Giriş yapmadınız.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

18.10.2010, 07:19

Risâle-i Nur bu asrı ve istikbali kendiyle meşgul edecek


Hadis-i Şerif Meâli

Allah’tan fazl ve ihsanını isteyiniz. Şüphesiz Allah, kendisinden
birşey istenmesini sever. İbadetlerin en üstünü, sıkıntı halinde
kurtuluşu sabırla beklemektir.

Câmiü's-Sağîr, No: 2350





18.10.2010










Risâle-i Nur bu asrı ve istikbali kendiyle meşgul edecek


Risâle-i Nur eczaları, elbette küre-i arz ve küre-i havâiyeyi kendi ile
alâkadar eder ve bu asrı ve istikbali kendiyle meşgul edecek bir
hakikat-i Kur’âniyedir ve ehl-i iman elinde bir elmas kılınçtır.

Aziz, sıddık kardeşlerim,

Kat’iyen şek ve şüphemiz kalmadı ki, bu hizmetimizin neticesi
olan Risâle-i Nur’un serbestiyetini değil yalnız biz ve bu Anadolu ve
âlem-i İslâm alkışlıyor, takdir ediyor; belki kâinat memnun olup cevv-i
sema, feza-yı âlem alkışlıyor ki, üç dört ayda yağmura şiddet-i ihtiyaç
varken gelmedi ve Denizli’de mahkemenin bilfiil teslimine karar vermesi,
yine leyle-i Mi'rac’ta aynen Risâle-i Nur’un bir rahmet olduğuna
işareten leyle-i Regaibe tevafuk ederek kesretli melek-i ra’dın
alkışlamasıyla ve rahmetin Emirdağında gelmesi o teslim kararına tevafuk
etmesi ve bir hafta sonra, demek Denizli’de vekillerin eliyle alınması
hengâmlarında yine aynen leyle-i Mi'raca ve leyle-i Regaibe tevafuk
ederek aynen onlar gibi Cuma gecesinde kesretli rahmet ve yağmurun bu
memlekette gelmesi, o tevafuklarıyla kat’î kanaat verdi ki:

Risâle-i Nur’un müsaderesine ve hapsine dört zelzelelerin
tevafuku küre-i arzca bir itiraz olduğu gibi, bu Emirdağı memleketinde
dört ay zarfında yalnız üç Cuma gecesinde—biri leyle-i Regaip, biri
leyle-i Mi'rac, biri de Şaban-ı Muazzamın birinci Cuma
gecesinde—rahmetin kesretli gelmesi ve Risâle-i Nur’un da
serbestiyetinin üç devresine tam tamına tevafuk etmesi, küre-i
havaiyenin bir tebriki, bir müjdesidir ve Risâle-i Nur’un da manevî bir
rahmet ve yağmur olduğuna kuvvetli bir işarettir.

Ve en lâtif bir emare şudur ki: Dün, birdenbire bir serçe kuşu pencereye geldi, vurdu. Biz, uçurmak için işaret ettik, gitmedi.

Mecbur oldum, Ceylan’a dedim:

“Pencereyi aç; o ne diyecek?”

Girdi, durdu, ta bu sabaha kadar... Sonra odayı ona bıraktık,
yatak odama geldim. Bu sabah çıktım, kapıyı açtım, yarım dakikada
döndüm, baktım, “Kuddüs, Kuddüs” zikrini yapan bir kuş odamda gördüm.
Gülerek dedim: “Bu misafir niçin geldi?” Tam bir saat bana baktı,
uçmadı, ürkmedi. Ben de okuyordum; ekmek bıraktım, yemedi. Yine kapıyı
açtım, çıktım, yarım dakikada geldim, o misafir kayboldu.

Sonra bana hizmet eden çocuk geldi, dedi ki: “Ben bu gece gördüm ki, Hafız Ali nin kardeşi yanımıza gelmiş.”

Ben de dedim: “Hafız Ali ve Hüsrev gibi bir kardeşimiz buraya gelecek.”

Aynı günde, iki saat sonra çocuk geldi, dedi: Hafız Mustafa
geldi; hem Risâle-i Nur’un serbestiyetinin müjdesini, hem mahkemedeki
kitaplarımı da kısmen getirdi; hem serçe kuşunun ve senin, hem kuddüs
kuşunun tabirini ispat etti—ki, tesadüf olmadığını ispat etti.

Acaba, emsalsiz bir tarzda hem serçe kuşu acip bir surette, hem
kuddüs kuşu garip bir surette gelip bakması, sonra kaybolması ve masum
çocuğun rüyası tam tamına çıkması, Risâle-i Nur’un Hafız Mustafa gibi
bir zatın eliyle buraya gelmesinin aynı zamanına tevafuku hiç tesadüf
olabilir mi? Hiçbir ihtimali var mı ki, bir beşaret-i gaybiye olmasın?

Evet, bu mesele, küçük bir mesele değil; kâinat ve hayvanat ile
alâkadardır. Ben Risâle-i Nur’un bir şakirdi olmak itibarıyla, kendi
hisseme düşen bu kâr ve neticeyi, binler altın lira kadar kazancım var
kanaat ediyorum. Başka yüz binler Risâle-i Nur şakirtleri ve takviye-i
imana muhtaç ehl-i imanın istifadeleri buna kıyas edilsin.

Evet, dinin, şeriatın ve Kur’ân’ın yüzden ziyade tılsımlarını,
muammalarını hal ve keşfeden; ve en muannid dinsizleri susturup ilzam
eden; ve Mi'rac ve haşr-i cismanî gibi sırf akıldan çok uzak zannedilen
Kur’ân hakikatlerini en mütemerrid ve en muannid filozoflara ve
zındıklara karşı güneş gibi ispat eden ve onların bir kısmını imana
getiren Risâle-i Nur eczaları, elbette küre-i arz ve küre-i havaiyeyi
kendi ile alâkadar eder ve bu asrı ve istikbali kendiyle meşgul edecek
bir hakikat-i Kur’âniyedir ve ehl-i iman elinde bir elmas kılınçtır.

Emirdağ Lâhikası, s. 43, (yeni tanzim, s. 94)





18.10.2010












"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

hasan_yıldız

Profesyonel

  • "hasan_yıldız" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

2

18.10.2010, 21:59

Bu kadar açık ve net değil mi?
Allah razı olsun
hy120 nickim değişti

Bu konuyu değerlendir