Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

yar

Anfänger

  • »yar« ist weiblich
  • »yar« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 30

Wohnort: istanbul

Beruf: kulluk

Hobbys: okumak ,yazmak

  • Nachricht senden

1

Sonntag, 27. September 2009, 11:10

sünneti yaşayalım ve yaşatalım

Allah'ın rahmeti ,bereketi üzerinize olsun.
Peygaberimiz, aleyhisselatıvesslam buyuruyor.
sizlere iki şey bırakıyorum .bunlara tutunan kurtuluşa erer.
1-kuran-ı kerim
2-ehli beytime ve sünetime tabi olamaktır.

bizler sünneti yaşayalım ve yaşatalım
yeni nesile sünnetin ehimiyeti bildirmekte öncülerden olmaya
siz kardeşlerden destek yeni bilgilerle teşfik edici çözümler
araştıralım bilgilerimizi birleştirelim.
rabbim duada birbirimizi unutturmasın rabbim cümlemizin yar ve yardımcısı olsun.A.E.O.

Hasan_Sinan

Moderator

  • »Hasan_Sinan« ist männlich

Beiträge: 2 136

Wohnort: Almanya

Beruf: Uzman Pazarlamaci

Hobbys: Okumak Okumak Okumak

  • Nachricht senden

2

Sonntag, 27. September 2009, 11:18

Risale-i Nur külliyatindan 11. Lem´a Sünnetin ehemmiyetini gayet mukni bir tarzda izah ediyor.

BİRİNCİ NÜKTE
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: -4- Yani,


"Fesâd-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir."
Evet, Sünnet-i Seniyyeye ittibâ, mutlaka gayet kıymettardır. Hususan bid’aların istilâsı zamanında Sünnet-i Seniyyeye ittibâ etmek daha ziyade kıymettardır. Hususan fesâd-ı ümmet zamanında Sünnet-i Seniyyenin küçük bir âdâbına mürâât etmek, ehemmiyetli bir takvâyı ve kuvvetli bir imanı ihsas ediyor. Doğrudan doğruya Sünnete ittibâ etmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı hatıra getiriyor. O ihtardan, o hâtıra, bir huzur-u İlâhi hâtırasına ink¨lap eder. Hattâ en küçük bir muamelede, hattâ yemek, içmek ve yatmak âdâbında Sünnet-i Seniyyeyi mürâât ettiği dakikada, o âdi muamele ve o fıtrî amel, sevaplı bir ibadet ve şer’î bir hareket oluyor. Çünkü o âdi hareketiyle Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma ittibâını düşünüyor ve şeriatın bir edebi olduğunu tasavvur eder. Ve şeriat sahibi o olduğu hatırına gelir. Ve ondan, Şâri-i Hakikî olan Cenâb-ı Hakka kalbi müteveccih olur. Bir nevi huzur ve ibadet kazanır.
İşte, bu sırra binaen, Sünnet-i Seniyyeye ittibâı kendine âdet eden, âdâtını ibadete çevirir, bütün ömrünü semeredar ve sevabdar yapabilir.


http://www.risaleinurenstitusu.org/index…Lemalar&Page=54
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Thema bewerten