Giriş yapmadınız.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

26.01.2010, 08:17

Kar, soğuk ve tatsız telâkki edilmesin!


Hadis-i Şerif Meâli

Başınıza öyle bir zaman gelecek ki, şu üç şeyden daha değerli
hiçbir şey olmayacak: Helâl bir para, cana yakın bir din kardeşi,
uygulanan bir Sünnet.

Câmiü's-Sağîr, No: 2373





26.01.2010










Kar, soğuk ve tatsız telâkki edilmesin!

“Kar”ı pek bâridâne ve tatsız telâkkî ederler. Halbuki, o bârid,
tatsız perdesi altında o kadar hararetli gàyeler ve öyle şeker gibi
tatlı neticeler vardır ki, tarif edilmez.

O herşeyi en güzel şekilde yarattı” (Secde Sûresi: 7.) âyetinin bir sırrını izah eder. Şöyle ki:

Herşeyde, hattâ en çirkin görünen şeylerde, hakiki bir hüsün
ciheti vardır. Evet, kâinattaki herşey, her hâdise, ya bizzat güzeldir,
ona hüsn-ü bizzat denilir; veya neticeleri cihetiyle güzeldir ki, ona
hüsn-ü bilgayr denilir. Bir kısım hâdiseler var ki, zâhiri çirkin,
müşevveştir. Fakat o zahirî perde altında gayet parlak güzellikler ve
intizamlar var. Ezcümle:

Bahar mevsiminde fırtınalı yağmur, çamurlu toprak perdesi
altında, nihayetsiz güzel çiçek ve muntazam nebâtâtın tebessümleri
saklanmış. Ve güz mevsiminin haşin tahribâtı, hazin firâk perdeleri
arkasında, tecelliyât-ı Celâliye-i Sübhâniyenin mazharı olan kış
hâdiselerinin tazyikinden ve tâzibinden muhâfaza etmek için, nazdar
çiçeklerin dostları olan nâzenin hayvancıkları vazife-i hayattan terhis
etmekle beraber, o kış perdesi altında nâzenin, taze, güzel bir bahara
yer ihzar etmektir. Fırtına, zelzele, vebâ gibi hâdiselerin perdeleri
altında gizlenen pek çok mânevî çiçeklerin inkişafı vardır. Tohumlar
gibi neşv ü nemâsız kalan birçok istidad çekirdekleri, zâhiri çirkin
görünen hâdiseler yüzünden sünbüllenip güzelleşir. Güyâ umum inkılâblar
ve küllî tahavvüller birer mânevî yağmurdur.

Fakat insan, hem zâhirperest, hem hodgâm olduğundan, zâhire
bakıp çirkinlikle hükmeder. Hodgâmlık cihetiyle, yalnız kendine bakan
netice ile muhâkeme ederek şer olduğuna hükmeder. Halbuki, eşyanın
insana âit gàyesi bir ise, Sâniinin esmâsına âit binlerdir. Meselâ,
kudret-i Fâtıranın büyük mu’cizelerinden olan dikenli otları ve
ağaçları muzır, mânâsız telâkkî eder. Halbuki onlar, otların ve
ağaçların mücehhez kahramanlarıdırlar. Meselâ, atmaca kuşu serçelere
tasliti, zâhiren rahmete uygun gelmez. Halbuki serçe kuşunun istidadı,
o taslit ile inkişaf eder. Meselâ, “kar”ı pek bâridâne ve tatsız
telâkkî ederler. Halbuki, o bârid, tatsız perdesi altında o kadar
hararetli gàyeler ve öyle şeker gibi tatlı neticeler vardır ki, tarif
edilmez.

Hem insan, hodgâmlık ve zâhirperestliğiyle beraber, herşeyi
kendine bakan yüzüyle muhâkeme ettiğinden, pek çok mahz-ı edebî olan
şeyleri, hilâf-ı edeb zanneder. Meselâ, âlet-i tenâsül-i insan, insan
nazarında bahsi hacâletâverdir. Fakat şu perde-i hacâlet, insana bakan
yüzdedir. Yoksa, hilkate, san’ata ve gàyât-ı fıtrata bakan yüzler öyle
perdelerdir ki, hikmet nazarıyla bakılsa ayn-ı edebdir, hacâlet ona hiç
temas etmez.

İşte, menba-ı edeb olan Kur’ân-ı Hakîmin bâzı tâbirâtı bu
yüzler ve perdelere göredir. Nasıl ki bize görünen çirkin mahlûkların
ve hâdiselerin zâhirî yüzleri altında gayet güzel ve hikmetli san’at ve
hilkatine bakan güzel yüzler var ki, Sâniine bakar; ve çok güzel
perdeler var ki, hikmetleri saklar; ve pek çok zâhirî intizamsızlıklar
ve karışıklıklar var ki, pek muntazam bir kitâbet-i kudsiyedir.

Sözler, 18. Söz, 2. Nokta, s. 210
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

2

26.01.2010, 12:47

İncecikten bir kar yağar...Yağar Elif elîf diye...

Benzer konular

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir