Giriş yapmadınız.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

22.07.2005, 15:07

BEYnimizin kontrolü dualarda gizli

Beyninizin kontrolü dualarda gizli !
Gerek Dua ve gerekse Zikir, insan beynindeki kullanılır kapasitenin artarak, kendisindeki Allah tarafından bahşedilmiş olan özellik ve kuvvetlerin açığa çıkması için yapılan çalışmalardır! Kişi, aynı zamanda, bu çalışmalar ile ölüm ötesi bedenini de inşâ etmektedir... Allah`ın "ıRADE" sıfatının adı olan "Mürîd" ismini, örneğin hergün 3 bin kez tekrarladığınızda; bir kaç ay içinde irade kuvvetinin arttığını görebilirsiniz. ırade zayıflığı yüzünden gerçekleştiremediğiniz pek çok şeyi, kendinizi zorlamadan başardığınızı farkedersiniz! ışte zikirle beyin gelişimi üzerine uzmanlardan açıklamalar ve Kur'an'dan ayetler
Zikir, beyinde belirli anlamlar taşıyan kelimeleri tekrar etme çalışmasıdır.. Zaman ve mekânla, inançla kayıtlı değildir!..

ZıKıR sayesinde beyin hücreleri arasında oluşan Bio elektirik enerji ,Zikrin söylemi sırasında hücre duvarlarından geçip diğer kullanılmıyan bölgeleri harekete geçirir.


Sen, Allah`ın ilminde, O`nun güzel isimlerinin özellikleriyle yaratıldığın için, Allah isimlerinin işaret ettiği mânâlar, özellik olarak senin beyninde açığa çıkmaktadır. Allah`ın güzel isimlerini beyninde tekrarladığın zaman, bu isimlerin özelliklerinin beyninde daha da gelişmesini sağlamış olursun..

Allah`ın "ıRADE" sıfatının adı olan "Mürîd" ismini, meselâ hergün diyelim ki üçbin defa civarında tekrarladığın zaman; bir kaç ay içinde irade kuvvetinin arttığını görürsün!..irade zayıflığı yüzünden gerçekleştiremediğin pek çok şeyi, kendini zorlamadan başardığını farkedersin hayretle!.

Zikrin, yani kelimelerin beyindeki tekrarının, beyinde yeni hücre bloklarını devreye sokma çalışmaları olduğunu tasdik eden ilk bilimsel makale ise 1993 yılı aralık ayında Dünyanın en ünlü bilim dergisi olan "Scientific Amerikan"da John Horgan imzasıyla yayınlandı... Uzun yıllar yapılan yoğun laboratuvar çalışmaları sonucu açıklanıyordu bu makalede.. Sonuç; her yeni öğrenilen ve tekrarlanan kelimeler, beyinde o zamana kadar boş-âtıl duran hücre guruplarını devreye sokarak beynin çalışan kapasitesini arttırıyordu!..

Siz, Allah`ın isimlerini beyninizde, bir süre, belirli bir düzen içinde tekrar ettiğiniz zaman, otomatikman beyninizde o anlam doğrultusunda bir kapasite oluşuyor; böylece kişiliğinizi o anlam istikametinde geliştiriyorsunuz!

zikirden amaç da ötendeki bir tanrıyı hoşnud etmek değil; beyin kapasiteni ve buna bağlı olarak anlayış ve idrak kapasiteni arttırarak, özündeki Allah`ı tanımak; o güzel isimlerin anlamlarının sende kuvvetli olarak açığa çıkmasını sağlıyarak "hilâfet sırrını" yaşamaktır!..

Jon hargon isili Bilim adamı Beyinde entegrasyonu sağlıyan beyin üstü bir güç bir olgu varmı sorusunu araştıdığında,Beynin( nöron action) aktivitesi.

deneklere verilen sözcüklerin sürekli tekrarı halinde , nöron aktivitesi artıyor.Verilen sözcük anlamı kişilerin davranışlarını etkiliyor.

Telkinlere dayalı Psikoterapide bu yollla davranış bozukluğu gösteren kişileri tedavi etmiye çalışmaktadır.



Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (AL-ı ıMRAN SURESı / 191)
Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret. Gaflete kapılanlardan olma. (A'RAF SURESı / 205)
Ancak: "Allah dilerse" (inşallah yapacağım de). Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: "Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip-iletir." (KEHF SURESı / 24)
Sen de sabah akşam O'nun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan kaydırma. Kalbini bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi 'istek ve tutkularına (hevasına)' uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme. (KEHF SURESı / 28)
şüphesiz, müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah'tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çokca zikreden erkekler ve (Allah'ı çokca) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır. (AHZAB SURESı / 35)
Ey iman edenler, Allah'ı çokça zikredin. (AHZAB SURESı / 41)
Kim Rahman (olan Allah)ın zikrini görmezlikten gelirse, biz bir şeytana onun 'üzerini kabukla bağlattırırız'; artık bu, onun bir yakın dostudur. (ZUHRUF SURESı / 36)

2

29.06.2006, 14:20

Allah razı olsun bacım.

Esma-ı Hüsna ıle Dua Ve ıbadet ...

Allahu Teala'ya, güzel isimleri ile dua iki şekilde olur. Birincisi, bu isimlerden birisi, bir kaçı veya hepsi ile O'nu yüceltmek, övmek ve zikretmek şeklindedir. ıkincisi de, bu güzel isimlerle Allahu Teala'dan bir şey istemek, ilahi huzura ihtiyaç ve dertlerimizi açmak, onlarla yalvarmak şeklinde olur. Kul, Yüce Rabbine hangi derdini açacak ise, ona uygun bir ismi zikrederek dua eder.

Mesela, günahlara bulanmış fakat içi yanıp pişman olmuş bir bir kul elini açıp: 'Ya ğaffâr=Ey günahları affeden, Ya Rahim=Ey kullarına çok acıyan, Ya Settâr=Ey günahları örten, Ya Tevvab=Ey tevbeleri kabul eden Allahım, beni affet diyerek affını ister.

Başı darda kalıp bunalan bir kul: 'Ya Rahman=Ey kullarına rahmet eden, Ya Alîm=Ey kullarının halini en iyi bilen, Ya Hakîm=Ey her işi hikmet özere olan, Ya Aziz=Ey her şeye ve herkese hükmü geçen, Ya Kadir=Ey her şeye gücü yeten Allahım, benim şu sıkıntımı gider diye dua eder. Diğer isimlerle yapılan dualar da böyledir.


Rasulullah (s.a.v) Efendimiz buyurmuştur ki:

'Allahu Teala'nın doksandokuz ismi vardır ki; onları sayan ve hıfzeden Cennete girer.' (Buhari, Deavat, 76; Müslim, Zikir, 5-6; Tirmizi, Deavat, 82.)


Ariflerin belirttiği gibi, Allahu Teala'ya hakkıyla kulluk etmek, O'nu yakinen tanımak, O'nu sevmek ve O'nun tarafından sevilmek ancak bu isimlerin hakikatini anlamaya ve onların rjurundan bir nasip almaya bağlıdır. şuurlu bir ibadet de ancak bu şekilde mümkün olur.

Allahu Teala'nın: 'Siz beni zikredin ben de sizi zikredeyim' müjdesi zikir ehli için ne büyük bir saadettir..

Mesela, Allahu Teala'nın 'es-Selâm' ismini çokça zikreden, fikreden ve bu şerefli ismin tecellilerinden bolca nasiplenen bir kul, önce bozuk düşüncelerden fikrini, şek ve şüpheden kalbini, yalan ve iftiradan dilini, haram ve zulümden fiilini temizler; kendisine ve başkalarına selamet olur. Kimse ondan incinmez. Herkese selam verir, herkes ondan bir fayda görür. ışte o zaman gerçek bir müslüman olur. Müslüman, 'es-Selam' ismine mazhar olmuş kimsedir.

'el-Hakim=Her işini sağlam ve hikmet üzere yapan' ism-i şerifini çokça zikreden, fikreden ve onun tecellilerinden nasiplenen bir kul, bütün işlerini sağlam yapar, yerince davranır; sakat, bozuk, yersiz, sebepsiz iş yapmaz.

Allahu Teala'nın 'Rezzak=yarattıklarma gereken rızkı veren' ism-i şerifinin tecellisine mazhar olan kulun, kalbinde rızık endişesi, geçim kaygısı kalmaz, Allah'a tevekkül ve teslimiyeti tam olur. Rızık ararken gafleti değil, zikir ve sevgisi artar.

'Settar=Kusurları çok örten, ayıpları saklayan' ism-i şerifinin tecellisine mazhar olan kul, insanlardan gördüğü her kusuru örter, onları yaymaz, kusur sahibini halk içinde rezil etmez; özellikle kendisine karşı yapılan kusurları görmezlikten gelir, affeder. Kendisinden meydana gelen kusurları Yüce Rabbinin nasıl örtüp sakladığını, bunun ne kadar güzel bir şey olduğunu gören kul, bu ahlaka ulaşmak için can atar. Böylece Allahu Teala'nın sevdiği güzel ahlak sahibi bir kul olur. Diğer ism-i şerifleri zikretmek, fikretmek ve onların tecellilerinden nasiplenmek de bu manada gerçekleşir.


Bu isimleri nerede, ne zaman, nasıl okuyalım? denirse, deriz ki: işte o güzel isimlerin tecellisi olan hayat ve kâinat önümüzde duruyor. Biz hergün onlarla içice hayat sürüyoruz. Daha doğrusu biz o güzel isimlerin tecelli ve bereke-tiyle hayatta ve ayaktayız. Bizler ruhumuzla mana aleminde yüzerken, anne rahminde şekil alırken, doğarken, büyürken, bir ömür bu alemde yaşarken, ölürken ve öldükten sonra yeni hayatla tanışırken hep ilahi isimlerin tecellilerine mahal ve mazhar oluyoruz. Bize düşen, üzerimizde ve gözümüzün önünde cerayan eden şeyleri bir nebze düşünmek ve bir gerçeği farketmektir. O gerçek şudur:


Hergün görüp durduğumuz şu canlılar ve canlılık, Yüce Yaratıcımızın 'Hayy' sıfatının tecellisidir. Bunu gören ve farkeden uyanık kalbli bir mü'min 'Ya Hayy' der, Yüce Allah'ı zikreder. Aslında nefes alan her canlı, ta ciğerinden gelen bir sesle ister istemez' 'Hû Hû' der, O'nu zikreder.

Yeryüzündeki ince düzeni, gök yüzündeki büyük intizamı ve kainatın ayakta duruşunu gören uyanık kalbli bir mü'min 'Ya Kayyûm' der, yeri ve gökleri kudretiyle ayakta tutan Yüce Allah'ı zikreder.

Varlıklardaki değişik suret, şekil, çeşit ve renkleri gören uyanık kalbli bir mü'min 'Ya Musavvir' der, herbir canlıya ayrı bir renk, şekil ve suret veren Yüce Allah'ı zikreder.

Dört mevsim, hergün dağıtılan sayısız rızıkları, yaratılan yiyecek, içecek, giyecek ve hayat sebeplerini seyreden uyanık kalbli bir mü'min 'Ya Rahman', 'Ya Rezzak' der, bütün canlılara rızıklarını gönderen Yüce Allah'ı zikreder. Kalbinde azıcık iman, vicdanında birazcık insaf bulunan her insan bunca nimetlerin başında, içinde veya sonunda muhakkak bir çeşit fikir ve zikirle nimeti yaratanı hatırlamalı; O'nun adını zikretmeli, O'na bir derece hamd ve şükür yapmalıdır.
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

3

29.06.2006, 14:34

Allah üstadımızdan binlerce razı olsun ki günde beş defa
tesbihatta zikir ettiriyor bizlere.hemde esmai ilahiyye ile...

üstadın tesbihatta esma dizmesinin çok hikmetleri var..
bunun üzerinde çalışmalar var..

sübhaneke ya Allah taleyte ya Rahman ecirna minennar biafvike ya Rahmanı söylediğimizde

neden Allah isminden sonra Rahmanı kullanmış..mesela siz bu dizilimde

Allah isminden sonra Rahimi söyleseniz olmuyor..olsada Rahman kadar sevimli olmuyor.

sonra......Ya Rahim..............ya kerim.........

Ya hamid................ya hakim.......
...............Ya Mecid................Ya melik........

işte böyle dizilmiştir.bunların yerlerini tesbihatta değiştirseniz.ve okusanızki..
üstadın dizdiği kadar size feyiz vermez...

birinci isim celal oluyor.......ikinci isim cemal oluyor..

benim bildiğim bu kadar .başka hikmetini bilen varmı...

selam.

4

18.05.2007, 00:23

Tesbihatın her bir bölümünün büyük hikmetleri ve sırları olduğunu bende çok defa düşünmüşümdür.

Özellikle Esma-i Hüsna zikri ki(ism-i azam) tabir edilmesi çok önemli, büyük feyz veriyor her okuduğumuzda.

Tertip edilişinin sırrını elbette bilemem ama Elhamdülillah ki bu zikirleri okumak şerefine nail edilmişiz.

Rabbim kabul ve karin kılsın inşallah. Zikrinde daim etsin cümlemizi.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir