Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

1

Freitag, 27. August 2010, 20:38

Kalbgözü

Insanin Kalbgözü nasil acilir

kimlerin kalbgözü acirlir
Allahin kendini sevdigni nerden anlayacak insan
ve Allah sevgisi kazanmak icin ne yapmak gerekir

2

Freitag, 27. August 2010, 21:02

"Inanin kalp gozu nasil acilir" sorusundan once sorulmasi gereken(ve tabii cevplanmasi gereken) baska sorular var.
1-Kalpgozu de dahil, hayatimizdaki hangi birseyi "kendi cabamiz"la gerceklestiriyoruzki?
2-Kalp gozu degilde tahmin diye isimlendirseydik bu meseleyi, insanmidir tahmin yapan? Tahmin yapmak icin bize verilen cuz-i irademizi kullanmaktan baska ne yapiyoruzki?
3-Insana boyle bir istidadi Kim verebilir? Verecek olanin Kendisi gayb'i elinde bulundurmasi gerekirmi?
4-insanin cabasi ne ifade ediyor? Duadan baska bir manasi olabilirmi?
5-Insan keramet gostermek adina calisma yapabilirmi? Keramet,imani tahkiki noktasinda, ihtiyac sahibine verilir kidesince, keramet sahibi olmayan bir insan "Allah beni sevmiyor" diye dusunebilirmi?

Anlatmak istedigim kisaca su:
Bir kavrami biryerden bulup 'bu nasil oluyor' diye sormadan once, 'bunu bana verebilecek birisi varmi' diye sormak gerekiyor. Onceki actiginiz konudan da anlayabildigim kadari ile, tahkik meslegine yabanci birisisiniz. Once metodumuzu belirlememiz gerekiyor. Ancak ondan sonra konusabiliriz.

Selametle.

3

Freitag, 27. August 2010, 21:12

tahkik meselgei ne demektrir,gaybi ,kidesince,kavram
bu kelimeleri anlamiyorum kusura bakmayin

ve soru sormak suc mus gibi cevap yaziyorsunuz benim anlayabildigim kadaliyla

yada yanlis mi anladim

4

Freitag, 27. August 2010, 21:19

Forumda anlamını bilmediğiniz kelimenin üzerine çift tıkladığınızda anlamını öğrenebilirsiniz.
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

5

Freitag, 27. August 2010, 21:25

Forumda anlamını bilmediğiniz kelimenin üzerine çift tıkladığınızda anlamını öğrenebilirsiniz.

tesekkür

6

Freitag, 27. August 2010, 21:39

tahkik meselgei ne demektrir,gaybi ,kidesince,kavram
bu kelimeleri anlamiyorum kusura bakmayin

ve soru sormak suc mus gibi cevap yaziyorsunuz benim anlayabildigim kadaliyla

yada yanlis mi anladim



Ozur dilerim. Niyetim dusuncelerimi samimi bir sekilde paylasmakti. Soru sormaniza karsi herahngi bir ifade de bulunmadim. Oyle bir niyetim de yoktu.
Demekki anlasabilmemiz icin farkli kelimeler tercih etmek gerekiyor.Uyardiginiz icin de tesekkur ederim.

Tahkik meslegi : (kisaca) sorgulayarak; ikna,ispat yollarini kullanarak mantikli aciklamalar ile hakikate ulasma cabasi diyebiliriz.
gayb: 'Gorunmeyen' demektir. Mesela, Kur`an ahiret alemlerinden bahsediyor. Fakat biz bunlari yasadigimiz su dunya hayatinda gormuyoruz. Tahkik meslegi sunu gerektiriyor: Kur`anin bahsettigi bu gorunmeyen alemlere, su yasadigimiz dunyanin hallerinden deliller gosterebilmek. Goruyor gibi ahiretin varligina iman edebilmek. Aslinda biz "eshedu" derken bunu soyluyoruz. Yani Alllahtan baska ilah olmadigini gordugumuzu ve Muhammedin (a.s.m) onun gonderdigi bir peygamber olduguni gordugumuzu soyluyoruz. Bunu soylemden eyleme cikarma cabasi (duasi) tahkik meslegidir.
Peki bu yontem (tahkik yontemi) neden onemli ve mantikli: Madem Kur`anda bizlere konusan benim ve ayni zamanda herbirseyin yaraticisi, o zmn Kur`anda soyledikleri ile yarattigi seyler arasinda bir butunluk olmali.Cunku Kur`anda bana surekli "bak", "gor" "dusun" diyor. Iste tahkik mesleginde olmazsa olmaz bir kriter sudur : Kurani, yaratilan alemle(biz insanlarin fiziksel ve ruhsal yonleri de dahil) birlikte okumak.


Aklimdan gecenleri paylasmak istedim. Diger arkadaslarin dakatkilarini bekleriz.

7

Samstag, 28. August 2010, 03:50

Değerli Kardeşimiz;
Kalp gözü, maneviyat gözü anlamında kullanılmaktadır. Yani insanın maddi alemden başka, manevi alemlere nüfuz edebilmesidir. Bu, hem bir ihsan-ı ilahi hem de insanın gayret ve çalışmasına bağlı olan bir mertebedir.

Dolayısıyla kalp gözü açık olan insanlar, normal insanların görmediği bir çok şeyi görürler ve işitirler. Mesela "ehl-i keşfel kubur" dediğimiz mübarek zatlar, ölen şahısların imanlı veya imansız gittiklerini - Allahın izni ile - görebilirler.

Günümüzde ve her zaman bu gibi kutlu insanların bulunduğuna kanaatimiz vardır. Fakat bunları herkes bilmeyebilir. Kalp gözü açık olan insanlar her an her şeyi göremezler. Allahın izin verdiği şeyleri ancak görebilirler.

Quelle Sorularla İslamiyet
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

8

Samstag, 28. August 2010, 04:55

Allah sizlerden Razi olsun
ve beni hidayete erdirsin

9

Samstag, 28. August 2010, 06:46

tahkik meselgei ne demektrir



MaşaALLAH konu çok güzel bir yere geldi.ALLAH(C.C.) Razı Olsun Kardeşlerimizden.İnsanoğlunun bu dünyada en büyük davası iman davasıdır.İmanımızı kurtarmak davası.İmanı kuvvetlendirerek en üst seviyeye gelebilmek de,ancak ve ancak tahkiki imana ulaşmak ile elde edilebilir.Bu konuda Büyük İslam Alimi Bedüzzaman Said Nursi'nin eserleri olan Risale-i Nur Külliyatı günümüzde imanımızı kurtarmak, tahkiki imana ulaşma yolunda büyük bir KUR'AN Tefsiridir.

''Hakiki imanı elde eden adam,kainata meydan okuyabilir'' vecizesi sadece bir örnek ama bize üzerinde saatlerce konuşulabilecek büyük bir hakikati anlatıyor.Düşünsenize insanın kainata meydan okuması.Ne muhteşem bir ifade,ne büyük bir lutuf.İşte bu seviyeye ulaşmak tahkiki imanı elde etmekle kazanabiliyor ancak.Bununla ilgili olarak,konunun kafanızda netleşmesi için önemli bir bilgi aktarımı ile devam edelim inşaALLAH ;

İmanın Mahiyeti Nedir?

İmân, mâhiyet itibariyle, Allah'ın insanlara en büyük lütuf ve ihsanıdır. Allah onu dilediği kullarına nasib eder. Ne var ki bu nasiplenmede, kulun hiçbir rolünün olmadığı da söylenemez. Bilakis, insan önce kendi tercih ve iradesini kullanarak, îman ve hidâyete istekli olacaktır. Bu talep ve istek üzerine Cenâb-ı Hak da ona îman ve hidâyet nasip edecektir. Bu sebeble İslâm büyükleri îmanı, "Cenâb-ı Hakk'ın, istediği kulunun kalbine, o kulun cüz'î irade ve ihtiyarını sarfetmesinden sonra koymuş olduğu bir nûrdur" diye tarif etmişlerdir.

İmanda Mertebe ve Gelişme Söz Konusu mudur?

Bir çekirdek, nasıl büyüyüp ağaç olana kadar büyük bir gelişme ve inkişaf gösteriyorsa, îman da öyledir. İslâm âlimleri, imânı önce iki mertebeye ayırmışlardır:

1- Taklidî îman, 2- Tahkikî îman...

Taklidî İman: Ana - babadan, hocadan, muhîtten duyduğu ve öğrendiği şekilde, mes'ele üzerinde hiçbir akıl yürütmeden îman esaslarına bağlanmak demektir. Taklidî îman, inanç esaslarına, şuuruna ve teferruatına vâkıf olarak bir inanma olmadığı için, bilhâssa bu zamanda bâzı şüphe ve vesveselere mâruz kalabilir ve sarsılıp yıkılma tehlikesi geçirebilir:

Tahkikî îman ise: İmâna âit bütün mes'eleleri delilleriyle, tafsilâtlı ve teferruatlı bir surette bilmek, tasdik etmek, tereddütsüz inanmaktır. Böyle bir îman şüphe ve vesveseler karşısında sarsılıp yıkılmaktan kendini koruyabilir. Tahkikî îmanın da pek çok mertebesi vardır. Bu mertebeleri İslâm âlimleri başlıca üç kısma ayırmışlardır:

1 - İlme'l-yakîn mertebesi: İmânî mes'eleleri ilmen, tam teferruat ve tafsilâtıyla, delilleriyle bilmek ve inanmaktır.

2 - Ayne'l-yakîn mertebesi: İmanî mes'eleleri gözle görmüş, doğruluklarını bizzat müşahede etmiş gibi bilmek ve inanmaktır. Gözle görmekle ilmen bilmek, insana kanaat vermesi bakımından çok farklıdır. İnsan bir şey'i tereddütsüz, kesin olarak bilebilir, ama bir de gözleriyle görünce kanâatı kat kat artar. Amerika'nın varlığını ilmen bilmekle, bizzat görmek gibi... İşte îmanın ayne'l-yakîn mertebesi de, îman esaslarına gözle görmüş kat'iyetinde inanma hâlidir.

3 - Hakka'l-yakîn mertebesi: İmanî mes'eleleri görmekten ayrı, bizzat yaşayarak, içine girerek kabûl ve idrâk etmek demektir. İmanın bu üç mertebesini îzah bakımından şöyle bir misal verilmektedir: Bir yerden duman yükseldiğini uzaktan görmekle insan bilir ki, o yerde ateş yanmaktadır. Dumanı görmek suretiyle ateşin varlığını bilmek, ilme'l-yakîn inanmaktır. Sonra, duman çıkan yere gidip ateşi gözümüzle gördüğümüzü farzetsek, bu da ateşin varlığına ayne'l-yakîn inanmaktır. Bir de ateşin bizzat yakınına gidip sıcaklığını hissetmek, elimizi aleve doğru tutup yakıcılığını duymak suretiyle ateşin varlığını bilmek vardır ki, buna da hakka'l-yakîn inanma denilir.

Sorularla İslamiyet
Edep aklın suretidir !

10

Samstag, 28. August 2010, 06:55

''İmanın İnsan için Önemi-Taklidi İman-Tahkiki İman ile ilgili geniş bilgi için aşağıdaki linkte konunun devamına bakabilirsiniz ;

http://www.sorularlaislamiyet.com/index.…keyword=Tahkiki
Edep aklın suretidir !

11

Samstag, 28. August 2010, 15:34

Ben tahkiki iman istiyorum
onun iicn sorularima cevap ariyorum
insallah hepimize nasip olur

12

Samstag, 28. August 2010, 15:45

Amin inşaALLAH,ne büyük bir dua..ALLAH(C.C.) Razı Olsun.
Siz yeter ki ALLAH'tan(C.C.) samimiyetle isteyin ve müdakkik bir şekilde araştırmaya,okumaya yılmadan devam edin..işte tam bu isteğinize cevap bulabileceğiniz güzel bir adrestesiniz.Sorularınızı çekinmeden sorabilirsiniz.
Edep aklın suretidir !

13

Donnerstag, 2. September 2010, 22:15

Insanin Kalbgözü nasil acilir


Allahin kendini sevdigni nerden anlayacak insan
ve Allah sevgisi kazanmak icin ne yapmak gerekir


Tekrar SA,
Sorunun bu bolumu cok onemli. Rabbimiz cok ilginc birsey soyluyor Kur`anda. "[De ki:] Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin. (Al-i İmrân Sûresi: 31.)" Bu ayet 18.Soz`de tefsir edilmistir. Nubuvvet`in ne manaya geldigi; peygamberlik muessesine neden ihtiyac duydugumuz konulari uzerine cok dusundurucu cumlelerle karsilasacaksiniz. Okuyup uzerinde dusundukten sonra dusuncelerinizi paylasirsaniz memnun oluruz.

Selametle...

Thema bewerten