Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

1

Mittwoch, 29. August 2007, 13:12

Hanım korkusu

Gençlik yıllarımızda, Bağlı bulunduğumuz teşkilatımızın başkanı bir abi vardı.....

Yarabbi bir insanın mizacı bu kadarmı sert olur....
Kaçacak delik arardık....

Kafamıza vurdukça vururdu oda....
El insaf abi ya..........


Bir hoş anını yakaladık,
-Yaw abi dedik doğru söyle evdedemi böylesin.

-Yok be canlar dedi......
-Ben hanımdan çekinirim dedi.....


Allah allah yahu.....

ılk o abide karşılaşmıştım, hanımdan çekinmeyi.......

Bir insan hem o kadar, sert tabiatlı, hem babayiğit olacak, Millete kan kusturacak...
Hemde hanımdan çekinecek....

Demek ki Evdeki aslan tam aslan.......


Gazeteci bir abimiz vardı.....
Ailece ziyaretimize gelmişlerdi....

Allah Allah, Ortada fol yol yumurta yokken....
Bir anda hanımı ile bir tartışmaya girmişlerdi.....

Tartışma uzadıda uzadı..........

Gazeteci abi masaya bir vurdu....
Hepimiz korkudan tir tir titredik.....
Hanımıda....

-Ben erkeğim dedi.....
-En son benim dediğim olacak.....

Vallahi razı idik o ne kızma idi öyle....Tamam abi kızma yeterki kızma en son senin dediğin olsun...

-haklısın karıcım.... demezmi...

Hayde...

Gülmekten kendimizi alamamıştık.....


ınsan yaşam süresi içersinde neler nelerde görmekte....

Mukaddes beldelerde idik.....
Pek milletle haşmal etmemeye gayret gösteriyor....
Gitme gayemizi unutmuyorduk.......

Buna ramen birgün bir ziyaret dönüşünde,
Odada kurulmuş bir sohbet meclisinin içinde bulduk kendimizi....

42 çeşit millet gelmekte orayada......

Doğu kökenli bir abi......
Galiba birazda Nefsin fırsat bulmasından mı ne, bol bol konuşuyordu....
Ben hanımı şöyle döverim,
şöyle keserim, şöyle ederim....

Can arkadaşımla göz göze geldik.....
Müdahale edelim diye.....
Rabbim fırsat verdirmedi.....
Seni hanımın çağrıyor diye haber geldi O kardeşe.......

Yenge hanım kapıda bu zata bir fırça bir fırça.......

Allahım o kesen, biçen, döven can gitmiş....
Mübarek bir kuzu.......

Arkadaşı bakmayın buna yaw,
Bu hanımdan izinsiz şurdan şuraya adım atamaz....

Can atmasında, ah nerde olduğunun farkında olsada, lisana az sahip çıkılsa.......

O Kardeş içeri girdi....
-Yaw ne yapacaksınız, işte idare edeceksiniz diyince....

Başladık hepimiz gülmeye...........



latifeler bir yana:
Kadın kocaya itaati allaha ibadet bilecek.....
Bunu bilirse....
Kocaya ne isyan eder, Nede üzer.....

Erkekte kadının emanet olduğunu hiç bir zaman unutmayacak....
Bir gün emanet sahibi tarafından emanete nasıl baktığının hesabını verecek.....

Babazen evlilik hayatında, kısacık bir hayatta mutsuzluk istememektedir....
Kavga ve dövüşü asla kabul etmemektedir....

Saygı ve sevgiyi herşeyin önünde tutmaktadır........

Kadın,
ANADIR, Rab cenneti anaların ayağı altına koymuştur....
Kadın analık özelliğini barındıran olduğu için bu denli önemlidir......
Erkek bunu bilecek....

Dindar kadında,
Avret olduğunun bilincinde,
Kendisinin erkeğe emanet olduğunu bilerek....
Selahiyetinin onda olduğunun farkında olacak.....

Dindar kocanın rızası almayan kadının, cennet kokusu koklayamayacağını bilip....
Onun memnun olması için elinden geleni yapacak........
Kadın bunu bilecek.......

Yani dinin belirlediği, şekilde yaşanacak........
Kadın dindeki kadını,
Erkekte dindeki erkeği baz alırsa.....

Kadın kadın otobanında,
Erkekte erkek otobanında ilerler ve kazalar olmaz.......


Ev hayatında aldığı dustür budur.......

Rabbimden,
Salih insanlardan olmamız temennim ile....

Huzur hepimizin evinde olsun......... :wink:
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

2

Mittwoch, 29. August 2007, 18:15

Amin inş :)
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

3

Donnerstag, 30. August 2007, 22:38

Zitat von »"bir_damla_nur"«

Amin inş :)
"Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini, yâr et bize erdirdiklerini"

duygu

Profi

  • »duygu« ist weiblich

Beiträge: 966

Wohnort: istanbul

Beruf: ev hanımı

Hobbys: hat ve ebru sanatı, tasarım, araştırmak ve farklılık.ney çalmak

  • Nachricht senden

4

Dienstag, 11. September 2007, 16:33

amin..
Sus gönlüm...
Seni senden daha iyi bilen, Rabbinin hükmü vuk'u buluncaya kadar sus
...

kisimy

Anfänger

Beiträge: 1

Wohnort: ıSTANBUL

Beruf: ÖğRENCı

  • Nachricht senden

5

Samstag, 13. Oktober 2007, 17:57

amin

amin

6

Samstag, 13. Oktober 2007, 20:21

Zitat

Gazeteci abi masaya bir vurdu....
Hepimiz korkudan tir tir titredik.....
Hanımıda....

-Ben erkeğim dedi.....
-En son benim dediğim olacak.....

Vallahi razı idik o ne kızma idi öyle....Tamam abi kızma yeterki kızma en son senin dediğin olsun...

-haklısın karıcım.... demezmi...

Hayde...

Gülmekten kendimizi alamamıştık.....

Çok hoş bir yazıydı ya koptum gülmekten.. :mrgreen:
teşekkürler..
Risale-i Nur'un hedefi doğrudan doğruya ahirettir. Dünya ile alışverişi yoktur...

7

Sonntag, 21. Oktober 2007, 15:10

Re: hanım korkusu

Zitat von »"nurdan damla"«


Kadın kocaya itaati allaha ibadet bilecek.....
Bunu bilirse....
Kocaya ne isyan eder, Nede üzer..... :wink:

Kocaya itaatin Allah'a isyan olduğu durumlar da vardır..Herkes için aynıdır aslında bu durum ..Anne-baba-koca- hanım ne farkeder?
Evvel ve ahir Allah rızası..

8

Montag, 22. Oktober 2007, 09:55

Bakın burada yani itaat hususunda kast edilen mübah şeylerdir. Yoksa ıslam'da yasaklanmış bir şeyi kocası istiyor diye hanımı yapmak zorunda diye birşey yoktur. Bununla birlikte eşinin nafile oruç tutması bile kocasının iznine bağlanmıştır.

Tabi bu konular karşılıklı uygulamalara dayanan hususlardır. Tek taraflı bir itaat mekanizmasını ben tasvip etmiyorum. Eşler birbirlerinin kölesi değil, en civanmert dost ve arkadaşı olmalıdırlar. Evin reisi olan erkek bencil olmamalı, eşini ve çocuklarını kendi için dahi alacağı kararlarda bile göz önünde bulundurarak fikirlerine başvurmalıdır. Eşler birbirine güvenmeli ve birbirlerini rencide edebilecek hareketlerden kaçınmalıdır.

Ayrıca eşlerin arasına (kayınpeder ve kaynanalar dahil) hiç bir 3. şahısları sokmamalı ve aile mahremiyetini muhafazaya dikkat ederek aralarındaki sorunlarını mutlaka kendi aralarındaki doğru iletişimle çözmelidirler.

mrv_kycn

Fortgeschrittener

Beiträge: 274

Wohnort: ızmir

Beruf: pc teknikeri

Hobbys: fotograf(çılık) :)

  • Nachricht senden

9

Montag, 22. Oktober 2007, 10:18

Zitat von »"talhagenc"«

Bakın burada yani itaat hususunda kast edilen mübah şeylerdir. Yoksa ıslam'da yasaklanmış bir şeyi kocası istiyor diye hanımı yapmak zorunda diye birşey yoktur. Bununla birlikte eşinin nafile oruç tutması bile kocasının iznine bağlanmıştır.

