Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

nurefşan!

Anfänger

  • »nurefşan!« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 46

Wohnort: sakarya/kastamonu

Beruf: öğrenci

Hobbys: edebiyat, psikoloji, (sanatsal olarak da bağlama, ebru, ney) yazmak ve düşünmek için özel zaman ayırmak, tefekkür...

  • Nachricht senden

1

Mittwoch, 16. Februar 2005, 13:34

O'nun Yanında

Onun yanında
ısmini ,cismini ve senin için ehemmiyetli olan hiçbir şeyi sormaz
Tutar götürür seni en Sevgilinin diyarına
Bitiş olmadığını idrak nasip olmaz her cana
Bu can nasıl can atar Cananın diyarına
Tüm samimiyeti merhametiyle bekleyen zat,Hulfül vaad bahşeder ebedi saadeti o mekanda
Ölüm
Hiç bitişi olmayan başlangıçlara atılan son adım,
Hasretin bittiği,ayrılıkların dindiği,yalnızlıkların gittiği deruni kapı
Adı kor düşürür adını ananlara
Zira üstad buyurur bu düşüncelere daldığında,
‘Kabir kapısı kapanmıyor,ölüm öldürülmüyor’ nidasıyla
Sorgu,kurgu,uyku biter kapın çalınınca
Ölüm,
Yeni yolculuk soluk kadar yanında
Varmaktır mecbul,meclub ,mecbur olduğumuza
Acizliğim perişaniyetimle benliği sarınca
Kurbiyetine varan bütün yollarda
Ruha manevi temizlik başlar gözyaşı ve duayla
Ölüm
Yükselip uruç etmemiz en sevgilinin diyarına
Akıl ,irade,kalbi selim komutasında
Kaos içinde çırpınan yüreği dindirir bir anda
Vuslata gebe olan gecelerin son sabahında
Aralanır vuslatı getirerek yanı başında
Son gecenin o sabahında
Binlerce hasret yükselir yükselen ruhunla
O’nun adına O’nun yoluna
Ölüm
Diriliştir....
seni
Bir fincan demli çayın gizemli buğusunda tanıdım seni
Ilık ılık estin poyrazınla yüreğimin nadide tepelerine
Önce fikrime değdi gözlerin sonra bendeme
Bir kıvılcımdı adın korkar oldum zikretmeye
Yangın büyüdükçe yanışım oldun esrare
Nasıl anlatılırsın büyünün çemberinde
Ve düştüm senin beldene yüreğimde
Aşkın hançerini saplar gözlerin sineme
ıbrahimi bir kavga misali öfkem gayrine
Islanıyorum dualarla korunan
Yakarışım eğersiz,çünküsüz menfaatsiz muhabbete
Yani ey sevgili senin semtine...
Uzaklaştığında koyu bir yalnızlık kalır geriye
Kardelenler gibi dön gittiğin diyardan hüsnü sıretinle
Çürüttüğüm yanlarım iyileşir nefesinle
Çocuk gibi sokulurum şefkatine
Ayrılık fena soğuk dönme benden geriye
Faidesi kalkar yüreğimin sensizse
Dokunuyorum O’nun izniyle aşkın teline
Gün yorgunu sokaklar var içimde
Karanlık omuzlarıma çöktüğünde bu halette
Okurum seni sevgili satır satır meşkin rahlesinde....
Yare açık yare yare açmaya yare ne hacet
Feryadım duyulur aşikare dile dökmeye ne hacet
Güllerin döndü hare yare küsmeye ne hacet
Dil avare,dudak biçare,gönül bükmeye ne hacet

Thema bewerten