Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.
Zitat von »"Hulusi5"«
Evet, balarısının ve hayvânâtın ilhâmâtından tut, tâ avâm-ı nâsın ve havâss-ı beşeriyenin ilhâmâtına kadar ve avâm-ı melâikenin ilhâmâtından tâ havâss-ı kerrûbiyyûnun ilhâmâtına kadar bütün ilhâmat, bir nevi kelimât-ı Rabbâniyedir. Fakat mazharların ve makamların kabiliyetine göre, kelâm-ı Rabbânî, yetmiş bin perdede telemmu eden ayrı ayrı cilve-i hitab-ı Rabbânîdir.
şimdi buna dikkat et cekacığım..
Zitat von »"Hulusi5"«
Bak o Hakîm-i Zülcelâle, nasıl Kitab-ı Mübînin düsturlarından, arı vazifesine ait miktarını bir tezkerede yazmış, arının başındaki sandukçaya koymuştur. O sandukçanın anahtarı da, vazifeperver arıya has bir lezzettir. Onunla sandukçayı açar, programını okur, emri anlar, hareket eder,
- "Rabbin balarısına ilham etti." (Nahl Sûresi: 16:68.) - âyetinin sırrını izhar eder.
http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1352&a=ilham
Zitat
16:68 وَأَوْحَى رَبُّكَ إِلَى النَّحْلِ أَنِ اتَّخِذِي مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتاً وَمِنَ الشَّجَرِ وَمِمَّا يَعْرِشُونَ
Zitat von »"Ceka"«
ılham; Allah ile Kulun arasında ki hususi telefondur ki; nasıl bir padişah size özel hattından arasa ahize ile konuşursunuz, burda aracı olan ahize Padişahın kelamı ile beraber gelmiyor, ancak o ahize o tür konuşma için gereklidir. Ancak, Padişah ile hususi görüşme yaptığınız vakit Padişah'ın yanında -adetinden- nasıl hizmetkarları ve -veya katipleri bulunur. Burda ki hususi konuşma için gerekli olan katipler değildir. Katipler padişaha mukarenet etmektedir. Yani , beraberinde gelmektedir.
Elbette Padişah'ın sizi araması ile yüz yüze gelmesi veya ayağınıza gelme tenezzülü aynı değerde olamaz. Elbette yüz yüze gelmekte Padişah'ın verdiği emir diğer raiyetinide ilgilendir ve elbette hususi telefonda görüşmesi, hususidir ve raiyeti ikinci derecede ilgilendiren ve belki raiyetine uyma mecburiyeti bırakmayan bir görüşmedir. Hem belgesi yok ki raiyete ıspat etsin. Elbette Padişah'ın yüz yüze konuşması belgelenir ve katipler tarafından zapt edilir. Daha raiyeti o görüşmeden çıkan buyurukları red edemez. Sorumludur. Hem telefon görüşmesinde Padişah'ın emirleri zapt edilmediği için görüşülen kişinin insani kusurları verilen emirde tahrifata sebep olur ki, kişinin kendi yorumunu katması muhtemeldir. Oysa katibin zapt ettiği görüşmede kendisi emire yorum getiremez. Raiyetine söylendiği gibi iade eder. Katip Padişah'ın buyruğunu zapt eder, muhattaba okur ve raiyetine vermesi için O zata verir.
ışte Hz. Cebrail Hz. Meryem'e göründüğü vakit ahize görevi görmüştür. Oysa Hz. ısa'ya geldiği vakit aynı Cebrail(a.s), katiptir. Allah'ın Hz. ısa ile konuşmasına mukarenet etmiş,yani beraberinde bulunmuştur. ışte bu vahiydir ve Allah bu tür konuşmaları ancak Peygamberler ile yapar. Ancak Adetullah gereği Cebrail(a.s) mukarenet eder; beraberinde gelir.
Arasında ki fark dilim döndüğünce ve Risale-i Nur'dan okuduklarımdan anladığım kadarı ile bu olsa gerek.
Muhabbetle