Yarım şekerin ısrafı
Bu mesajı alıntı ile cevapla
Son derece iktisatlı ve tutumlu bir hayatı vardı. Elbisesi, kullandığı eşyalar, yediği içtiği şeyler hep bu tarzdaydı.
Kesinlikle bir şeyi israf etmez, aksini yapan talebelerini de hemen uyarırdı.
Bir tek lastik ayakkabıyla yıllarca idare eder, bir gömleği yırtılınca yama yapar yine giymeye devam ederdi.
Yemesi içmesi de böyleydi. Bir ekmeği 15 günde bitirir, bir-iki zeytini veya bir yumurtayı da ona katık ederdi. Çok sade ve iktisatlı bir çizgide hayat sürerdi.
Barla’da kaldığı günlerde hizmetini gören talebelerinden birisi de Sıddık Süleyman’dı.
Bir gün uzaktan misafirleri gelmişti. Sıddık Süleyman’a, “Kardeşim misafirlerimiz e çay ikram edelim” dedi.
Sıddık Süleyman, odun ateşinde küçük demlikle çayı dem­ledi, getirdi. Misafirlere dağıtmaya başladı.
Çayları dağıttıktan sonra, yarım tane kesme şeker artmıştı.
“Bunu ne yapayım?” diye düşünürken, o yarım şekeri boş bir bardağa atıverdi.
Bunu gören Bediüzzaman’ı bir sıkıntı bastı, çok üzülmüştü.
“Kardeşim,” dedi. “Yirmi kişiye daha çay verseydin de böy­le yapmasaydın, o zaman ruhum bu kadar sıkılmazdı. Çünkü sen iktisat etmedin.”