhabbetlerine bir mükâfat, bir rüşvet istemediklerine ve talep etmediklerine delil; ruhunu, belki saadet-i uhreviyesini de onlar için feda etmeleridir.

Tavuğun bütün sermayesi kendi hayatı iken, yavrusunu itin ağzından kurtarmak için-Hüsrev'in müşahedesiyle-kafasını ite kaptırır.

mesnevi nuriye 145

7

03.11.2008, 13:26

bir zat bu ihlâslı muhabbeti böyle tabir etmiş: Yani, "Ben muhabbet üzerine bir rüşvet, bir ücret, bir mukabele, bir mükâfat istemiyorum." Çünkü, mukabilinde bir mükâfat, bir sevap istenilen muhabbet zayıftır, devamsızdır

8

03.11.2008, 13:27

devamı var.yeterki istifade ve istifaza edelim..ihlasın manasını anlıyalım.

9

08.02.2009, 12:13

Allah c.c razi olsun
SıKıNTıNMı VAR???...
Secdeye Sığın, Secdede Sığın..!
..
Huzura ulaşmanın tek yolu vardır; o da huzura durmaktır...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir