You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

41

Tuesday, March 6th 2007, 7:21pm

Allah razı olsun canım Baki Abim :oops:

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

BASAR

Beginner

Posts: 12

Occupation: ÖğRETMEN

  • Send private message

42

Thursday, May 10th 2007, 1:30pm

duyguların inkişafı

RıSALEDEKı ''intisab'' kelimesi benim dünyama çok meseleyi açmıştır.ıçinde; kulluk, iman ,marifet, kurbiyet...VS gibi konulara remizler barındırır.Evet,insanın nokta-i intisabı ne kadar büyük olursa, o oranda büyük bir daire ile münasebeti olur.Evet bir lambaya olan intisab ile ancak o evde yaşayanlar ile münasabetimiz olurken;bir güneşle olan intisab ile daha geniş bir dairede duygusal ya da fiziksel yakınlığımız açığa çıkar.Yine bir örnek vermek gerekirse;aynı anna ve babaya olan intisabımızdan ötürü ''kardeş''ünvanını alır ve o kardeşlerle ilşkilerimiz devam ederken;aynı ülkeye olan intisabımızdan ötürü de'' vatandaş'' ünvanını alır ve o ülkedeki insanlarla manevi ya da maddi münasebetlerimiz oluşur.
ışte ,Rabbimize olan intisaptan ötürü de KUL ünvanını alırız ve tüm mevcudatla bir nevi yakınlığımız olur ve o ilişkiden gelen nur ile alem ve alemimiz nurlanır.Göz o nur ile nurlanır ve koca alem onun önünde arı misal seyran edecek kadar küçülür.Hayal de bu intisapla o kadar büyür ki,namazda bütün mevcudatı secde eder şekilde görebilir.Bu örnekleri çoğaltmak mümkün ki ,zaten kardeşlerimiz bunu yapmış...

43

Thursday, May 10th 2007, 2:22pm

Allah razı olsun Basar kardeşim. Yazılarının devam etmesini bekliyoruz.


Muhabbetle :D
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

44

Monday, September 29th 2008, 10:14pm

Ne kadar harikulade bir konu işlemişssiniz, konunun üstündende bayağı bir zaman geçmiş, Marifetullahı hatta Müşahadetullahı semere veren bir bahis ışlenmiş .Abdulbaki abi herzamanki gibi işi bitirmiş Maşaallah.Sonsuza kadar açılımı olan, bu nefis leziz konuda, bu ami ve gabi kardeşinizde, bir iki vurgu yapmak istiyor izninizle..ınşaallah Allah hataya düşürmesin...ıslam Risaleti Ahmediyyenin getirdiği, onun özü ,onun Hakdan halka gelen, manası olduğuna göre, ınsan küçük Kainat, Kainatta büyük insan olduğu sırrınca, Kainatın sebebi gayesi olan, insaniyetin en Kamili olan Risaleti Ahmediye asm., ıslamın özü ve manası olduğuna göre, Kainatta ve Alemlerde, mana itibari ile ıslamın kendisi olmak gerektir.Hatta bir çok tabakatında, mana ve mayasında onun emir ve esasatını bulundurur.Hatta miraç la Arşı Azama Müşahadetullaha ulaşan, Risaleti Ahmediye asm.,Arşı Azamda Namaz makamıyla buluşmuştur.Bu buluşmalar tabiiki o sorduğunuz ince manaların altındaki hakikatlerle gerçekleşmişdir.Hayatın cesed vasıflı formatından, Latifei Rabbanisiyle, kendisini bulurken, onunla Allahı bulmuş ve kesif olan vucud cesedinden, asıl enedeki eneden, tedric ile Latifei Rabbanisini Allahın tecelli makamı yaparak, nurani, latif, asıl cesedi olan ,ruh cesedini enesine giydirerek, hakikatındaki Muhammedi nura inkişaf etmişdir.Madem öyledir, müminde istidadınca Latifei Rabbaniye olan enede mülkü sahiplenmediği müddetçe gerçek sahibi olan Malikül mülke vermekle ve ben değil, sen diyerek, idraki nisbetinde inkişaf ve inbisat edecek ve belki Bediüzzaman misal istidadınca ve kendi ölçü ve sınırlarında Latifei Rabbaniyede Müşahadetullaha mazhar olacak.ınşaallah...
Allahın Selamı, Rahmeti ve Bereketi müminlerin üzerine olsun.

wcf.user.socialbookmarks.titel

Rate this thread