Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

19.05.2008, 15:36

Aklıma Takılanlar

ıyi Günler..

2 yılımı aralarında geçirdiğim Nur Cemaâti ile ilgili aklıma takılan bazı şeyler var. 

Evvela unutmamalıyızki hristiyan dünyasının bugünkü katı meshep ayrılıklarının başlıca nedeni tanrı ile insan arasına girilmesidir. Bunun benzer bir türüne ben cemaât içinde tanık oldum.

Örneğin dinin direği olan namazda bile zorlandığımız yerlerde çeşitli kolaylıklara izin verilmiştir. Ama nedendir ki Fethullah Gülen'in kasetlerinden birini dinlerken 1 saati aşkın dizlerimizi kırıp neredeyse kımıldamadan dinlememiz isteniyor. Oysaki ne kadar rahat olsakta bir insanın konsantre süresi 30 dakikayı aşmaz. Buna karşın ıslâm da hiçbir şekilde yeri bulunmayacak bir olay için kendimize 1 saati aşkın eziyet ediyoruz. Ve de abilerimiz tarafından bu olay çok büyük bir sevap olarak görülüyor. Dinlediğimiz kasetler acaba peygamber efendimiz tarafından mı okunuyor ve ya onun tarafından mı metinler yazılmış ki namazdan bile çok sevap getiriyormuş gibi namazdan daha fazla saygı gösteriliyor ve her türlü hareketimizi kontrol etmemiz bekleniyor. Bu tarz dinlemeye yönelik ayinler çok tanrılı dinlerin çoğunda rahiplerin dinlenmesi şeklinde yada budizm gibi dinlerde mezhep kurucularının dinlenmesi şeklinde mevcut.

ıkinci bir nokta ise Bediüzzaman'ın risalelerinin okunma şekli. Yine okurken büyük bir saygı gözetmemiz ve güya türkçe olan bu metinleri anlayıp, ders çıkartmamız ve de defalarca sanki Kur'an okuyormuşcasına okumamız bekleniyor. Oysa dinimize göre Kur'an okumak bile sünnettir. Ama abilerimiz tarafından her gün düzenli bir şekilde, çoğu zaman isteksizce, okumaya zorlanıyoruz. Aynı şekilde öğrencilere, bizlere, Kur'an okumanın yaralarından ve önemlerinden bahsedilmezken TÖV ve Risaleler şüphesiz kurtuluşun yolu olarak gösteriliyor. Bu şekilde Kur'an dışında veya diğer tek tanrılı dinlerdeki ıncil, Tevrat gibi kitaplar dışındaki kitapların okunarak, onlara uygun davranıldığı diğer dinlere en iyi örnek yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan "Scientology" akımıdır.

şimdi burada bana dokunan nokta Bediüzzaman ve Fethullah Gülen kimdir ki sanki peygamber efendimiz söylüyormuş gibi sözlerine itimat ediyoruz veya kitaplarını Kur'an okurmuşçasına okuyup, kitaplıklarımızda Kur'an yerine onları üst raflara koyuyoruz. Ve yine unutmayalımki cahiliye dönemi araplarıda putları kendilerini Allah'a yakınlaştırıcı bir şey olarak görüyorlardı. Sonrası malûmunuz... Bizim toplumumuza Hz. Muhammed (s.a.v.) gibi birisi gelemeyeceğine göre dikkat etsek iyi olur gibi... Sonuçta her ne kadar sözlerine peygamber sözü gibi itimat ettiğimiz insanlar olsada hiçbiri peygamber olamaz.

Bu uzun yazının ardından bana dokunan kısmı belirtmem iyi olacak heralde. Hristiyanlıkta 3 büyük güç vardır. Baba, oğul, kutsal ruh... Nedense bu bana tanıdık geldi: (Haşa) Bediüzzaman, Fethullah Gülen, Allah-ü Tealâ (c.c.)..

Aslında böyle bir şeyi düşünmek bile insanı küfre götürmek için kâfidir. Ama neden böyle düşündüğümü arkasına saklandığınız perdeyi açıp bakarsanız anlayabilirsiniz. Bize Fettullah Gülen'in sözlerini ibadet edercesine dinlemek tembihlendi. Bediüzzaman'ın kitaplarını Kur'an-ı Kerim'den sık okumamız, Kur'an okur gibi okumamız söylendi. Bunların ışığında bu iki inancı karşılaştırırsak karşımıza çıkan şey bu. Yani ben Kur'an-ı Kerim'in herhangi bir yerinde Bediüzzaman'ın kitaplarını öven bir satır yada Fettullah Gülen'in sözlerine dikkat çeken bir ayet görmedim, varsa özür dilerim.

Benim sizden beklediğim beni yalancı çıkarmanız. Çünkü 2 sene aralarında bulunduğum ve de aralarında olmaya devam etmek istediğim kişilerin, bilerek veya bilmeyerek, böyle bir şeye inandığını düşünmek beni korkutuyor ve de onların söylediği diğer şeyleride lekeliymiş gibi gösteriyor.

2

19.05.2008, 15:48

Evvela hoş geldiniz..
Bahsini ettiğiniz cemaatle alakalı cevab vermek bize düşmez..
Bunu onlara sormanız lazım..

Fakat, Bediüzzaman'la r.a. alakalı olan cümlelerinizdeki kafanıza takılan sualler ister istemez bizleri de muhatab ediyor..
Önce şunu karara bağlayalım..
Risale-i Nurlar Bediüzzaman'ın r.a. kendi şahsını anlattığı bir eser değildir..
Tüm bahisler Allah'a imanı ve diğer imani rükünleri ispat içindir..
Hem dünyasını hem ahiretini iman kurtarma yoluna feda etmiş bir Fedai için, sanki ıslam'dan ayrı bir çığır açmış gibi değerlendirmek insaf ölçülerine sığmaz..Nasıl ki asırlarca önce gelmiş geçmiş tüm ıslam alimleri ve evliyaların da öyle bir davası yoktu..
Tümünün tek derdi Allah'ın razı olduğu amelleri yapıp cenneti kazanmamız..
Bundan hiçbirinin en ufak dünyalık bir menfaati de olmamıştır..
Aksine bir çoğunun ömrü bu ulvi niyet uğrunda sürgünlerde ve zindanlarda geçmiştir..
Meseleye bir de bu gözle bakmanızı rica ederim..
Eğer size zorla bir şey yaptırılıyorsa bir yerde, ben orada hala kalmanızı anlamış da değilim..
Öyle ya, kimse kimsenin esiri değildir.. :)

3

19.05.2008, 16:08

http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?t=7236 adresinde cevaplarınızın tamamı var ...

4

19.05.2008, 18:23

akadirgun kardeşim yazınızdan anladığım kadarı ile üç-dört sene zarfında hiç Risale-i Nur okumamışsınız. Demek ya duyduklarınızı şahit olmuş gibi yapıyorsunuz. Yada üç- dört sene size Risale okumanız için baskı yapmamışlar. Yada siz bu baskı karşısında okuyormuş gibi yapmışsızın.

Hem Risale-i Nur'u okusaydınız talebeleri hakkında endişe etmezdiniz. Zira, Allah'ın varlığını ıspatlayan, şirkin her türlüsünü kesip atan, dalaletin kaynağını kurutan, Peygamberimizin peygamberliğini ve yüksek ahlakını ıspatlayan, bizleri haşir caddelerinde gezdirircesine ıspat eden, asırlardır alimlerin boğulduğu Kader meselesini vazıh ve bir çocuğun anlayacağı şekilde izah eden, Melekleri, cennetin varlığını ıspat eden; talebelerini taklidi imandan tahkiki imana ulaştıran ve eline Asa-ı Musa misal Kur'an ölçülerinin vererek vurduğu yerde hakikat fışkırtan ve Kur'an'dan başka hiç bir kişi, kitaptan ders almamış Risale-i Nur'un talebelerini cahiliye devrindeki şirke girmekle suçlamazsınız.

Bu kadar. Zira, devam edersem bazı kelimelerinizden öğrenmek adına değil vurmak adına yazdığınızı görüyorum ki su i zanna girer.

Sormak istediğiniz bir şey varsa sorunuz. Yoksa sorgulamak haddiniz değil.

SElametle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

5

24.03.2009, 12:45

Allahin anlatildigi yeden saygisizik yapilmaz.islamin edebindendir saygi gostermek.Efendimiz ne diyor benim sahabelerim birer yildiz gibidir onlara tutunan hayatini kurtarir.bicimindeki hadisi gibi.suanki dunyanim yildizida ustadin ve hoca efendinim eserlerindir.risalemiz kainat kitabinin tefsiridir.gonullere ferahlik getirir.kuranin nurunu bize anlatir.okumadan hic birsey ogrenilmez...demekki sen daha okumya alisamamissin.cok sukur hergun okurum ve de dinlerim...
Gül ve lâle mevsimi deyip beklemedeyiz,
Ey Gül, hepimiz Sana birer sâdık bendeyiz;
Onca gâileye rağmen her dem izindeyiz,
Yer yer düşüp kalksak da halkanın içindeyiz...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir