Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

25.05.2006, 15:24

Cemaata girmek şart mı?

Günümüzde bir cemaate girmek ille de şart mıdır? Yoksa kişi kendi başına Risale-i Nurları mütemadiyen okuması yeterli midir?

Cemaatle namaz kılmak şart değildir, ama cemaat namazı ferdi namazdan yirmi beş veya yirmi yedi kat daha sevaplıdır.

Üstadın bir “şirket-i maneviye” tabiri vardır. Bu iman ve Kur’an hizmetinde birlikte çalışan insanlar manevi bir şirket teşkil ederler. Ticaret sahasında elbette kişinin bir şirkete ortak olması şart değildir. Ancak bu zamanda ferdi sermaye ile edinilecek kârlar, şirketleşen büyük firmalar karşısında çık cılız kalır ve rekabet gücünü büyük ölçüde kaybeder. Ferdi gayretler de cemaatle yapılan çalışmalar yanında öyle güçsüz kalırlar.

Üstadın ifadesiyle "zaman cemaat zamanıdır." Bir ferd dahi bile olsa tek başına dalaletin şahs-ı manevisine karşı duramaz. ınsan tek başına da olsa elbette okuyacaktır, ama cemaati de ihmal etmemesi gerekir. "Allah’ın eli cemaat üzerinedir." Yani onları muvaffak eder. Ağaçlar bile bir araya gelmekle orman olur ve ılahi rahmeti celbederler.

Cemaat halinde yapılan çalışmalarda fertlerin güzel ahlak ve seciyeleri birbirine yansır. Ayrıca ders mütalaasında daha fazla feyiz ve zevk alırlar, birbirlerini tamamlarlar.

2

28.05.2006, 10:16

üstadımızın zaman cemaat zamanı derken islam kültüründe çok önemli bir yere sahip olan tarikatların artık işlevinin bittiğini (ama kesinlikle onlardaki hakikatlerin önemsenmemesi değil) şu anda meşveretle kararların alınıp uygulanması birlik beraberlikle iman hakikatlerinin dillendirilmesi gerktiğini ve muvaffakiyetin ancak bu yolla olacagını hem sebeplerin hemde müsebbib ül esbab ın bundan razı olacagını söylemek istedigini anlıyorum.
üstadın vermiş olduğu örnek enfes dir. 4 tane 1 yanyana gelmezse sadece 4 kuvvetindeyken yanyana gelince 1111 kuvvetinde olması gibi dahi bile olsa meşveret ile karalarını alınması gerktiğine temas etmiştir.ve islamiyete meşveret çok önemli bir farz dır ve bu dinin sağlam bir direklerinden biridir ki:
EFENDıMıZ(SAV) uhud a çıkma kararını meşveretle vermiştir.bu olayı anlatan ve yorumlayan seyyid kutup '' eğer EFENDıMıZ(SAV) medine de taş üstünde taş kalmayacagını bilseydi yine de meşveret kararına uyar ve uhada çıkardı'' enfes bir yorum
ve sahabe efendilerimiz bir cemaattiler kaderin bir cilvesi ahir zamanda gelecek toplulukta seleflerinin aksine cemaat esasdır
kesinlikle bu zamanda bir yere bağlanmak gerkmektedir çünkü imanı muhafaza etmek çok zor olsa gerek çünkü :
üstad bir kefşel kulup birisinin (kendisi aslında) mmüslüman bir toplulukta ki bir mnezarlıkta kilerin sadece 40 ta ancak 1-2 sinin imanlı gittiğini söylemiş.hatta bu olayı anlattığındaveya okunduğunda (zanndersem) sungur abi içinden nasıl olur daha osmanlının izleri devam ederken ?
hemen üstad o kutlu talebesine ''onların -imansız gidenler- içinde beş vakit namaz kılanlarda var dı
dehşet verici bir olay
başka bir olay ise risale i nur cemaatınden hafız ali abimizin münker nekir meleklerinin suallerine risaleden mükemmel cevap vermesi ve gök ehlinin onu alkışlaması
ve ben gavsı azam olmayı üstadın talebesi olmaya tercih ederim

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

3

28.05.2006, 11:34

Madem biz müslümaniz ve müslümanlik cemaat olmak ile basladi. Yani Peygamber efendimiz (asv) hic bir zaman cemaat olmayi terk etmedi. Efendimizin devamli yaptigi bir sünneti de terk etmek tahrimen mekruh olur (Harama yakin olur).

Madem sahebler arasinda bile ihtilaf oldu, fakat hic bir zaman cemaat olmayi terk etmediler. Efendimiz "Benim Ashabim yildizlar gibidir hangisine uysaniz dogru yolu bulursunuz" mealinde buyurdugu gibi cemaat olmayi terk etmek,

hem hatemül enbiya olan Peygambere (asv) muhalefet,

hem asirlarin en hayirli insanlari olan sahabeyi-güzine muhalefet,

hem Kuran-I Kerime muhelefet etmis olur, zira Allah c.c. bir ayette su mealde buyruluyor

"ALLAHIN IPINE TOPLUCA SARILINIZ"

Ve madem cemaat olmayi Allah c.c. emrediyor, bizde Bediüzzaman (r.a.) vesile oldugu tahkiki (suurlu) imanimizla bu emri en iyi bir sekilde yerine getirmeye calisacagiz biiznillah.

Cok sükür Risalei Nuru anlayanlarin böyle bir sorunu yok.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

4

29.05.2006, 02:15

Re: cemaata girmek şartmı

Alıntı sahibi ""yunusum""

Günümüzde bir cemaate girmek ille de şart mıdır? Yoksa kişi kendi başına Risale-i Nurları mütemadiyen okuması yeterli midir?

Cemaatle namaz kılmak şart değildir, ama cemaat namazı ferdi namazdan yirmi beş veya yirmi yedi kat daha sevaplıdır.

Üstadın bir “şirket-i maneviye” tabiri vardır. Bu iman ve Kur’an hizmetinde birlikte çalışan insanlar manevi bir şirket teşkil ederler. Ticaret sahasında elbette kişinin bir şirkete ortak olması şart değildir. Ancak bu zamanda ferdi sermaye ile edinilecek kârlar, şirketleşen büyük firmalar karşısında çık cılız kalır ve rekabet gücünü büyük ölçüde kaybeder. Ferdi gayretler de cemaatle yapılan çalışmalar yanında öyle güçsüz kalırlar.

Üstadın ifadesiyle "zaman cemaat zamanıdır." Bir ferd dahi bile olsa tek başına dalaletin şahs-ı manevisine karşı duramaz. ınsan tek başına da olsa elbette okuyacaktır, ama cemaati de ihmal etmemesi gerekir. "Allah’ın eli cemaat üzerinedir." Yani onları muvaffak eder. Ağaçlar bile bir araya gelmekle orman olur ve ılahi rahmeti celbederler.

Cemaat halinde yapılan çalışmalarda fertlerin güzel ahlak ve seciyeleri birbirine yansır. Ayrıca ders mütalaasında daha fazla feyiz ve zevk alırlar, birbirlerini tamamlarlar.


cevabı içinde gizleyen bir yazı. harika.
gerçekten bakmadığım bir bakış açısı vermişsin. ellerine sağlık.

Mesajlar: 19

Konum: hatay

Meslek: ögrenci

  • Özel mesaj gönder

5

29.05.2006, 21:00

1 ken 11 oluyoruz 111 oluyoruz inş bu şahsı manevi sayesinde.
üstad hz.leri diyorki''bir kutbul azam gelse ve iiçinizdenbirine deseki 'gel seni 10 günde velayet makamına çıkartıcam.'' eger o kişi bu nurlu himztei bırakıpda ona yönelse,ISPARTA KAHRAMANLARIna arkadaş bile olamaz.''
bu nurlu hizmet bukadar önemli işte.çünkü cemaatlerdeki şahsı manevi itibariyle mesela tesbihatta hergün 5 vakit tüm nur taleblerine dua edilmektedir,kar içinde kar yani.
''Ruhumda büyük bir boşluk hissederek,okuycak kitap ararken,Risalei Nuru okudugum zaman elimde olmayarak ondan ayrılamadım.Kalbimdeki o büyük ihtiyacı karşıladıgını hissettim....'' Zübeyir GÜNDÜZALP

6

01.06.2006, 20:22

Üstad (RA) Hazretlerinin yukarıda alınan mektubunda;

Risale-i nur hizmetinden ayrılarak ehl-i tarik olma yoluna giren bir kardeşimize yapılan bir uyarı mektubudur...

