Üstad (RA) Hazretlerinin yukarıda alınan mektubunda;
Risale-i nur hizmetinden ayrılarak ehl-i tarik olma yoluna giren bir kardeşimize yapılan bir uyarı mektubudur...
Isparta Kahramanları -ki Allah (CC) hepsinden razı olsun- zor zamanda yapılan hizmetlerde hep ön saflarda bulunmuşlardır..
TAHıRı AğABEYıN FEDAKARLIğI
şu anda bütün dünyayı bir nur halesi şeklinde saran ıman ve Kur’an hizmetinin ilk tohumları hayatı istihkar eden, namsız nişansız bir avuç gönül eri tarafından atıldı. Onların ihlası, beklenti içinde olmaması, mal ve canlarını sebil olarak saçmaları bu günleri netice verdi. Bir büyüğümüzün dediği gibi; “Evet, bugün dünyanın dört bir yanına hicret buutlu bir göç dalgası varsa, işte bu “ani’l-merkez” güçten kaynaklanmaktadır. Bu gücün arkasında, arpa kadar bir şeyi hediye olarak kabul etmeyen Hz. Bediüzzaman vardır. Hulusi Efendi, Zübeyr Gündüzalp, Mustafa Sungur, Bayram Yüksel, Abdullah Yeğin ve emsali dâvâ erleri vardır. Hayatlarını Allah Resulü’nün Suffa Ashabı gibi geçiren ve Sahabe saffetinin temsilcileri olan kişiler vardır”
ışte onlardan biri olan Tahiri Mutlu ağabeyle alakalı, Kırkıncı hocamızın anlattığı şu hatıra da gözlerimizi yaşarttı; “Bir gün Abdülkadir Badıllı, Bayram Yüksel abi ve ben Tahiri ağabeyin köyüne gittik; Atabey’e… Isparta’nın bir köyü. Bizi evinde misafir etti. Sabaha kadar onu konuşturduk. Dedi ki; “Hocam, işte dedemizden kalan tek bina bu. Dedesi zenginmiş. Gül tarlaları varmış. Üstad Ayet-ül Kübra’yı yazmış, bastıracak para yok. Tahiri ağabey; “Üstadım bana üç gün müsaade ver” deyip köyüne gitmiş. Bir tanıdığına uğramış. O tarlaları satmak istediğini söyleyince adam şaşkınlıkla “Tahiri sen ne yapıyorsun? Senin çoluk çocuğun var” deyince “Benim çoluk çocuğumdan sana ne” demiş, “Ben tarlayı satmak istiyorum, Sen almazsan başkasına satacağım” Adam ağlaya ağlaya parayı vermiş. Tahiri ağabey de Üstada verip, Ayet-ül Kübra bastırılabilmiş…
Bu hadiseyi bir eserinde Fethullah Gülen Hocaefendi şöyle naklediyor; “Kitaplar ilk defa baskıya gireceği dönemde Üstad, sağa-sola hem de 50-100 lira gibi küçük bir para bulmak için adam gönderiyor. Tahiri Mutlu -makamı cennet olsun- bunu duyuyor ve koşa koşa köyüne gidiyor. Köy meydanında bütün mülkünün satılık olduğunu ilan ediyor, arazisinin bir kısmını haraç-mezad satıyor.. satıyor ve parayı sevine sevine getirip Üstadına teslim ediyor. Sadece o mu? Elbette hayır. Hulusi Efendi, Hüsrev Efendi, Mustafa Gül.. ve diğerleri hep aynı duygu ve düşünceyi paylaşırlar. Demek ki onlar, öyle samimi ve öyle bir safvet içinde idiler ki, bunu hayatlarının gayesi biliyor ve o uğurda hırz-ı can ediyorlardı.
Salih Okur Eklenme tarihi : 2003-10-25 Saat : 01:33:27
HATIRALAR VE ÖLÇÜLER-28
http://cevaplar.org/index.php?khide=visible&sec=5&sec1=37&yazi_id=4619
dualarınızla….