Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

1

Mittwoch, 12. Juli 2006, 14:18

Kalbim temiz demek doğru mu?

Bazı kimseler, “ibadetin kalpleri temizlemek için yapıldığını” söylüyor ve “benim kalbim temiz olduğuna göre ibadet yapmam gerekmez” diyorlar? Böyle bir gerekçe ile kişi ibadet sorumluluğundan kurtulabilir mi?

Bu kimseler, kalp temizliğini sadece insanlar hakkında bir kötülük düşünmemek yahut yardımsever olmak gibi çok basit bir manada anlıyor ve insanlara iyi davranmakla, Allah’a ibadet mükellefiyetinden kurtulduklarını sanıyorlar. Bu, şeytanın bir desisesi, nefsin bir oyunudur.

Bunlar, namaz kılan, ibadet eden bir müminin günlük hayatında ıslam’ın ruhuna ters düşen ve diğer insanlara zarar veren birtakım noktalar tespit ediyorlar. Bunları öne sürüyor ve “Bu adam namaz kılıyor ama, şu hataları da işliyor. Ben ise, onun düştüğü hatalara düşmüyorum.” diyerek kendi ibadetsizliklerine, onun kusurlarında bir özür kapısı bulmaya çalışıyorlar.

Bu tip yanlış değerlendirmeler sadece namaz kılmayanlara mahsus değil. Namaz kılan bir mümin de ıslam’ın diğer emirlerini kendisinden daha iyi yerine getiren bir mümin kardeşi hakkında benzer şeyler söyleyebiliyor.

Hidayet rehberimiz, Peygamber Efendimiz den (asm.) bir hadis-i şerif:

“Bir günah işlendiği zaman kalpte bir kara leke hasıl olur. Eğer sahibi pişman olur tövbe ve istiğfar ederse kalp yine parlar...”
Bu hadis-i şeriften temiz kalbin, ancak günahlardan salim olan ve isyanlarla kararmamış bir kalp olabileceğini öğreniyoruz. “Güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen” o hidayet rehberinin (asm.) işe tevhitten başlaması ne kadar anlamlıdır!?.. Tevhitten sapan, şirke düşen ve putlara tapan bir kalbin temiz olması mümkün değildir. Onun irşadıyla şirkten kurtulan, temizlenen müminlere bu defa ibadet emri verilmiş. Rabbinin emrini dinlemeyen bir kalbin de temiz olması düşünülemez.

Babasının sözünü tutmayan bir çocuğa, hemen “terbiyesiz”, “ahlaksız” damgasını vuran insanoğlu, Allah’a isyan eden bir insanın en büyük ahlaksızlığı yapmış olacağını böylece peşinen kabul etmiş olmuyor mu?

Farzlarda yanlış yorum yapmaya ve hakikati saptırmaya kimsenin hakkı yoktur. Zira, ortada yorum gerektirecek bir kapalı nokta mevcut değildir. Allah emretmiş, Resulullah da (asm.) bu emrin nasıl yerine getirileceğini bir ömür boyu müminlere öğretmiş, talim etmiştir. Asr-ı Saadeti takip eden bütün asırlarda bu emirler aynen tatbik edilmiş. Bu devirlerde yetişen mürşitler, müminlerin Hak yakınlığında daha da ileri gitmeleri için, farzların yanı sıra nafile ibadetlere de büyük önem vermişler. Her taraf camilerle, mescitlerle, medreselerle, tekkelerle dolup taşmış.

Derken ahir zamana gelinmiş. Dünyaya dalma, dinden uzaklaşma, sefahatte boğulma, menfaat peşinde koşma devri gelip çatmış. ıbadet terkedilmiş, ilim bir yana atılmış, irfandan uzaklaşılmış, kalplerde takva hissi azaldıkça azalmış.

Bu zehirli iklimde, bu bozuk atmosferde yeni bir grup çıkmış ortaya. Bunlar, kalbimiz temiz diyerek kendilerini ibadet sorumluluğundan muaf tutmuşlar. Bütün peygamberlere (as.), bütün ashaba, bütün evliyaya ve nihayet on dört asrın bütün müminlerine muhalif bir caddede yürümeye başlamışlar.

Bu ekolün mensupları, kendi haklarında, tövbe kapısını adeta kapamışlar. Zira, isyanlarını göremez hale gelmişler. Daha kötüsü, onları müdafaa etmeye başlamışlar. Kendilerini Allah’a ibadet etmeye çağıran mümin kardeşlerine verdikleri cevap, her defasında, “Sen benim kalbime bak.” şeklinde olmuş.

Az da olsa, bu sözü sarf edenler içerisinde, biraz kitap karıştıran, ama yanlış fikirlerle ruhlarını yaralayan, ölçüsüz okumalarla ölçüyü kaçıran, bir şeyler öğrenir öğrenmez hemen kendisini dinî sahalarda söz sahibi sanmaya başlayan tiplere de rastlamak mümkün. Bunlar belki sefih değillerdir, ama eksik bilgileri onları yanlış fikirlerin, sapık mezheplerin müdafaasına götürmüş bulunuyor. Ne var ki bundan gafil bulunuyorlar.

Alaaddin Başar (Prof.Dr.)

2

Mittwoch, 12. Juli 2006, 14:30

Allah razı olsun okudum yazıyı çok doğru.evet bazı insanlar benim kalbim temiz diyip kenara çekiliyorlar elbetteki bu yanlış bir davranış.

Bu zamanda Benim kalbim temiz deyip namaz kılmayan,oruç tutmayan... bir insana müslüman mısın desek elbette der peki islamın şartı Beş değil mi?

Kelime-i şehadet getirmek,
Namaz kılmak,
Oruç tutmak,
Zekat vermek,
Hacca gitmek değil mi?

bunları yapmadan kalp temizliği ile herşeyin hallolunacağını mı zannediyorlar..
bir müslümanın öncelikli olarak Rabbimizin bildirdiği emirleri yapıp yasaklardan kaçınması lazım bunları yapamasa,nefsine şeytanına yenik düşse ozmanda Allahım sen bana namaz aşkı ver,kuran aşkı ver diye dua etmesi lazım..samimi bir kalp ile dua ederse eğer Rabbim hiç kabul etmezmi ya! Amaa kendi eksikliklerini görmeyip yalvarmayıp kalbim temiz dersek vay halimize :cry:

Rabbim cümlemizin yardımcısı olsun kardeşler..

3

Mittwoch, 12. Juli 2006, 14:43

Evet dikkat edilirse Kalbim Temiz iddiası ile zihinleri bulanmış gafil insanları her yerde görebilirsiniz. Bu yazıyı onlara anlatmak için ezberlemeye karar verdim
Selametle. Allah Razı olsun
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

4

Mittwoch, 12. Juli 2006, 14:48

Allah senden de razı olsun.selam.

5

Mittwoch, 19. Juli 2006, 10:15

bu soru heryerde karşımıza çıkıyor.

onun için bunu hazmede hazmede okumamız lazımki.
cevap verelim.kardeşler.
başka görüşü olan ve bilgisi olan yokmu.
selam.

6

Mittwoch, 19. Juli 2006, 11:23

Musa abi anlatıyor. Benim kalbim temiz ne diye ibadet yapayım deyince adamın biri, Musa abi bir örnek veriyor. Diyor ki;

Halilcim ben evde bir ziyafet vereceğim. Seni de davet edeceğim. Sofranın başına oturacaksın. Fakat bir şartım var. Ellerini hiç kullanmadan kalbini temiz tutarak o yemekleri yiyeceksin. Yapabilir misin bunu?

Yemek dahi yiyemediğin kalbinin temizliği ile seni yaratan Allah'a ibadetini nasıl olurda yaparsın. Hiç akıl kabul eder mi bunu..
:)


Selametle

7

Mittwoch, 19. Juli 2006, 11:26

gerçektende bunu kavrayamadım.

biraz açıklasan kardeşim.

seyma

Anfänger

Beiträge: 36

Beruf: ogrenci

Hobbys: psikoloji,cocuklar,islam,okumak,..

  • Nachricht senden

8

Dienstag, 27. März 2007, 03:19

Allah razi olsun cok guzel anlatilmis....
artik kalbim temiz diyeblere daha guzel bi sekilde cevap verebiliriz insallah...
Allah ım, sev beni , sevdir kendini ,sevdir sevdiklerini ,sevdir sevdiklerine...amin..

YaMusaB

Schüler

Beiträge: 154

Wohnort: KaFKasYa

Beruf: TaleBe

  • Nachricht senden

9

Donnerstag, 29. März 2007, 19:50

Musa hocanın o sohbetini bende dinledim : )

Allah razı olsun yunusum abi

10

Mittwoch, 21. November 2007, 15:51

Bu kimseler, kalp temizliğini sadece insanlar hakkında bir kötülük düşünmemek yahut yardımsever olmak gibi çok basit bir manada anlıyor ve insanlara iyi davranmakla, Allah’a ibadet mükellefiyetinden kurtulduklarını sanıyorlar. Bu, şeytanın bir desisesi, nefsin bir oyunudur.

Bunlar, namaz kılan, ibadet eden bir müminin günlük hayatında ıslam’ın ruhuna ters düşen ve diğer insanlara zarar veren birtakım noktalar tespit ediyorlar. Bunları öne sürüyor ve “Bu adam namaz kılıyor ama, şu hataları da işliyor. Ben ise, onun düştüğü hatalara düşmüyorum.” diyerek kendi ibadetsizliklerine, onun kusurlarında bir özür kapısı bulmaya çalışıyorlar.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

11

Mittwoch, 21. November 2007, 17:15

evet, benim kalbim temiz deyip kendini ibadetlerden muaf tutmaya çalışan ve ibadetlerini yerine getirenlerde de mutlaka kusur arayan kişilere bir çok defa şahit oluyorum... Allah hidayet ihsan etsin herkese

çok doğru ve güzel bir paylaşım, Allah razı olsun

12

Mittwoch, 21. November 2007, 18:28

Zitat von »"Ceka"«

Evet dikkat edilirse Kalbim Temiz iddiası ile zihinleri bulanmış gafil insanları her yerde görebilirsiniz. Bu yazıyı onlara anlatmak için ezberlemeye karar verdim
Selametle. Allah Razı olsun


:nono:

Ezberlememiş
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

13

Donnerstag, 22. November 2007, 10:06

birde şöyle sorsak..sen diyorsun ki kalbim temiz..peki içini yarıp baktın mı? :shock:

peki bakman mümkün değilse nerden biliyorsun temiz? :mrgreen:
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

14

Donnerstag, 22. November 2007, 11:46

ınsanlar kalp temizliğine ne manada bakıyorlar bilmiyorum ama bence iyilik yapmak v.b şeyler değildir kalp temizliğinin tanımı...
şu gününmüzde bırakın ibadet etmeyeni ibadet eden insanların yani namazlarını kılan insanların bile neler yaptığını görebilmek mümkün...Bu ise bence ihlalı olmamaktan kaynaklanıyo...ıhlas kalbi temizleyen en önemli unsurlardan biri, ben böle düşünüyorum en azından...
Hemen hemen hepimiz namazlarımızı kılıyoruzdur ama ne derece ihlaslı kılıyoruz acaba :?: :?: :?:
Kimse ihlası yakalamadan kalbim temiz diyemez dememeli bence...
Bu arada yunusum kardeşim paylaşımın için saolsın ellerine sağlık dua ile...

15

Donnerstag, 22. November 2007, 12:33

sana katılıyorum edazra kardeşim

16

Donnerstag, 22. November 2007, 12:49

Saol kardeşim allah razı olsun :)

17

Donnerstag, 22. November 2007, 12:58

cümlemizden. Amin.

18

Donnerstag, 22. November 2007, 13:31

birde şöyle sormak lazım;

kalb derken ne anlıyorsun?

sol tarafta bulunan etli kalbden bahsedmiyorum..

kalb derken bu kalb değil..

kalb latifei rabbaniyedir..

işte bu kalb Allahın zikriyle mutmain olur..

başka birşey onu tatmin etmiyor..

ibadetleri ihlasla yapmayınca hiç kalbin temiz olur mu?
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

19

Donnerstag, 22. November 2007, 13:49

Bende aynı şeyleri anlatmaya çalışıyorum zaten...

20

Donnerstag, 22. November 2007, 14:10

güzel düşünüyorsunuz maşaallah..

paylaşımlarınızı bekliyoruz..her konuda
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

Thema bewerten