Muhabbet Fedâileri

kainat kitabında Allah'ın varlığını ispat eden tüm zerratın delillerini müşahade etmemiz neticesinde iman mı ederiz?

imanımız mı katlanır ?

iman sebebimiz bu gördüğümüz hikmetler midir?

Allah'ın varlığını bilmemiz imanımızın vesilesi midir?

Öyle ise şeytan iman sahibi midir?

o zaman şöyle diyebilir miyiz?
ben veya sen kainat kitabını okuduk,Rabbimizin varlığını anladık ve iman ettik.
kendi hidayetimizin mimarı bizmi olduk?
ben eskiden hıristiyandım,sonra ateist oldum,sonra budist ve en sonunda islamda karar kıldım diyen adamın hali gibi bizde kendimiz mi iman ettik?
yoksa ben zaten Rabbimin ınayeti ile müslümandım bunları görünce teslim oldum mudur?
bu hikmetleri görünce merak ettim ve tefekküre gayret ettim ve bu minik çabama karşılık Rahmeti bol Rabbim bana hidayet nasip etti mi demeliyiz?
birde bu hikmet ve ısmi ılahinin tecelligahlarını keşif Kuranı Mucuzil Beyanda ifade edildiği gibi:
Ey iman edenler;iman edin
denmesi dolayısı ile iman üzerine konan tozları siler ve tazelik mi verir?
ilim inanmak için bir vesile midir?
nice alimler bir boş felsefenin peşinde imansız dolaşıyorlar.
demek ki iman Allah tan bir lütuf sonucu,
arzu edilip peşinden koşulan ve elde edilen ilim ve sonucunda kullanılış gayesi neticesi ile derece kazan mada cüz-i iradeden diyebiliriz...

biraz karışık oldu herhalde..

Quoted from ""Haydar Açıkkalp""

demiştik, bu tür sorulara antenlerimiz kapalı...emredileni yapsak yeter..

emredilen nedir?


bir kulun görevini tarif etmeden şunu diyebilir miyiz?

benim görevim Allah (cc.) en üst mertebede ulaşmaya çalışmak,kulluk vazifelerimi bihakkın yerine getirerek derecemi yükseltmek ve kendimi ona sevdirecek ihlas ve şuura(O nun Esmasının tecellileri) ni en iyi anlayan kul olmak bizim görevimiz midir?

yoksa siz bunu işgüzarlık olarak mı görüyorsunuz?