You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

1

Monday, October 5th 2009, 10:23am

Âlemlerin Nûr'unu a.s.m. haber alanlar..


Rivayete göre, Talha b. Ubeydullah r.a., Busra panayırında bulunduğu bir sırada, oradaki bir manastırın rahibi:

"Sorun bakayım, bu panayır halkı arasında, ehl-i Harem'den bir kimse var mı?" diye seslenir.

Talha r.a. da: "Evet var! Ben Mekke halkındanım" diye cevap verir.

Bunun üzerine rahip: "Ahmed zuhur etti mi?" diye sorar.

Talha r.a.: "Ahmed de kim?" der.

Rahip: "Abdullah b. Abdulmuttalib'in oğludur.
Bu ay O'nun çıkacağı aydır.
O, peygamberlerin sonuncusudur.
Haremden çıkarılacak; hurmalık, taşlık ve çorak bir yere hicret edecektir. Sakın O'nu kaçırma" der.

Rahibin söyledikleri Talha'nın r.a. kalbine yer eder.
Oradan alelacele ayrılarak Mekke'ye döner ve yakında herhangi bir olayın meydana gelip gelmediğini sorar.
Abdullah'ın oğlu Muhammedü'l-Emîn'in a.s.m. peygamberliğini ilan etmiş oldûğunu ve Ebubekir'in r.a. de O'na tabi olduğunu öğrenir.
Hemen Ebubekir'in r.a. yanına vararak rahibin anlattıklarını haber verir.
Sonunda her ikisi birlikte Resulullah (s.a.v.)'a giderler.
Talha r.a. oracıkta müslüman olur.

(İbn Sa 'd, "et- Tabakâtü'l Kübrâ", III, 215, Beyrut; el-Askalânî, a.g.e., III, 291).

Sencer

Beginner

  • "Sencer" is male

Posts: 3

Location: kocaeli-gölcük

Occupation: öğrenci

  • Send private message

2

Thursday, October 8th 2009, 4:51pm

Çok güzel bir paylaşım.. Allah razı olsun..
Gök kubbe altında, Allah katında , nefisten daha kötü bir sahte tanrıya ibadet edilmemiştir. (Hz.Muhammed-S.A.V)

3

Thursday, October 8th 2009, 5:22pm


İsmi; Ebân, Nesebi; Ebân b. Said b. el-Âs b. Ümeyye b. Abdişems b. Abdimenâf
b. Kusay b. Kilâb b. Mürre b. Ka'b b. Lüeyy el-Kuraşî.
Ebân, müslüman olmadan önce Rasûlullah (s.a.s.)'a muhâlif olanların
başındaydı. Bununla beraber bu yeni din ve Rasûlullah (s.a.s.)'ın
peygamberliği hakkında da araştırma yapıyordu. Ebân, Kureyş'in ileri
gelen tüccarlarından biri idi. Sık sık o sıralar ticaret ve ilim
merkezi olan Şam'a giderdi. Yine bir seferinde Ebân, Şam'da bir rahiple
karşılaştı. Onun Kureyş'ten olduğunu anlayan rahip,
bu kabileden Cenâb-ı Hak tarafından görevlendirilen şahsın çıkacağını
ve ALLAH yolunda İsa ve Musa'nın yolunu takip edeceğini ona bildirdi.
Bunun üzerine Ebân, bu zâtın isminin ne olacağını sordu. Rahip;
"Muhammed" dedi. Ayrıca eski eserlerde ve semâvi kitaplarda
gönderilecek olan peygamberin bazı özelliklerini okuduğunu ona anlattı.

Ebân bu sözleri dinledikten sonra rahibe; "Saydığın bu hususların hepsi o zatta mevcuttur" dedi.
Rahipbu zâtın bütün Arap ülkelerinde iktidarı elde ettikten sonra
iktidarının bütün dünyayı saracağını söyledi. Şunu da ilâve etti:

"Sen memleketine geri döndüğün zaman bana İslâm hakkında malumat ver.
Ona git, benden selam söyle ve hürmetlerimi bildir".

Ebân, Mekke'ye geri döndüğü zaman artık değişmişti. İslâm'a, müslümanlara karşı eski
hali kalmamış, muhâlefeti tamamen kalkmıştı

(Üsdü'l-Ğâbe, 1, 36).

4

Monday, October 19th 2009, 11:49am

İslamiyet müjdesini yıllar önce rüya ile almıştı

Hz. Ebu Bekir r.a. Mekke’nin hatırı sayılır tüccarlarındandı. Peygamber Efendimize risalet vazifesinin verilişinden on iki sene önce ticaret maksadıyla Şam’a gitmişti.
Orada iken söyle bir rüya gördü:

Ay gökten inip kucağına düsüyor, o da elleriyle onu yakalayıp bağrına basıyordu. Heyecan içerisinde uyanan Hz. Ebu Bekir r.a., derhal meşhur Yemliha adındaki rahibe gitti, rüyasını anlatarak tabir etmesini istedi. Yemliha ona nereli olduğunu ve ne iş yaptığını sordu. O da Mekkeli olduğunu ve ticaretle uğraştığını söyledi.

Rahip ona müjde verip şöyle dedi:

“Gökten inen ay, son peygamberdir ve yakında ortaya çıkacaktır. Sen de hayattayken onun veziri, vefatından sonra da halifesi olacaksın. Ben sağken ona yetişirsen bana haber ver, onu görmeye geleyim. Eğer ölmüssem ona selamımı söyle ve dinine girdiğimi, onun ümmetinden olduğumu bildir. Âhiret günü beni şefaatinden mahrum bırakmasın.”

Hz. Ebu Bekir, r.a. rahibe, rüyasının doğru çıkması halinde yüz altın vereceğini söyledi.

Aradan yıllar geçti. Cenab-ı Hak, sevgili habibini Peygamberlikle vazifelendirmisti. Efendimiz de en yakınlarından başlayarak İslamiyet’i tebliğ ediyordu.
Bir gün Mekke sokaklarında Hz. Ebu Bekir’e r.a. rastlayınca söyle buyurdu; “Ey Ebu Bekir, ne olurdu Müslüman olaydın.”

Ebu Bekir r.a. yıllar önce görmüş oldugu rüyasını çoktan unutmuştu. Ama Allah’ın resûlü ona bu rüyayı hatırlattı. Ellerini Hz. Ebu Bekir’in r.a. göğsüne dayayarak söyle dedi:

“Senin on iki sene önce gördügün ve Rahip Yemliha’ya yorumlattığın ve de gerçekleşmesi durumunda yüz altın vaat ettiğin o rüyan bir mucize olarak sana yetmez mi?”

Bu cevap üzerine, rüyasını hatırlayan Hz. Ebu Bekir r.a. oracıkta kelime-i şahadet getirdi ve “İlk Müslüman erkek” şerefine kavuştu.

Milli Gazete

5

Monday, October 19th 2009, 12:11pm

Alemlerin Nur'unu...

Allahuekber.....Allah razı olsun.

6

Monday, October 19th 2009, 12:39pm


HALİD BİN SAİD'İN r.a. İSLÂM'A GİRİŞİ


İslâma gizli davet devri henüz devam ediyordu.
Bu sırada Müslümanlar safına Kureyş'in mümtaz bir şahsiyeti daha katıldı: Halid bin Said. Hz. Halid r.a., Kureyş'in ileri gelen ve zengin bir âilesine mensuptu.
Arap edebiyat ve ilmini gayet iyi bilen Hz. Halid r.a., bir gece rü'yâsında; babasının kendisini tutup Cehenneme atmak istediğini, fakat Resûlullahın a.s.m. yetişip kendisini Cehenneme düşmekten kurtardığını gördü.
Feryad ederek uyandı. Böylesine berrak bir rüyânın mânâsız olamayacağını idrak eden Hz. Halid r.a. kendi kendine,
"Vallahi, bu rü'yâ gerçektir" dedi ve vakit kaybetmeden Hz. Ebû Bekir'e r.a. koştu. Rüyâsını anlattı.


Sıddık-ı Ekber r.a.,

"Hakkında hayırlı olmasını dilerim," dedi. "Seni, o Resûlullah a.s.m. kurtaracaktır. Hemen git, ona tabi ol! Sen, ona tâbi olacak, İslâm dinine girecek, onunla birlikte bulunacaksın. O da seni, rü'yâda gördüğün gibi Cehenneme düşmekten kurtaracaktır."

Hz. Halid r.a. hemen Resûlullahın a.s.m. yanına vardı ve

"Yâ Muhammed! sen, insanları neye dâvet ediyorsun?" diye sordu.

Resûl-i Ekrem Efendimiz a.s.m.,

"Ben," dedi, "halkı, tek olan ve şeriki bulunmayan 'a, Muhammed'in de Onun kulu ve Resûlü olduğuna îmân etmeye; işitmez, görmez, hiçbir fayda ve zarar vermez, kendisine tapınanları da tapınmayanları da bilmez birtakım taş parçalarına tapmaktan vazgeçmeye dâvet ediyorum."
Bu sözleri dikkat ve hürmetle dinleyen Hz. Halid r.a. derhal şehâdet getirdi:

"Ben, şehâdet ederim ki, sen, 'ın Resûlüsün!"185


185. İbni Sa'd, Tabakât: 4/94; İbn Hacer, İsâbe: 1/406



7

Monday, October 19th 2009, 12:42pm

Hz Ebûbekir r.a.'in rüyasının geçtiği esas kaynak : 3. Süheyli, Ravdü'l-Ünf: 1/165

Rate this thread