Tabi bu konular karşılıklı uygulamalara dayanan hususlardır. Tek taraflı bir itaat mekanizmasını ben tasvip etmiyorum. Eşler birbirlerinin kölesi değil, en civanmert dost ve arkadaşı olmalıdırlar. Evin reisi olan erkek bencil olmamalı, eşini ve çocuklarını kendi için dahi alacağı kararlarda bile göz önünde bulundurarak fikirlerine başvurmalıdır. Eşler birbirine güvenmeli ve birbirlerini rencide edebilecek hareketlerden kaçınmalıdır.

Ayrıca eşlerin arasına (kayınpeder ve kaynanalar dahil) hiç bir 3. şahısları sokmamalı ve aile mahremiyetini muhafazaya dikkat ederek aralarındaki sorunlarını mutlaka kendi aralarındaki doğru iletişimle çözmelidirler.


:tamam3:
...sadeceabdalım...

10

Montag, 22. Oktober 2007, 14:04

Zitat von »"talhagenc"«

Bakın burada yani itaat hususunda kast edilen mübah şeylerdir. Yoksa ıslam'da yasaklanmış bir şeyi kocası istiyor diye hanımı yapmak zorunda diye birşey yoktur. Bununla birlikte eşinin nafile oruç tutması bile kocasının iznine bağlanmıştır.

Tabi bu konular karşılıklı uygulamalara dayanan hususlardır. Tek taraflı bir itaat mekanizmasını ben tasvip etmiyorum. Eşler birbirlerinin kölesi değil, en civanmert dost ve arkadaşı olmalıdırlar. Evin reisi olan erkek bencil olmamalı, eşini ve çocuklarını kendi için dahi alacağı kararlarda bile göz önünde bulundurarak fikirlerine başvurmalıdır. Eşler birbirine güvenmeli ve birbirlerini rencide edebilecek hareketlerden kaçınmalıdır.

Ayrıca eşlerin arasına (kayınpeder ve kaynanalar dahil) hiç bir 3. şahısları sokmamalı ve aile mahremiyetini muhafazaya dikkat ederek aralarındaki sorunlarını mutlaka kendi aralarındaki doğru iletişimle çözmelidirler.



ne güzel söylemişsin abicim harfiyyen katılıyorum.. :tamam:
Aslında demokrasi demokrasi diye haykırıyoruz ilk önce aile içinde başlamalı ki Türkiyede de yaşanabilsin inşaallah..
Risale-i Nur'un hedefi doğrudan doğruya ahirettir. Dünya ile alışverişi yoktur...

11

Montag, 22. Oktober 2007, 23:51

Zitat von »"talhagenc"«

Bakın burada yani itaat hususunda kast edilen mübah şeylerdir. Yoksa ıslam'da yasaklanmış bir şeyi kocası istiyor diye hanımı yapmak zorunda diye birşey yoktur. Bununla birlikte eşinin nafile oruç tutması bile kocasının iznine bağlanmıştır.

Tabi bu konular karşılıklı uygulamalara dayanan hususlardır. Tek taraflı bir itaat mekanizmasını ben tasvip etmiyorum. Eşler birbirlerinin kölesi değil, en civanmert dost ve arkadaşı olmalıdırlar. Evin reisi olan erkek bencil olmamalı, eşini ve çocuklarını kendi için dahi alacağı kararlarda bile göz önünde bulundurarak fikirlerine başvurmalıdır. Eşler birbirine güvenmeli ve birbirlerini rencide edebilecek hareketlerden kaçınmalıdır.

Ayrıca eşlerin arasına (kayınpeder ve kaynanalar dahil) hiç bir 3. şahısları sokmamalı ve aile mahremiyetini muhafazaya dikkat ederek aralarındaki sorunlarını mutlaka kendi aralarındaki doğru iletişimle çözmelidirler.


evet ayen katılıyorum ve dilerim
rabbim cümlemize islami edep ve rızasının üzerimizde bulunduğu yuvalar evlilikler nasib eylesin
"Ateşe dayanabildiğin kadar günah işle" (Hadis-i şerif)
**<Ölüm> okadar kat'i ve zahirdirki ,bu günün gecesi ve bu güzün kışı gelmesi gibi <Ölüm> başımıza gelecek (Gençlik Rehberi)

Beiträge: 27

Wohnort: izmir-ç.kale-eskişehir

Beruf: kamu personeli(eskişehir)

Hobbys: ıLAHı DıNLEMEK,FUTBOL OYNAMAK,DıNı ıÇERıKLı KıTAP OKUMAK

  • Nachricht senden

12

Dienstag, 23. Oktober 2007, 09:55

amin...amin...amin...
korkma allahtan korkandan
kork allahtan korkmayandandan
selam ve dua ile
Ben Allahı(cc) hatırlamaktan utanırım....
Çünkü her hatırlama unutmadan sonradır...
unutmayanlardan hep hatırlyanlardan olmak duasıyla....

13

Dienstag, 27. November 2007, 12:33


“Hanımın kıymetini bil!”

Kabr-i şerîfi Bursa’da bulunan velîlerden Tâcüddîn ıbrâhim Karamânî hazretlerine, bir gün, yeni evli sevdiği bir genç gelerek, hanımından şikâyette bulundu.
Büyük velî, cevaben sordu ona:
- Pekâlâ, hanımın namazını kılıyor mu oğlum?
- Kılıyor efendim.
- Dışarda örtünüyor mu?
- Örtünüyor.
- Ev işlerini yapıyor mu?
- Yapıyor.
Buyurdu ki:
- Daha ne istiyorsun? Onun kıymetini bil. Böyle hanım “Cennet nîmeti”dir.
Delikanlı diretti:
- Ama hocam bâzı hususlarda beni üzüyor.
- Sen onu hiç üzmüyor musun evlâdım?
- Ee bazen oluyor tabii.
Ona şefkatle baktı mübarek:
- Bak evlâdım, aklı olan karı koca, birbirlerini üzmezler. Hayat arkadaşını üzmek, ahmaklık alâmetidir.
Ve ilave etti:
- Zâlim ve huysuz kimsenin hanımı devamlı üzülerek âsâbı bozulur, sinir hastası olur. Hayat arkadaşı hasta olan bir eş mahvolmuş, saadeti sona ermiştir.
Ve izah etti bunu:
- Çünkü artık eşinin hizmetlerinden mahrum kalmıştır. Ömrü, onun dertlerini dinlemekle, ona doktor ve ilâç aramakla, ona, alışmamış olduğu hizmetleri yapmakla geçer.
Ve sordu gence:
- Bütün bu sıkıntılara kim sebep olmuştur dersin?
- Kendisi mi hocam?
- Elbette. Kendi huysuzluğu sebep olmuştur. Dizlerini dövse de, ne yazık ki, bu pişmanlığının faydası olmaz.
Sözüne devamla;
- O hâlde, ey evlâdım! Hanımına yapacağın huysuzlukların zararlarının kendine de olacağını düşün! buyurdu. Ona karşı, hep güler yüzlü, tatlı dilli olmaya çalış!
Ve özetledi:
- Bunu yapabilirsen, rahât ve huzur içinde yaşar, Rabbinin rızâsını da kazanırsın!


şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

14

Dienstag, 27. November 2007, 14:15

varolun..çok güzeldi..

15

Dienstag, 22. Januar 2008, 17:08

Tâcüddîn ıbrâhim Karamânî hazretleri nede güzel anlatmış...herkesin mutlaka okuması ve uygulaması gereken bir yazı..
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

16

Dienstag, 26. Februar 2008, 16:16

artık

tüm hanımlardan korkuyorum :|

17

Dienstag, 26. Februar 2008, 20:03

Bir kişinin hatası, genele mal edilmez!

Thema bewerten