Bakara Suresi 7:Allah hatemini (mührünü) onların kalplerine ve kulaklarına vurmuştur. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır, ayetinde geçen hatem sözcüğüne; Allahın mahlukatı üzerindeki tasarrufu ve Esmasının manalarının o mahluklar üzerinde gözükmesi, anlamı ile baktığımızda nasıl bir mana ortaya çıkar.
şu mühür tahayyülünden sonra, şöyle bir tasavvur geldi ki: Nasıl bir mühür ile mühürlenmiş bir mektub, o mühür, o mektubun sahibini gösterir; öyle de, şu çiçek, bir mühr-ü Rahmânîdir. şu enva-ı nakışlarla ve mânidar nebâtât satırlarıyla yazılan şu tepecik dahi bu çiçek Sâniinin mektubudur. Hem, şu tepecik dahi bir mühürdür. şu sahrâ ve ova bir mektub-u Rahmânî hey'âtını aldı.
ışbu tasavvurdan şöyle bir hakikat zihne geldi ki: Herbir şey, bir mühr-ü Rabbânî hükmünde, bütün eşyayı kendi Hâlıkına isnad eder, kendi kâtibinin mektubu olduğunu ispat eder.
ışte, herbir şey öyle bir pencere-i tevhiddir ki, bütün eşyayı bir Vâhid-i Ehade mal eder. Demek herbir şeyde, hususan zîhayatlarda öyle hârika bir nakış, öyle mu'cizekâr bir san'at var ki; onu öyle yapan ve öyle mânidar nakşeden, bütün eşyayı yapabilir ve bütün eşyayı yapan, elbette o olacaktır. Demek, bütün eşyayı yapamayan, birtek şeyi icâd edemez.
***
Buradaki mânâ üzerinden mi düşüneceğiz?