You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

şaHGüL

Beginner

  • "şaHGüL" started this thread

Posts: 4

Location: AKSARAY

Occupation: ÖğRENCı

Hobbies: iki alemim için faydalı bilgiler edinmek

  • Send private message

1

Wednesday, June 21st 2006, 4:21pm

Bende Risaleyi okumaya yeni başlayanlardanım ve uhuvet risalesinde gıybet hakkında bir bölüm okudum ama anlayamadım.Üstad gıybetin caiz olduğu bazı halleri anlatmış.
Gıybet, mahsus birkaç maddede caiz olabilir:

Birisi: şekvâ suretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın.

Birisi de: Bir adam onunla teşrik-i mesai etmek ister, seninle meşveret eder. Sen de, sırf maslahat için, garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: "Onunla teşrik-i mesai etme. Çünkü zarar göreceksin."

Birisi de: Maksadı tahkir ve teşhir değil, belki maksadı tarif ve tanıttırmak için dese: "O topal ve serseri adam filân yere gitti."
Birisi de: O gıybet edilen adam fâsık-ı mütecahirdir. Yani fenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği seyyiatla iftihar ediyor, zulmüyle telezzüz ediyor, sıkılmayarak âşikâre bir surette işliyor.

ışte bu mahsus maddelerde, garazsız ve sırf hak ve maslahat için gıybet caiz olabilir
Tam anlatamayacağım için anlayamadığım kısmıda ekledim.Bu dört hali açıklarsanız sevinirimOkuduklarımı yaşamak istiyorum ama hak verirsinizki anlayamayınca nasıl hareket etmem gerekyor bilemiyorum.yardımlarınızı bekliyorum.Allah razı olsun şimdeden yardım eden tüm kardeşlerden

şaHGüL

Beginner

  • "şaHGüL" started this thread

Posts: 4

Location: AKSARAY

Occupation: ÖğRENCı

Hobbies: iki alemim için faydalı bilgiler edinmek

  • Send private message

2

Wednesday, June 21st 2006, 9:01pm

bu garibana cevap verecek yardımedecek kimse yok mu :cry: :cry: :cry:

3

Wednesday, June 21st 2006, 9:01pm

Quoted

Gıybet, mahsus birkaç maddede caiz olabilir:

Birisi: şekvâ suretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın.


Yani birisi sana bir kötülük mü yaptı, onu şikayet edersin gerekli mercilere, o zaman gıybet olmaz başkasının kötü yanını başkasına anlatmak.

Quoted


Birisi de: Bir adam onunla teşrik-i mesai etmek ister, seninle meşveret eder. Sen de, sırf maslahat için, garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: "Onunla teşrik-i mesai etme. Çünkü zarar göreceksin."


Yani bir adam diğeriyle beraber bir iş yapacak, sana da soruyor, yapayım mı, ne dersin. O da, o adama garazı olduğu için değil, meşveretin hakkını vermek için ve o arkadaşını korumak için, o adamla iş yapma, sana zararı dokunur diyor, yine o adamın kabahatını anlatıyor.

Quoted


Birisi de: Maksadı tahkir ve teşhir değil, belki maksadı tarif ve tanıttırmak için dese: "O topal ve serseri adam filân yere gitti."


Yani, birinin bir kusurunu teşhir etmek ve o adamı aşağılamak değil amacın, ama o adamın ismini hatırlayamadın, veya karşındaki onun ismini bilmiyor, sen de dedin ki, hani geçen gördüğün topal vs. adam, şuraya gitti. Yani o adamı tanıttırmak ve tarif etmek için....

Quoted

Birisi de: O gıybet edilen adam fâsık-ı mütecahirdir. Yani fenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği seyyiatla iftihar ediyor, zulmüyle telezzüz ediyor, sıkılmayarak âşikâre bir surette işliyor.


O adam fasık-ı mütecahirdir, yani hem açıkca günah işliyor, hem de işlediği günahını kendisi etrafa anlatıyor, hatta bir de iftihar ediyor, ya geçen meyhaneye gittik, kafaları çektik, şöyle ettik, böyle ettik, ne güzel de oldu vs, bu adamın bu günahı hakkında gıyaben (yani o yokken arkasından) konuşmak, gıybete girmez. Zaten kendi kendini teşhir ediyor, bundan da zevk alıyor. Fıskını anlatıyor...

Quoted

ışte bu mahsus maddelerde, garazsız ve sırf hak ve maslahat için gıybet caiz olabilir.


Yani, gıybet, bu mahsus durumlarda, hak namına veya ıslahatı, bazı iyilikleri, düzeltmeleri gözetmek için caiz olabilir, yoksa haramdır, kul hakkıdır, tövbe kifayet etmez, helallik almak gerekir o kuldan.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

4

Thursday, June 22nd 2006, 11:31am

cevabın güzel kardeş.aynen katılıyorum.
anlamadığı nokta herhalde kalmadı.selam.

şaHGüL

Beginner

  • "şaHGüL" started this thread

Posts: 4

Location: AKSARAY

Occupation: ÖğRENCı

Hobbies: iki alemim için faydalı bilgiler edinmek

  • Send private message

5

Thursday, June 22nd 2006, 9:05pm

ALLAH RAZI OLSIN KARDEş YARDIMIN ıÇıN SAOL.
RABBıM ıLMıNıZı ARTIRSIN ıNşALLAH :)

6

Thursday, June 22nd 2006, 9:19pm

âmin ecmain kardeşim,
lügât (osmanlıca-türkçe sözlük) özelliğinden faydalanmak istersen, merak ettiğin kelimenin üstüne çift tıklaman yeterli, yeni bir pencere açılacak ve lügat görünecek.

Daha iyi anlamaya başlamak için, ilk önce bir müddet lügatsız direk okumanı tavsiye ederim, ta ki üslubuna alışasın, sonra lügat da kullanırsan çok daha faydalı olur inşa'Allah.

Artık elle lügat karıştırmaya da gerek yok, bilgisayara lügat yazılımı indirmeye de, çift tıklamak yetiyor şükür.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

7

Saturday, July 1st 2006, 4:20pm

bismillah


masallah guzel aciklamis Allah razi olsun

bir ek olarakta sunu diyebiliriz ; CAIZ DIR denmis farzdir yapin isleyin denmemis caiz baska alternatigfin kalmadigi zamanzaruret noktasinda ihtiyacinizi görecek ölcüde olmalidir, zarureti asip baska sekiller alsa o baska olur... bir tarafida sudurki bazi insanlar kuyumcu terazisi gibi her bir seyi milyenle tartar hassastirlar onlarla ilgili meselelerde o nisbette ihtiyat gerekir, bazi insanlarda oduncu terazisi gibi kantarlar tartar gibi tonlar tartarlar biraz kabadirlar bunlar icin ise biraz daha kelam kullanilabilir ...diye eklsek yanlis olmaz insallah

anlayis naoktasida bir kanaatimizdir yanlissa siz dogrusunu yazin insallah...
Ümitvar olunuz..

8

Saturday, July 1st 2006, 4:49pm

Elbette ki, birşeyin yapılmasına izin vermek, o şeyin yapılmasını teşvik etmek manasına gelmiyor. Bazen farz olduğu durumlar var. şahitlik etmeniz gereken durumlar gibi.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

9

Saturday, July 1st 2006, 8:04pm

Nasıl eski zamanda mecbur olunca yalan söylemek caiz denmiş. Ama; bu fetva cahil ve safdillerin elinde az bir menfatte dahi lehine istimal edilmiş. Maksadından saptırılmış. Aynen öyle Risalenin dediğini çok iyi anlamak, bu ruhsatı garazla işimize geldiği gibi çevirmemek gerekir.

Ya ben size cevap vermekten korkuyorum. Bilginize teslim oldum. Yanlışlarımı azarlamayın
Selam dua ve muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

10

Sunday, July 2nd 2006, 9:14pm

bismillah


Allah iyiliginizi versin latifelerinizden anlasilan o ki kapasiteniz yuksek ve tevazu makaminda yaziyorsunuz ... haddimize dusmez bir kardesimize kizalim... guzle acilimlar oluyor istifademiz guzel oluyor Allah razi olsun kardesler güzel anlamis vede aktarmislar bizde sizin gibi istifade yolunda getmekteyiz insallah daima istifade edenlerden oluruz ... talebe olmak ne guzel seydir Allah bilir talebe olmak icin talib olmakta ne guzel seydir ...
Ümitvar olunuz..

ADEMAYAZSIN

Intermediate

  • "ADEMAYAZSIN" has been banned

Posts: 353

Location: İstanbul

  • Send private message

11

Thursday, July 20th 2006, 6:15pm

Quoted from ""Abdulkadir Said""

O adam fasık-ı mütecahirdir, yani hem açıkca günah işliyor, hem de işlediği günahını kendisi etrafa anlatıyor, hatta bir de iftihar ediyor, ya geçen meyhaneye gittik, kafaları çektik, şöyle ettik, böyle ettik, ne güzel de oldu vs, bu adamın bu günahı hakkında gıyaben (yani o yokken arkasından) konuşmak, gıybete girmez. Zaten kendi kendini teşhir ediyor, bundan da zevk alıyor. Fıskını anlatıyor...


Haya perdesini yüzünden indirmiş insanlar arkasından söylenenler gıybet olmaz...

Halbuki gıybet o kadar hassas bir konudur ki; maksadı hoş olmayanı düzeltmek olmayan biri "şu adamın bir paçası diğerine göre biraz kısa gibi" dese gıybete girmiş olur.

Selametle

12

Thursday, September 14th 2006, 4:50pm

Allah razı olsun güzel açıklama

13

Thursday, September 28th 2006, 12:14pm

Aslında bence bu izah ve Üstad'ın bu gibi şeylere cevaz vermesi; gıybet'in ne kadar önemli olduğunu VURGULUYOR, hem de basa basa..

Çünkü mesela; birini bir başkasının elinden kurtarmak için, onunla teşrih-i mesai yapmaması ve zarar görmemesi için o adamı uyarmanın gıybet olmayacağını söylemiş. Aslında çoğumuz çoğu şeylerin gıybet statüsüne girebileceğini düşünmüyoruz bile.. üstad bu gibi şeyleri detaylandırıp açıklarken; bu gibi basit konularda bile dikkatli olunup aykırı birşey var mı, yok mu diye bakmak gerektiğini belirtiyor.

wcf.user.socialbookmarks.titel

Rate this thread