Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

1

Montag, 5. Dezember 2005, 15:31

Cübbe meselesi

Merhaba...
Benim merak ettiğim konulardan biri üstadın cübbesinin kimde olduğu? Zira, bu cübbe hakkında anlatılan bir hatıra var da...
Üstad cübbesini birisine vermek için bir talebesine görev vermiş midir?
Eğer bu doğruysa, son müceddit olan üstadımız neden cübbeyi devretmek istemiştir?

NOT: Herkese selamlar...ılerleyen zamanlarda görüşeceğiz Allah'ın izniyle.

barish

Fortgeschrittener

Beiträge: 387

Wohnort: USA

Beruf: PHD ogrencisi

Hobbys: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Nachricht senden

2

Montag, 5. Dezember 2005, 18:32

selam abiler

nasil ki Ustada Mevlana Halid HAzretleri RA cubbesini yollamis. Ustadin da birisine cubbesini yollama ihtimali vardir. Bunda bir gariplik oldugunu zannetmiyorum.

Kim olduguna gelince, orasini bilenler varsa bizimle paylassin ve biz de ogrenmis olalim.

Aslinda hangi talebesine bu emanetleri verdigini soylerseniz sevinirim.

hurmetler
barish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

3

Montag, 5. Dezember 2005, 21:12

cübbe bahsi istismara açık bir mevzu olmamasına rağmen maalesef bugün üzerine tartışma açılmak istenmektedir.

koskoca iman hizmeti şahsa bağlanmadan ortaya konmuşsa cübbe bahsi de yine külliyatın ortaya koyduğu açıdan incelenmek zorundadır.

cübbe, sonraki müceddid kim sorusunun cevabı değil, ilmi temsil kisvesinde en büyük mertebeye bir ölçüdür. yani ele geçirene tabi olunur değil, onu ilmin en üstündeki giymiş demekdir.

şu anda urfada her sene mevlidle birlikte salavatlarla yerinden alınıp her nur talebesinin omzuna koyulan bir şeref abidesidir.

4

Dienstag, 6. Dezember 2005, 00:56

Cübbe ile birlikte mektuplar...Malum talebe ise Tahiri Mutlu (r.a) agabeydir...

Üstadin cübbesini vermesi, ondan sonra bir müceddid daha gelicek anlamina gelmez...bu malum sahis Risale-i Nur perspektivinde davayi devam ettirecek anlamina gelen bir yaklasim içerisinde olmak gerekir...

Baki selamlar...

5

Dienstag, 6. Dezember 2005, 10:18

Zitat von »"barish"«

selam abiler

nasil ki Ustada Mevlana Halid HAzretleri RA cubbesini yollamis. Ustadin da birisine cubbesini yollama ihtimali vardir. Bunda bir gariplik oldugunu zannetmiyorum.

Kim olduguna gelince, orasini bilenler varsa bizimle paylassin ve biz de ogrenmis olalim.

Aslinda hangi talebesine bu emanetleri verdigini soylerseniz sevinirim.

hurmetler
barish


Ben bu soruyu sordum zira üstadın cübbeyi birine vermesindeki gayesi manevi makamı teslim etme olarak anlaşılmaması gerekir. Çünkü üstad hz.leri hiçbir zaman şahsa önem vermemiştir.Ki zaten risale-i nurdan anladığım o ki üstad son müceddittir.

NOT: meselenin aslını tahiri mutlu ağabeyin akrabasından öğrendim.merak edenlere özelden cevap verebilirim.tartışma olmasın diye.

gulsuner

Anfänger

Beiträge: 30

Wohnort: Hollanda

Beruf: Öğretmen

  • Nachricht senden

6

Mittwoch, 4. Januar 2006, 02:18

>Eğer bu doğruysa, son müceddit olan üstadımız neden cübbeyi devretmek istemiştir?

>şu anda urfada her sene mevlidle birlikte salavatlarla yerinden >alınıp her nur talebesinin omzuna koyulan bir şeref abidesidir.



Cubbe meselesi aslinda cok manidar bir mes`ele. Ayni sarikli genc gibi. Ustadla ilgili agabeylerimizin anlattigi bazi hatiralar var. Keske yanimda olsa da hatirdan degil satirdan nakletsek.

Ustad agabeylere (bir cok agabeye tek tek) sarikli gencin kim oldugunu sormus daha sonra da, sarikli genc zubeyirdir, baska bir zaman bayramdir seklinde bir den fazla isim soylemis. Daha sonra ise `iste sarikli genc sizlerin sahs-i manevisidir` `sarikli genc nur talebelerinin sahs-i manevisidir` seklinde beyan etmis. (Bunu bizzat Bayram Yuksel agabeyden duydugumu hatirliyorum, baska agabeylerde ayni meseleden bahsetmislerdi. )

Aynen onun gibi ustad cubbesisini talebelerine devretmis, urfada her nur talebesi sirayla cubbeyi giyiyor.

Ta ki Ustad ahirzaman hizmetini, Nur Talebelerinin sahs-i manevisine devretmis. Hem hayatinda sarikli genc mes`elesini izah ederek, hem risale-i nurlarda defaatle bahsederek (hem eski said doneminde halifelik-mesveret-i mesrua meselerinde, Hem mehdiyet mes`elesini izah ederen, hem isarat-i gaybiyeleri izah ederken, hem hem ...) hemde vefatindan sonra kader-i ilahinin bu sekilde tecellisi ile Ahirzaman hizmetinin belli sahislar degilde, Sahs-i Manevi etrafinda devam edecegini ifade buyurmuslar.


Cenab-i Hak bizleri Risale-i Nur`un sahs-i manevisinden dahil eylesin.

[Asyanin bahtinin miftahi mesveret ve suradir hakikatinin onunde engel olmayalim diye -> Sahs-i Manevinin de sadece BIZ`den olustugu yanilgisina da dusurtmesin :) ]

insirah

Meister

Beiträge: 1 518

Wohnort: istanbul

Beruf: NURolog

  • Nachricht senden

7

Mittwoch, 4. Januar 2006, 05:29

bu yazılanları okuyunca ve ustad son muceddid namına cübbeyi aldıktan sonra talebelerine vermesindeki hikmeti şu şekilde algıladığım-allahu alem-
kendine makam verilmemesi için ve bazı şeylerin üstttü kapalı kalması için de yapmış olabilir.
aynı bi mesele -O şAHIS RıSALE-ı NURDUR- demesi gibi;) 8)

barish

Fortgeschrittener

Beiträge: 387

Wohnort: USA

Beruf: PHD ogrencisi

Hobbys: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Nachricht senden

8

Mittwoch, 4. Januar 2006, 21:12

selam kardesler,

Ustadin bir cubbesini ozel olarak yolladigi zat var ise(bu konuda fazla bilgim oldugu soylenemez) o zatin ozel bir insan olmasi normaldir. Bu zata tabi olmak zorunluluktur demek degildir ama Ustadin baslattigi hizmeti en iyi temsil edenlerden birisidir demek de zannimca yanlis olmasa gerek.

Kendinizi dusunun. Birsekilde hizmetlere katki saglamaya calisiyorsunuz. Birden Ustadin sadece talebelerine verdigi sikkelerden birisini size getiriyorlar ve diyorlarki "Ustad sana bunu yolladi". Sevinmezmisiniz Ustad beni talebelige kabul etti diye? Peki ya cubbesini yolladigini soyleseler? O daha da sizi mutlu etmez mi?

Tasavvufta Cubbe ilim ve ya bir makami temsil demektir. Bu ise Ustadin ilim noktasinda ve ya sahsi maneviyi temsil noktasinda bir insana isareti manasina da gelebilir. Tabi bunlar sadece yorumlar.

Bunlari soylerken o zati bilmeyenler ve ya tabi olmayanlar Risalelere talebe olamaz demek degildir. Belki o zat en iyi temsil edendir denilebilir.Zaten boyle bir zat var mi o bile mechuldur ya da coklari bilmemesi tabii olandir.

hurmetler ve baki selamlar
barish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

9

Mittwoch, 4. Januar 2006, 23:10

Arkadaşlar...

bu forumda bir çok yerde açıklandı.

Üstad Hz.leri son müceddidir.
Artık vazifeli şahıs yolu kapanmıştır.

Bundan sonra gelecek son zat ısa(as)dır.
O da Risale-i Nur dairesinde hizmet verecektir.(veya vermektedir)
ısa(as) da açıkça tanınmayacaktır.

Bu nedenle yeni bir şahıs aramak beyhude bir davranıştır.
artık dünyanın ömrü de yeni bir hizmet metoduna müsait değildir.

saygılar

10

Donnerstag, 5. Januar 2006, 02:36

"Bundan sonra gelecek son zat ısa(as)dır."
?!?!?!?!?!? gayr-i münteşir mi okudunuz?




"O da Risale-i Nur dairesinde hizmet verecektir.(veya vermektedir)"
daha da merakımı çekti... görüşüp elini mi öptünüz?!?!?!?!?!?

11

Donnerstag, 5. Januar 2006, 09:46

Zitat

"Bundan sonra gelecek son zat ısa(as)dır."
?!?!?!?!?!? gayr-i münteşir mi okudunuz?

"O da Risale-i Nur dairesinde hizmet verecektir.(veya vermektedir)"
daha da merakımı çekti... görüşüp elini mi öptünüz?!?!?!?!?!?


değerli pusula kardeşim;

bu konuları tartıştık.
ama yine de kısa bir tekrar yapalım.
ısa(as) nüzul edecektir.
Ayet ve hadis ve Nurlardaki izahlarda net olarak gözüküyor.
bunların hepsi münteşir.
15.mektub, 5.şua, 1.mektub içinde geniş izah var.

değerli pusula kardeşim;

Zitat

"O da Risale-i Nur dairesinde hizmet verecektir.(veya vermektedir)"
daha da merakımı çekti... görüşüp elini mi öptünüz?!?!?!?!?!

risale-i nur sonrasında artık el öpme devri bitmiştir.
artık gözünüzü açın.
el öpme devri geçti.
devir hakikat devri.
"O da Risale-i Nur dairesinde hizmet verecektir.(veya vermektedir)" ifadesi ise benim nurlardan çıkarttığım bir husustur. düşünce tamamen bana aittir.aynı zamanda bir dua hümündedir. "ısa(as)ın nüzul ettiği zaman Risale-i Nurun neşrini ve hizmetini devam ettirmesi" arzusunu Cenabı Haktan isteme ifadesidir bu. isteyen kabul eder istemeyen etmez.
zaten ısa(as) şu an nüzul etse Risalei Nurdan daha güçlü bir cereyan yok ki o mesleği devam ettirsin?ısa(as) nüzul etse elbette ki Risale-i Nur gibi en önemli Dini Hak Cereyanının başına geçip, öyle hizmet edecektir.

peki Pusula kardeşim;
Hala bize el öptürecekmisin?

insirah

Meister

Beiträge: 1 518

Wohnort: istanbul

Beruf: NURolog

  • Nachricht senden

12

Freitag, 6. Januar 2006, 08:30

Allah razı olsun guzel açıklama idi;)
ustad cupbesini başka bir talebesine vermesi,o talebeye buyuk makam verilecek manasına çekemeyiz.
risale-i nur hakikat ilmidir..

13

Montag, 20. Februar 2006, 23:27

Müceddidlik...

Müceddidlik konusunun islamdaki yeri neresidir? hadislerde böyle birşey kesinkes söyleniyor mu? Neden son müceddid geldi deniliyor? mehdi müceddid olmak zorunda mıdır? Müceddid müceddidliğinin farkında mıdır? Diğer insanlar müceddidi nasıl tanıyacak?

BU KONU AÇILMIşMIYDI BıLMıYORUM (YENı OLDUğUM ıÇıN) MERAK EDıP SORUYORUM.

14

Dienstag, 21. Februar 2006, 19:00

y-okutan kardeş ;
bu konuların hepsi tartışıldı şöyle bir araştır bulursun

arslan2566

Anfänger

Beiträge: 2

Wohnort: DıYaRBAkIr

Beruf: öğrenci

Hobbys: kitap

  • Nachricht senden

15

Donnerstag, 29. Juni 2006, 19:54

bende de Üstad'ın bir cübbesi var.Canım gibi bakıyorum ona.Fakat şuna çok kızıyorum.Sanki cübbe göndermek vazifeyi gönderdiğine devretmek oluyor.Gülen cemaati de sürekli bunu zikrediyor.Kendimi acaba vazifeli olarak görsem, Üstad bana ne der?Risale-i Nur bana ne der? Hani zaman ahir zamandı.Hani şahısların meziyeti ne kadar çok da olsa, zaman cemaat zamanıydı,şahıslar bu nevi tahribata dayanamazdı?

16

Montag, 10. Juli 2006, 15:05

arkadaslar üstad kendi şahsını bile öne çıkarmazzken bu insanlara (ahmaklara) ne oluyorda üstadı bulduk deyip cehle3 taraftar oluyorlar?

17

Montag, 19. Oktober 2009, 12:14


KERAMET KAVUKTAN İSE AL SENİN OLSUN


Akşehir'de adamın birine bir mektup gelmişti. Adam:

— Bunu okusa okusa hoca okur, diyerek Nasreddin Hoca'ya getirdi.

Hoca merhum, baktı ki mektup Farsça:

— Ben okuyamayacağım, bir okuyan bul, deyip mektubu geri verdi. Adamın suratı asılmıştı:

— Sen nasıl hocasın be!.. Bir mektubu bile okuyamıyorsun. Bir de tutmuş hocayım diye başına sarık sarmışsın, diye söylenmeye başladı.

Hoca baktı ki, adamı susturmak imkânsız, hemen başındaki sarığı çıkardığı gibi adamın başına geçirip:

— Al bakalım, şimdi sen oku!.. Keramet kavukta ise göster kendini, diyerek adamı susturdu.
______

Kıssadan hisse..

18

Montag, 19. Oktober 2009, 14:33

Cübbe meselesi..

güzel:) bir hisse olmuş

19

Montag, 8. Februar 2010, 15:19





bu istanbuldaki cübbesi,



urfada var,



ıspartada barlada var.

20

Montag, 8. Februar 2010, 23:52

Kaç tane ki cübbesi Üstadın..?

Thema bewerten