Bazı, köyümüzün ehl-i tarikat olanları,
bidayeten kardeşim Mustafa'nın okuduğuna ehemmiyet vermiyorlardı.
Ben de, bu "Okunan Sözler, hem tarîkate, hem hakikate pek muvafıktır.
Bu zamanın yaralarına bir ilâçtır" diyordum.
Ve her ne zaman yeis içerisinde kalsam,
kardeşimin yanına gelir, işittiğim hakikatleri
Risale-i Nur'dan okutur, dinler
ve Risale-i Nur'un verdiği feyizle yaralarım tedavi olur, giderdim.
Herhangi birmeseleden bahsedilse, Risale-i Nur'da en iyisi vardır.
Yalnız çok insanlar var ki, Sözler'in kıymetini bilmiyorlar.
Ben de bütün bu söylenen sözlere ilâç, risalelerde vardır diyorum.
Olanca kuvvetimle küre-i arza bağırarak derim ki,
"Hariçte görülen marazlara ilâç vardır."
Ey kardeşlerim, istifade edelim.
Bu risalelerden istifade etmeyenler ne kadar akılsızdırlar!
Çok şükürler olsun ki, böyle bir zat-ı muhtereme Cenab-ı Hak bizi eriştirdi.
Lillâhi'l-hamdü ve'l-minne.
Barla Lâhikası