Isparta Kahramanları -ki Allah (CC) hepsinden razı olsun- zor zamanda yapılan hizmetlerde hep ön saflarda bulunmuşlardır..

TAHıRı AğABEYıN FEDAKARLIğI
şu anda bütün dünyayı bir nur halesi şeklinde saran ıman ve Kur’an hizmetinin ilk tohumları hayatı istihkar eden, namsız nişansız bir avuç gönül eri tarafından atıldı. Onların ihlası, beklenti içinde olmaması, mal ve canlarını sebil olarak saçmaları bu günleri netice verdi. Bir büyüğümüzün dediği gibi; “Evet, bugün dünyanın dört bir yanına hicret buutlu bir göç dalgası varsa, işte bu “ani’l-merkez” güçten kaynaklanmaktadır. Bu gücün arkasında, arpa kadar bir şeyi hediye olarak kabul etmeyen Hz. Bediüzzaman vardır. Hulusi Efendi, Zübeyr Gündüzalp, Mustafa Sungur, Bayram Yüksel, Abdullah Yeğin ve emsali dâvâ erleri vardır. Hayatlarını Allah Resulü’nün Suffa Ashabı gibi geçiren ve Sahabe saffetinin temsilcileri olan kişiler vardır”

ışte onlardan biri olan Tahiri Mutlu ağabeyle alakalı, Kırkıncı hocamızın anlattığı şu hatıra da gözlerimizi yaşarttı; “Bir gün Abdülkadir Badıllı, Bayram Yüksel abi ve ben Tahiri ağabeyin köyüne gittik; Atabey’e… Isparta’nın bir köyü. Bizi evinde misafir etti. Sabaha kadar onu konuşturduk. Dedi ki; “Hocam, işte dedemizden kalan tek bina bu. Dedesi zenginmiş. Gül tarlaları varmış. Üstad Ayet-ül Kübra’yı yazmış, bastıracak para yok. Tahiri ağabey; “Üstadım bana üç gün müsaade ver” deyip köyüne gitmiş. Bir tanıdığına uğramış. O tarlaları satmak istediğini söyleyince adam şaşkınlıkla “Tahiri sen ne yapıyorsun? Senin çoluk çocuğun var” deyince “Benim çoluk çocuğumdan sana ne” demiş, “Ben tarlayı satmak istiyorum, Sen almazsan başkasına satacağım” Adam ağlaya ağlaya parayı vermiş. Tahiri ağabey de Üstada verip, Ayet-ül Kübra bastırılabilmiş…

Bu hadiseyi bir eserinde Fethullah Gülen Hocaefendi şöyle naklediyor; “Kitaplar ilk defa baskıya gireceği dönemde Üstad, sağa-sola hem de 50-100 lira gibi küçük bir para bulmak için adam gönderiyor. Tahiri Mutlu -makamı cennet olsun- bunu duyuyor ve koşa koşa köyüne gidiyor. Köy meydanında bütün mülkünün satılık olduğunu ilan ediyor, arazisinin bir kısmını haraç-mezad satıyor.. satıyor ve parayı sevine sevine getirip Üstadına teslim ediyor. Sadece o mu? Elbette hayır. Hulusi Efendi, Hüsrev Efendi, Mustafa Gül.. ve diğerleri hep aynı duygu ve düşünceyi paylaşırlar. Demek ki onlar, öyle samimi ve öyle bir safvet içinde idiler ki, bunu hayatlarının gayesi biliyor ve o uğurda hırz-ı can ediyorlardı.


Salih Okur Eklenme tarihi : 2003-10-25 Saat : 01:33:27

HATIRALAR VE ÖLÇÜLER-28

http://cevaplar.org/index.php?khide=visible&sec=5&sec1=37&yazi_id=4619

dualarınızla….

7

06.06.2006, 14:57

cemaatle okunan dersin sevabı,
cemaatle kılınan namazın sevabı,
cemaatte Allahın rahmeti,
cemaatle okuna Kuran ve sair virdlerin sevabı

tek başına yapılandan daha çoktur.

hem bir asker bir orduyu yenemez.
o asker en büyük asker dahi olsa yenemez.

aynen öylede bir mümin tek başına küfür ordusunu yenemez.
o mümin mehdi dahi olsa cemaati olmadan küfür ordusunu yenemez.

demek zaman cemaat zamanıdır.çünkü küfür cemaatle hücum ediyor.

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

8

06.06.2006, 23:36

elhm iyi ki cemaat şuurunu anlayabileceğimiz bir yerdeyiz.
Bir dini sitede bu konu tartışılıyordu.Cevaplarınız benim için de iyi oldu.ıstifade edip,oraya yayınladım..

9

24.11.2007, 08:02

Alıntı

aynen öylede bir mümin tek başına küfür ordusunu yenemez.
o mümin mehdi dahi olsa cemaati olmadan küfür ordusunu yenemez.

peki, cemaati tebrik eden, evinde Risale-i Nurları okuyan, Bediüzzaman'ın r.a. cemiyet prensiplerine harfiyyen uyan kişiler ne olacak? :(

10

24.11.2007, 12:44

Alıntı sahibi ""ruhefza""

Alıntı

aynen öylede bir mümin tek başına küfür ordusunu yenemez.
o mümin mehdi dahi olsa cemaati olmadan küfür ordusunu yenemez.

peki, cemaati tebrik eden, evinde Risale-i Nurları okuyan, Bediüzzaman'ın r.a. cemiyet prensiplerine harfiyyen uyan kişiler ne olacak? :(


prensiplerinde biri zaman cemaat zamanıdır..demesi ve bununla ilgili tahşidat yapdığı halde ..uymayan ona tabi olmamıştır..bu noktada

bu kişiler o kardeş ve dost olabilir..ama talebe olamaz..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

11

24.11.2007, 14:45

derse gittiği yerde, hep aykırı fikirleri dillendirenler cemaat mi oluyor? böyle kişiler, o dost denilen kişilerin dahi Risale-i Nur'a karşı heveslerini kırıp, eve kapanmalarına da sebep oluyorlar bazen..arkadaşımızdan biliyoruz..
ruhsatlı işyerine gelipte, bohçasını açanlar gibi, daldan dala mal satanlara müdahele edenler suçlu durumuna düşürülüyor..halbuki zabıta gelse, o bohçacıdan hem vergi alması hem de o dükkan sahibinin şikayeti üzarine o bohçacıyı dışarı çıkarması lazım değil mi?

12

24.11.2007, 14:53

Alıntı sahibi ""ruhefza""

derse gittiği yerde, hep aykırı fikirleri dillendirenler cemaat mi oluyor? böyle kişiler, o dost denilen kişilerin dahi Risale-i Nur'a karşı heveslerini kırıp, eve kapanmalarına da sebep oluyorlar bazen..arkadaşımızdan biliyoruz..
ruhsatlı işyerine gelipte, bohçasını açanlar gibi, daldan dala mal satanlara müdahele edenler suçlu durumuna düşürülüyor..halbuki zabıta gelse, o bohçacıdan hem vergi alması hem de o dükkan sahibinin şikayeti üzarine o bohçacıyı dışarı çıkarması lazım değil mi?


Üstadın ifadesiyle "zaman cemaat zamanıdır." Bir ferd dahi bile olsa tek başına dalaletin şahs-ı manevisine karşı duramaz. ınsan tek başına da olsa elbette okuyacaktır, ama cemaati de ihmal etmemesi gerekir. "Allah’ın eli cemaat üzerinedir." Yani onları muvaffak eder. Ağaçlar bile bir araya gelmekle orman olur ve ılahi rahmeti celbederler.

Cemaat halinde yapılan çalışmalarda fertlerin güzel ahlak ve seciyeleri birbirine yansır. Ayrıca ders mütalaasında daha fazla feyiz ve zevk alırlar, birbirlerini tamamlarlar.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

13

24.11.2007, 14:57

ille de derse gitmek mi cemaat eder kişiyi?
derse gittiği yerde ki birçok kişiden daha sadıksa o cemaatin kurallarına bu kişi cemaat dışımıdır?
önemli olan hakikatleri kabullenmektir!
bu internet üzerinden dahi olsa..

14

24.11.2007, 15:00

üstad zaman cemaat zamanıdır diyor..

siz yok..ben tek başıma hizmet yaparım diyorsunuz..

böyle sadık mı olunur?

diyeceksin ki sadekte üstadım..cemaatle hareket edip ve cemaate gideceğim ve beraber hizmet edeceğim..taki şahsi manevinin içinde olasınız..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

15

24.11.2007, 15:05

kalabalıkta yer alıp, işe yaramamaktan, kafa karıştırmaktan daha iyidir..

16

24.11.2007, 15:07

tamam sen tek başına çalış..

ama şahsi manevinin içinde değilsiniz?
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

17

24.11.2007, 15:08

Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i Kur'aniyede kuvvetli, dirayetli arkadaşlarım,

Bu zaman cemaat zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet, şahs-ı maneviye göre olur. Maddi ve ferdi ve fâni şahsın mahiyeti nazara alınmamalı. Hususan benim gibi bir biçarenin kıymetinden bin derece ziyade ehemmiyet vermekle, bir batmanı kaldırmayan zayıf omuzuna binler batman ağırlığı yüklense, altında ezilir.

Lillahilhamd, Risaletü'n-Nur bu asrı, belki gelen istikbali tenvir edebilir bir mucize-i Kur'aniye olduğunu çok tecrübeler ve vakıalarla körlere de göstermiş. Ona ait medh ü senanız tam yerindedir; fakat bana verdiğinizden, binden birine de kendimi lâyık göremem. Yalnız, pek büyük bir nimete ve muvaffakiyete sizin gibi hakikatli talebelerin iştirak ve sa'y ve gayretleriyle mazhariyetim noktasında, Risale-i Nur hesabına ebede kadar iftihar ederim.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3231&a=cemaat
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

18

24.11.2007, 15:10

şimdi ise aynı vazifeye, fakat müşkilatlı ve dehşetli şerait içinde, bir şahs-ı manevi hükmünde bulunan Risaletü'n-Nur'u ve sırr-ı tesanüdle bir ferd-i ferid manasında olan şakirtlerini bu cemaat zamanında o mühim vazifeye koşturmuş. Bu sırra binaen, benim gibi bir neferin ağırlaşmış müşiriyet makamında ancak bir dümdarlık vazifesi var.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3232&a=cemaat
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

19

24.11.2007, 15:11

okumak cemaat olmaya yetmez..mutmain kalp lazım..

20

24.11.2007, 15:14

Bilirsin ki, iki elif ayrı ayrı olsa iki kıymeti var; bir çizgi üstünde omuz omuza verse, on bir kıymet aldığı gibi;

senin tesirli nasihatinle ihzar ettiğin hizmet-i imaniye tek başıyla kalsa, şimdiki tehacümat-ı müttehideye karşı dayanması çok müşkil.

Eğer Risale-i Nur'un hizmetine iltihak etse, o iki elif gibi, on bir, belki yüz on bir kıymetinde ve kuvvetinde olacak ve karşıdaki ittifak etmiş dalâletlere karşı dayanacak.

Bu zaman, ehl-i hakikat için, şahsiyet ve enaniyet zamanı değil. Zaman, cemaat zamanıdır. Cemaatten çıkan bir şahs-ı manevi hükmeder ve dayanabilir. Büyük bir havuza sahip olmak için, bir buz parçası hükmündeki enaniyet ve şahsiyetini o havuza atmaktır ve eritmek gerektir. Yoksa, o buz parçası erir, zayi olur; o havuzdan da istifade edilmez.

Hem mûcib-i taaccüp, hem medâr-ı teessüftür ki, ehl-i hak ve hakikat ittifaktaki fevkalade kuvveti ihtilâfla zayi ettikleri halde, ehl-i nifak ve ehl-i dalâlet, meşreplerine zıt olduğu halde ittifaktaki ehemmiyetli kuvveti elde etmek için ittifak ediyorlar. Yüzde on iken, doksan ehl-i hakikatı mağlûp ediyorlar. http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3329&a=cemaat
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir