Giriş yapmadınız.

21

24.11.2007, 15:17

5. Hem ehl-i dalâlet ve haksızlık, tesanüd sebebiyle, cemaat suretindeki kuvvetli bir şahs-ı mânevînin dehâsıyla hücumu zamanında, o şahs-ı mânevîye karşı, en kuvvetli ferdî olan mukavemetin mağlûp düştüğünü anlayıp, ehl-i hak tarafındaki ittifak ile bir şahs-ı mânevî çıkarıp, o müthiş şahs-ı mânevî-i dalâlete karşı hakkaniyeti muhafaza ettirmek,

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1377&a=cemaat
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

22

24.11.2007, 15:20

Birinci misal: Ehl-i dünya, büyük bir servet ve şiddetli bir kuvvet elde etmek için, hattâ bir kısım ehl-i siyaset ve hayat-ı içtimaiye-i beşeriyenin mühim âmilleri ve komiteleri, iştirak-i emval düsturunu kendilerine rehber etmişler. Bütün sû-i istimâlât ve zararlarıyla beraber, harika bir kuvvet, bir menfaat elde ediyorlar. Halbuki, iştirak-i emvâlin, çok zararlarıyla beraber, iştirakle mahiyeti değişmez. Herbirisi umuma gerçi bir cihette ve nezarette mâlik hükmündedir; fakat istifade edemez.

Her ne ise, bu iştirak-i emval düsturu a'mâl-i uhreviyeye girse, zararsız azîm menfaate medardır. Çünkü bütün emval, o iştirak eden herbir ferdin eline tamamen geçmesinin sırrını taşıyor. Çünkü, nasıl ki dört beş adamdan, iştirak niyetiyle biri gazyağı, biri fitil, biri lâmba, biri şişe, biri kibrit getirip lâmbayı yaktılar. Herbiri tam bir lâmbaya mâlik oluyor. O iştirak edenlerin herbirinin bir duvarda büyük bir aynası varsa, herbirinin noksansız, parçalanmadan, birer lâmba, oda ile beraber aynasına girer. Aynen öyle de, emvâl-i uhreviyede sırr-ı ihlâs ile iştirak ve sırr-ı uhuvvet ile tesanüd ve sırr-ı ittihad ile teşrikü'l-mesâi, o iştirak-i a'mâlden hâsıl olan umum yekûn ve umum nur herbirinin defter-i a'mâline bitamâmihâ gireceği, ehl-i hakikat mâbeyninde meşhud ve vakidir. Ve vüs'at-i rahmet ve kerem-i ılâhînin muktezasıdır.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1390
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

23

24.11.2007, 15:21

ıkinci misal: Ehl-i san'at, netice-i san'atı ziyade kazanmak için, iştirak-i san'at cihetinde mühim bir servet elde ediyorlar. Hattâ dikiş iğneleri yapan on adam, ayrı ayrı yapmaya çalışmışlar. O ferdî çalışmanın, her günde yalnız üç iğne, o ferdî san'atın meyvesi olmuş. Sonra, teşrikü'l-mesâi düsturuyla on adam birleşmişler. Biri demir getirip, biri ocak yandırıp, biri delik açar, biri ocağa sokar, biri ucunu sivriltir, ve hâkezâ... Herbirisi iğne yapmak san'atında yalnız cüz'î bir işle meşgul olup, iştigal ettiği hizmet basit olduğundan vakit zayi olmayıp, o hizmette meleke kazanarak, gayet süratle işini görmüş. Sonra, o teşrik-i mesâi ve taksim-i a'mâl düsturuyla olan san'atın semeresini taksim etmişler. Herbirisine bir günde üç iğneye bedel üç yüz iğne düştüğünü görmüşler. Bu hadise, ehl-i dünyanın san'atkârları arasında, onları teşrik-i mesâiye sevk etmek için dillerinde destan olmuştur.

ışte, ey kardeşlerim! Madem umur-u dünyeviyede, kesif maddelerde böyle ittihad, ittifak ile neticeler, böyle azîm yekûn faydalar verir. Acaba, uhrevî ve nuranî ve tecezzî ve inkısama muhtaç olmayarak ve fazl-ı ılâhî ile herbirisinin aynasına umum nur in'ikâs etmek ve herbiri umumun kazandığı misil sevaba mâlik olmak, ne kadar büyük bir kâr olduğunu kıyas edebilirsiniz. Bu azîm kâr, rekabetle ve ihlâssızlıkla kaçırılmaz!

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1391
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

24

24.11.2007, 15:25

şahs-ı maneviye, evinde okuyan da, tesbihatı yapan da dahildir..illede birilerini çizgi dışına itip, "ben bu kadar meseleyi biliyorum" diye habire yazı eklemek, şahs-ı maneviye dahil olmayı ispatlamaz..
Allah ile kul arasına kimse giremez!

25

24.11.2007, 15:27

Alıntı sahibi ""ruhefza""

şahs-ı maneviye, evinde okuyan da, tesbihatı yapan da dahildir..illede birilerini çizgi dışına itip, "ben bu kadar meseleyi biliyorum" diye habire yazı eklemek, şahs-ı maneviye dahil olmayı ispatlamaz..
Allah ile kul arasına kimse giremez!


risaleden delil getirirmisiniz?
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

26

24.11.2007, 15:30

delil toplayıcı sizsiniz..Cennetin sahibi de belli..Amel defterleri boşuna mı meleklere tutturuluyor? kulların elinde olsa, günah çıkarmaya bile davet eder, herkes herkesi..

27

24.11.2007, 15:31

sorduğun soruya risaleden cevap verdim..sizde risaleden cevap veriniz..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

28

24.11.2007, 15:36

Risale-i Nur kalpleri ıslah eder..kimse de kimsenin kalbinin bekçisi değildir..siz bu münazaraları, başka sitelerde yapsanız, tek başınıza dahi cemaat kurarsınız..bu kadar ilimle..

29

26.11.2007, 10:55

Alıntı sahibi ""ruhefza""

Alıntı

aynen öylede bir mümin tek başına küfür ordusunu yenemez.
o mümin mehdi dahi olsa cemaati olmadan küfür ordusunu yenemez.

peki, cemaati tebrik eden, evinde Risale-i Nurları okuyan, Bediüzzaman'ın r.a. cemiyet prensiplerine harfiyyen uyan kişiler ne olacak? :(


kardeşin bu sorusuna nasıl cevap verirdiniz?

30

26.11.2007, 12:51

Hulisi bey çok güzel bir konuya değinmişsiniz teşekkür ederim ama sormak istediğim bir şey var.. Cemaate girmeyen nur talebesi olamazmı? bunumu demek istiyorsunuz?

31

26.11.2007, 13:10

dost olur,kardeş olur..

ama talebe olmuyor..talebe tek başına hareket edemez..

sözleri kendi malı ve telifi kabul edip en mühim vazifesi neşretmektir..

talebeliğin şartı böyle..

üstad çok yerde cemaate ve şahsi maneviye vurgu yapmışsa..talebede bunları neşretmekle görevli ise..

görevine zıd olan bir hareketi yaparsa sadık telebe olur mu?

üstad ne diyorsa o..der talebe..

ama üstad hiç diyor mu tek başına hareket edebilir...?demiyor..

ben böyle anlıyorum

32

26.11.2007, 14:28

Dost ve kardeş de olsa, cemaatin şahs-ı manevisinden hissedar olacağını umuyorum.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

33

24.03.2009, 12:21

cok sukur icindeyiz
Gül ve lâle mevsimi deyip beklemedeyiz,
Ey Gül, hepimiz Sana birer sâdık bendeyiz;
Onca gâileye rağmen her dem izindeyiz,
Yer yer düşüp kalksak da halkanın içindeyiz...

34

25.03.2009, 20:26

Uhuvvet ve ıhlasın tesanüdün düsturlarına muhalif olmamak için susmaya çalıştım sefkatin ve muhabbetin düsturlarında kalmaya çalışarak, elimde olmadan konuya dahil olucağım ,Ya Sabır aşırılığa girmekten alıkoyan virdim olsun ınşaallah.Ben bu cemaat cemaat diyen kardeşlere en başta cemaatten ne anladıklarını sormak isterim.Ve şunu öncelikle sormak isterim ne kadar cemaat dedikleri kitleler, cemaat vasfı şuurunu taşımaktadırlar.Cemaat dediğiniz Derslerde kitapların açılıp ısar hasletinden bahsedilip ,mantarlı soteli bol etli yemekler tüketilirken, 40 dakkada bir çay pasta meyve molaları verilip, ertesi günüde bu tefekkürlerle edinilmiş yüksek cemaat şuuruyla 30-35 senelik hayatını hizmetle geçirmiş vakfetmiş ihlas kahramanlarına mübareklere kardeşim buraya kadar zarar ediyoruz diye; hemde şahsi malları bile değilken ,kapıyı gösteren nema ve çıkarlara dayalı dünya odaklı bir din mevhumu haline dönüşen ahiret sadece lafızlarda olan zihniyetmidir yoksa cemaat... Basıldığında mp3 player gibi otomatik habire sar ileri, sar geri eserleri Kuranı Hadisleri ezberden okuyan zihniyetmidir yoksa...incil tevrat bedavaya dağıtılıp okunması harşılığında dolarlar verilirken, ders bitiminde işte dersi yapılan eserler bunlardır, fiatı 300-400 liradır diyen zihniyetmidir yoksa cemaat... Cemaat nedir?.. hastam var tedavi görüyor denildiğinde vah vah dua ederiz ınşallah diyenlermidir cemaat... kaçınız kaçınızın gerçek derdini bilir elindekini onunla cemaat olarak paylaşır, o şahsın maddi sorunlarını çözersiniz bir birinize allı pullu güzel söz ve sözde dua dan kali dua temennilerinden öte hali dualarda yaparmısınız...Sakın buna cevap veren kardeşler işkembeyi kübradan atmaya kalkmasın ben 15 yaşından beri bu cemaatle iştigal içindeyim hemde hemen hemen her kesimi her ekolüyle, kendim bizzat olmasam devamlı görüştüğüm abi kardeşlerim var, arasırada olsa gider gelirimde, beni veya başkalarını kendi kurduğunuz hayal içindeki boş yalana ikna etmeye çalışmaktansa, biz ne haldeyiz gidişatımız nereye diye ciddi anlamda gözünüzü kırpmadan önce kendi ve cemaatinizin bulunduğu durumu mütaala ediniz, hiç bir şeyin, hele Allaha ait olan şeylerinde mutasarrufu muhtarı gibi haller takınmayın, olaki laf uzattığınız şahışlar ,Allah katında sizden daha mübarek ola... bırakın Risale-i Nur talebesi olduğumuzu kesin konuşmayı, cesetlerimizle bir kalabalık ortamı bir takım kalabalıkla paylaşıyoruz diye, münafık veya fasık olup olmayışımızdan, imanımızdan nasıl bu kadar eminizde, birde Risalei Nura talebeliğine kendi nefsinizi layık görüp kendinizin şartlarında olamayanları olmaz, olamaz gibi sanki tassarrufu sizin elinize verilmiş siz karar veriyormuşsunuz gibi ahkam kesiyorsunuz ve

Bu zaman, ehl-i hakikat için, şahsiyet ve enaniyet zamanı değil. Zaman, cemaat zamanıdır. Cemaatten çıkan bir şahs-ı manevi hükmeder ve dayanabilir. Büyük bir havuza sahip olmak için, bir buz parçası hükmündeki enaniyet ve şahsiyetini o havuza atmaktır ve eritmek gerektir. Yoksa, o buz parçası erir, zayi olur; o havuzdan da istifade edilmez.

siz bu cümleden Risale-i Nurlardan sadece bu kadar bunumu anlayabiliyorsunuz benliğin enen ve şahsıyetin o havuza atılıp eritilecek diyor.Cesedinizi orda boy gösterip işi böylece bitirin demiyor. ben ve benim gibiler ihlasa uhuvvete ve tesanüte zarar gelmemesi için kendimizi yılandan akrepden kaçar gibi sizin cemaat dediğiniz şeyden uzak tutuyoruz, bunun içinde bu ahir zaman bela ve fitnesi içerisinde sizler orda her türlü kirden uzak tecrid edilmiş yaşarken, bizler pisliğin bire bir içinde mücadele ediyoruz.Kolaymı zannediyorsunuz iblisle nefeslerin karışırcasına burun buruna yaşamak... ben ve benim gibiler sizin cemaat adını verdiğiniz şeye keyfimizdenmi gelmiyoruz, biz bilmiyormuyuzki cemaat haktır hemde bu ahir zaman da şarttır... ama siz nerden biliyorsunuz gerçekten hak ve cemaatsınız ,siz benim Allah la aramdakini ,Resulullahla aramdakini ,Mehdiyi Azam la aramdakini, nerden biliyorsunuz, defalarca rüylarımda görmeme rağmen o mübarekleri ben bile hala bilemiyor imanımdan bile emin olamıyor ve olamıyacakken, siz başkaları adına ne kadar da kendinize göre yorumlar yapıp kesin emin oluyorsunuz, siz bilmiyormusunuz ki kıtmir dahi ashabı kehf ehlindendir onlarla aynı yerde haşrolup cennete girecekdir.Sizler nasıl bir cemaat oldunuzki birilerini bir yerlerden tard etmek dışlamak için deliller ararsınız ve siz nasıl bir cemaatsınızki birilerini giremeyecekleri hal üzere oldukları halde iken ve kendinizin girecek garintisi bile yokken onları da temsili sıratlardan geçirerek o makam ve yerlere girmelerini isbata çalışırsınız, ey Ümmeti Muhammed size ne oluyor böyle Allah sizleri yanına ortak karar kılıcı tayin ettide yeni bir kitap ve Resul geldide haşa ve kella bizim haberimizmi yok dikkat edin, kendinizin ve dininizin yahudiler gibi olmasından Allaha sığının yoksa muhakkaki akıbetiniz onlarla birlik kesilir.Daha çok söylenecek söz ve mesele var; sultalar,nemalanmalar ve çok ağır ve dehşetli meseleler ama; bu hamur çok su götüreceğinden o sular seller gibi akıp hizmetin manasına ruhuna zarar verme tehlikesi olduğundan kısa kesiyorum; amma provaka edilirse çok daha bariz onlarca örnek ve izah yaparımki bunuda bu kadar iç ve dışda düşman varken bu forum içinde yapmak ne kadar doğru ne kadar yanlış olur gerçekten bilemiyorum... yine ilk başta dediğim gibi ya Sabır Ya Allah diyor sözlerime noktayı koyuyorum.
Allahın Selamı Rahmeti ve Bereketi müminlerin üzerine olsun.

35

25.03.2009, 21:21

Alıntı sahibi ""yunusum""

dost olur,kardeş olur..

ama talebe olmuyor..talebe tek başına hareket edemez..

Haftanın 7 günü derslere gidip de, alınan meşveret kararlarını takmayan talebe mi peki..? Ha bu kararlar da harfiyyen Nur'a muvafık kararlar haa..

sözleri kendi malı ve telifi kabul edip en mühim vazifesi neşretmektir..

Adam şehir dışında bir yerde oturuyor, farzet ki dağ köyünde öğretmen..şehre indikçe yalnız risale satın alıp, muhtaçlara dağıtmaya, anlatmaya gücü yetiyor, derse iştirake fırsatı yok..

Bu talebe o la maz mı peki..?

talebeliğin şartı böyle..

üstad çok yerde cemaate ve şahsi maneviye vurgu yapmışsa..talebede bunları neşretmekle görevli ise..

görevine zıd olan bir hareketi yaparsa sadık telebe olur mu?

Göreve asıl zıt olan nedir bilir misiniz..?

Başkaları hakkında hüküm verme cür'etidir..

Hatta kendini daire içinde sanarak, dışında zann ettiği kişiden bile daha kafasına göre takılandır..

Buna tek bir misâl, siyasi bir tartışmada, 3 günlük dünyanın siyasi bir hizmetçisi için, "tayyip bir tanedir" diyecek kadar ifrat edendir..

şimdi bu Asrın ımamına r.a. talebelik midir..?

Neye, hangi delile, hangi meşverete, hangi insafa dayanarak..?

Kişi kendini bilir, arif ona işarete iktifa eder..



üstad ne diyorsa o..der talebe..

ama üstad hiç diyor mu tek başına hareket edebilir...?demiyor..


ben böyle anlıyorum


Bir iki kelâm da bize düşsün bâri..

Buyrun bakalım, Halep orda, arşın burda..


Risale-i Nur, bu vazifeyi en dehşetli bir zamanda ve en lüzumlu ve nazik bir vakitte,

herkesin anlayacağı bir tarzda,

hakaik-i Kur’âniye ve imaniyenin en derin ve en gizlilerini gayet kuvvetli burhanlarla ispat ederek,

o iman-ı tahkikîyi taşıyan hâlis ve sadık şakirtleri dahi,

bulundukları kasaba, karye ve şehirlerde, hizmet-i imaniye itibarıyla

âdetâ birer gizli kutup gibi, mü’minlerin mânevî birer nokta-i istinadı olarak,

bilinmedikleri ve görünmedikleri ve görüşülmedikleri halde,

kuvve-i mâneviye-i itikadları cesur birer zâbit gibi,

kuvve-imaneviye-i itikadları cesur birer zabit gibi,

kuvve-i maneviyeyi ehl-i imanın kalblerine verip

müminlere manen mukavemet ve cesaret veriyorlar.

8. şuâ


36

05.08.2009, 17:50

bir sorum olacak arkadaşlar.
ben bi cemaatteyim ve bu cemaatte dünyanın diğer tarafında bir sevap işleniyor,ben de o cemaatten olduğum için benim hanemede aynı sevap yazılırmı ve aynı şekilde ben diyelimki kötü bir cemaatteyim ve dünyanın diğer tarafında bir günah işleniyor bende yine o cemaatte olduğum için aynı günahı işlemiş gibi haneme günah yazılırmı?
bununla ilgili en sağlam kaynak nedir.

37

06.08.2009, 15:15

Öncelikle "vela tezirü vaziratün vizra uhra" yani "hiçbir günahkar başkasının günahını yüklenmez" şeklindeki En'âm Sûresi 164. ayetten anlıyoruz ki, Allah indinde günah şahsidir. Yani sadece işleyeni bağlıyor. Günahkarla aynı cemaatte olduğunuzdan dolayı günaha ortak olmuyorsunuz. Bununla birlikte yapılan günahın içerisinde zulüm var ve siz buna kalben de olsa tepki vermiyorsanız bundan mesulsünüz. Dİğer yandan;

Alıntı sahibi "Said Nursi"


Cemaatin hayrını ve ordunun zaferini başa vermek ve o başın kusurunu cemaate isnad etmek ise, binler hayırları birtek hayra indirmek ve bir tek kusuru binler kusur yapmaktır. Çünkü, nasıl bir tabur bir dehşetli düşmanı öldürse, herbir neferi bir gazilik rütbesini alır; ve yalnız binbaşısına verilse, binden bire iner, birtek gazi olur; o binbaşının hatasıyla zalimane bir katil yapılsa ve ona verilmeyip tabura verilse, o birtek katil bin cinayet hükmüne geçerek bin neferi mes ul eder ve cezaya çarpar. Aynen öyle de, meydandaki görünen ehemmiyetli kusurlar onları işleyen ölmüş adama verilmezse, beş yüz, belki bin seneden beri gaziliğini ve hakperestliğini dünyaya gösteren ve ferman-ı şerefini ve Kur'ân bayraktarlığını kılıçlarıyla ve kanlarıyla imzalayan bir orduya havalesiyle o kusurlar binler derece ve erkanları adedince ziyadeleşir, o ordunun pek parlak mazisini dehşetli karartır ve bu asrın ordusunu, geçen asırların aynı orduları önünde mahcup ve mes ul eder. Ve mevcut şerefler, zaferler tek adama verilse, binler derece küçülür, erkan ve efrad adedince gazilik ve hayırlar birtek hükmüne geçer, söner; daha kusurlara karşı kefaretü'z-zünub olmaz.

Kaynak: Emirdağ Lahikası Syf. 248

Yukarıdaki satırlardan da anladığıma göre hayırlar cemaate, kusur ve günahlar sorumluluğunu kötüye kullanan idarecilere verilir.

38

06.08.2009, 16:49

Ben soruyu biraz daha derinleştirmek istiyorum. Cemaate mensup olmak ve cemaatte aktif olup mesela maddi olarakta desteklemek arasında fark var. Aktif veya maddi olarak desteklediğim bir cemaat / dernek / kuruluş vs. dünyanın bir ucunda günah işliyorsa bende sorumlu olmam mı?
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

39

06.08.2009, 18:17

Yani günah işlendiğini biliyorsunuz fakat günahın yanı sıra sevap işleyenlere mani olmamak açısından da çekilemiyorsunuz.Ya kurunun yanında yaşda yanacak,yada diğerlerinin ıslahı için devam edip dua edeceksiniz.Zor bi durum.
''Ey gönül!Canına üflenen nefhayla yan da kavrul!Amma lale gibi ol ki;halinden sadece ''yar'' haberdar olsun.''

40

06.08.2009, 18:38

Ben soruyu biraz daha derinleştirmek istiyorum. Cemaate mensup olmak ve cemaatte aktif olup mesela maddi olarakta desteklemek arasında fark var. Aktif veya maddi olarak desteklediğim bir cemaat / dernek / kuruluş vs. dünyanın bir ucunda günah işliyorsa bende sorumlu olmam mı?
Cemaati mi acaba günah ? Yani şahsi günah mı yoksa meşveret günahı mı?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir