You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

1

Sunday, December 12th 2010, 5:04pm

Ahmaktan Kaçış

Hz. Mevlânâ’dan bir hikâye
Hz. Mevlânâ, MESNEVÎ isimli meşhur eserinin 3. cildinde, çok önemli bir konuyu, mükemmel, bir örnekle anlatıyor.
“Hazreti İsa, bir arslanın önünden kaçıyormuş gibi dağa doğru koşuyordu.
Birisi yetişip sordu:
-Hayrola! Arkanda hiç kimse yok! Neden böyle koşuyorsun?
Hz. İsa, acelesi yüzünden dönüp de cevap vermedi. Adam, bir müddet daha onun arkasından koşup, tekrar bağırdı:
-Allah aşkına bir an için dur! Neden, kimden kaçıyorsun?
-Ben bir ahmaktan kaçıyorum. Bırak, yolumu kesme ki, kendimi kurtarayım!
-Körün gözlerini, sağırın kulağını açan mesih sen değil misin?
-Evet benim
-Ölüyü, av bulmuş arslan gibi sıçratan, dirilten sen değil misin?
-Evet benim!
-Ey tertemiz ruh! Bu kadar mucizelerin varken, kimden korkuyorsun?
-Allahın lutfettiği ism-i âzâmı, köre okudum gözleri açıldı. Sağıra okudum kulakları duydu. Taş gibi dağa okudum yarıldı, parçalandı. Ölüye okudum dirilip kalktı. Fakat ahmak adama yüzbinlerce defa okudum; fayda vermedi. Ahmak adamlardan kaçıyorum!..”

2

Wednesday, December 15th 2010, 11:05am

tas bile catlamis, ahmak bana misin dememis. Allah hepimizi böyle kisilerden korusun ve böyle olmaktan sakindirsin insaallah.
Ve asıl hüner, kardeşini fena gördüğü vakit onu terk etmek değil, belki daha ziyade uhuvvetini kuvvetleştirip ıslahına çalışmak, ehl-i sadakatın şe’nidir.

Rate this thread