You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

özlemsüldür

Intermediate

  • "özlemsüldür" is female
  • "özlemsüldür" started this thread

Posts: 325

Location: ısparta,antalya

Occupation: öğrenci

Hobbies: internet kitaplar müzik

  • Send private message

1

Saturday, August 8th 2009, 4:54pm

Üstad ile Mustafa Kemal arasındaki husumet nedir?

Esselamun aleyküm ve rahmatullah....Bir sualim var....Nedir üstadla mustafa kemal arasındaki husumet? Kuranı azimüşanı küffarın ayakları altında ezilmekten kurtaran biiznillah mustafa kemalin kurduğu meclis değilmidir?.... ?(
Time has shown that Paradise is not cheap, and neither is Hell unnecessary.

2

Sunday, August 9th 2009, 10:32am

Kardeşim tarihçei hayatı okuyunuz..ve sorunuzun cevabını çok yerde öğreneceksiniz...elinizde yoksa hemen kitapçılarda alıp,okuyunuz..

eğer desen cevabını kısaca yazsanız;

buda olmaz..kockoca tarihçei hayatı buraya ekleyemem..siz elinize alınız ve okuyunuz..

özlemsüldür

Intermediate

  • "özlemsüldür" is female
  • "özlemsüldür" started this thread

Posts: 325

Location: ısparta,antalya

Occupation: öğrenci

Hobbies: internet kitaplar müzik

  • Send private message

3

Sunday, August 9th 2009, 11:02am

Ben okumayı çoktandır bıraktım ama elhamdülillah tarihçe i hayatı bitirmiştim orda yazanlaarı hatırlıyorum....Fakat ne bileyim bu sorduğum sualin cevabını kafamda bir türlü çözemedim nedense Allah selamet versin ne diyeyim.... :wacko:
Time has shown that Paradise is not cheap, and neither is Hell unnecessary.

4

Sunday, August 9th 2009, 12:14pm

CEVAP: Bir Sual

Esselamun aleyküm ve rahmatullah....Bir sualim var....Nedir üstadla mustafa kemal arasındaki husumet? Kuranı azimüşanı küffarın ayakları altında ezilmekten kurtaran biiznillah mustafa kemalin kurduğu meclis değilmidir?.... ?(
Ve aleykümselam..Mustafa kemalin Bediüzzamanla husumetinin tek sebebi Dindir..Mustafa kemal Bediüzzamanı ladini icraatlerini uygulamada hep engel olarak görmüştür.Ve o devrin bütün alim ve hocalarını kendine boyun eğdirdiği halde Bediüzzamana boyun eğdirememiştir.O dediğiniz mecliste hocalarla,hacılarla kurulan ilk meclistir.Bu meclis daha sonra feshedilimiş, bilahare kurulan ikinci mecliste bu hacılar ve hocalardan tamamen temizlenmiştir..Bunu teyit eden bir hatıra:

“Üstad Hazretleri’nin Ankara’dan ayrılacağı yakın günlerde, bir gece rüyamda gördüm ki: ‘Peygamber Efendimiz (asm) sahabe ve yârânı ile birlikte, tam Meclis’in üstünden göğe doğru uçarak yükselip gittiler! Tâ, kayboluncaya kadar gittiler. Ben sabahleyin rüyamı Üstâd Hazretlerine hikâye ettim. Çok üzüldü, müteessir oldu. Epey düşündü, sonra bana dedi: ‘Ey Ensari! Bu rüya işaret ediyor ki; artık sizin meclisinizde iman nuru, maneviyat ve ruhaniyyat tesiri uçtu gitti…’”3

Abdülgani Ensari
O dönemin Siverek Milletvekili

3-Bediüzzaman Said Nursî Mufassal Tarihçe-i Hayatı, s. 572-573


Mustafa kemalin Kuranı ayaklar altında kalmaktan kurtarma gibi bir derdi olsaydı Üstadın mecliste namaz hakkında dağıttığı beyannameye bu kadar öfkelenmezdi değilmi kardeşim...

9 Teşrinisani 1338 (9 Kasım 1922) Meclis Said Nursi'ye resmi Hoşamedi (Hoşgeldin) merasimi yapar.

19 Ocak 1923: Said Nursi namazın önemi hakkında 10 maddelik bir beyanname hazırlayıp, Mecliste mebuslara dağıtır. Namazda tembellik eden milletvekillerinde 5-60 kadarı daha namaz kılmaya başlar, ve mescit küçük bir odadan büyük bir odaya alınır.

gerisini Tarihçe-i Hayat kitabından takip edelim:

"Bu mebusana hitap, namaz kılanlara altmış mebus daha ilave eder. Namazgah olan küçücük odayı, büyük bir odaya tebdil ettirir. Bu parça, mebuslara ve umum kumandanlara ve ulemalara okutturulmakla, reisle şiddetli bir münakaşaya sebebiyet verir. "

"Birgün divan-ı riyasette, elli-altmış mebus içinde, karşılıklı fikir teatisinde, M. Kemal Paşa, "Sizin gibi kahraman bir hoca bize lazımdır. Sizi, yüksek fıkirlerinizden istifade etmek için buraya çağırdık. Geldiniz, en evvel namaza dair şeyleri yazdınız, aramıza ihtilaf verdiniz" der. "

"Bu söz üzerine, Bediüzzaman, birkaç makul cevabı verdikten sonra, şiddetle ve hiddetle iki parmağını ileri uzatarak, "Paşa, Paşa! İslamiyette, îmandan sonra en yüksek hakîkat namazdır. Namaz kılmayan haindir; hainin hükmü merduddur" der. Fakat Paşa tarziye verir [özür diler], ilişemez."



“Hem Ankara’ da divan-ı riyâsetinde pekçok mebuslar varken Mustafa Kemâl, şiddetli bir hiddet ile divan-ı riyasetine girip, bana karşı bağırarak, "Seni buraya çağırdık ki, bize yüksek fikir beyan edesin. Sen geldin, namaza dair şeyler yazıp içimize ihtilâf verdin." Ben de onun hiddetine karşı dedim: Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduttur." Dehşetli bir put kırdım. Hâzır mebus dostlanm telâş ettikleri ve herhalde beni ezeceklerini tahmin ettikleri sırada, bana karşı bir nevi tarziye verip o mecliste hiddetini geri alması, âdeta dehşetli bir kuvveti ve hakikatı hissedip geri çekinmesi; ikinci gün hususî riyaset odasında, Hücumat-ı Siıte’nin "Birinci Desise" içinde bulunan "Meselâ: Ayasofya Camii ehl-i fazl ve kemâlden ilâ âhir..." cümlesinden başlayan, tâ "İkinci Desise" ye kadar, bir saat tamamen ona söyledim. Bütün hissiyatını ve prensibini rencide ettiğim halde bana ilişmemesi, hattâ taltifime çok çalışması,
. . .”

Hutuvat-ı Sitte, Sayfa 93

Mustafa Kemal, Bediüzzaman Said Nursi'ye çok cazip teklifler yapar. Bediüzzaman'a vereceği şeyler şunlardır:


1- 300 lira maaş (60 Cumhuriyet altını alınıyor bu parayla)

2- Bir Köşk

3- Milletvekilliği

4- Şark vilayetleri umumi vaizliği

Bediüzzaman bunları kabul etmez.

Said Nursi Ankaradan ayrılacağı sırada, uğurlamaya gelenler
arasında Mustafa Kemal de vardır. Mustafa Kemal Said Nursi'ye şöyle sorar:

"Heykellerimi yaptırmayı düşünüyorum, ne dersiniz?"

Said Nursi de cevaben: "İslamın heykelleri camiler, hastaneler, köprüler, yollar olmalıdır."

Abdülgani Ensari başka bir hatırasını da şöyle anlatmıştı:

“M.Kemal Paşa, heykelini yaptırmaya ilk teşebbüs ettiği sıralarda, Üstad Hazretleri ona hitaben uzun bir mektup yazdı ve Paşa’nın yâverineverdi, M. Kemal Paşa’ya vermesini söyledi. O mektubu ben de görmüş veçok korkmuştum. Hatırımda kalan birkaç cümlesi şöyle idi:

‘Nasıl ki mestûr olduğu zaman, sair insan ve mahlûkat görmezler. Amma eğer insan avret yerini açar, dolaşırsa; o zaman herkese maskara olur. Aynen öyle de, bu sanem ve heykel dahi, âlem-i İslâm’ın bin seneden beri bayraktarlığını yapmış bu milleti temsil etmediği gibi, gayet ahmak ve divane birisinin avret yerini açarak halka teşhir eder misüllü bir hamakat ve maskaralıktır. Bu millet için yapılacak heykel; yol, köprü, mektep vesâire gibi hizmetlerdir.’”
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.

Zübeyir Gündüzalp

This post has been edited 2 times, last edit by "Şahide" (Aug 9th 2009, 12:43pm)


5

Sunday, August 9th 2009, 12:42pm

Reisicumhura gönderilen istidanın zeylidir ki, mecbur oldum yazmaya.

Bana hücum eden garazkarların en esaslı sebebi, Mustafa Kemal in dostluğu ve tarafgirliği vesilesiyle beni eziyorlar. Ben de o garazkarlara derim ki:

Ölmüş gitmiş ve dünyadan ve hükumetten alakası kesilmiş bir adam hakkında otuz sene evvel bir hadis-i şerifin ihbarıyla Kur'ân a zararlı öyle bir adam çıkacak dediğimi ve sonra Mustafa Kemal o adam olduğunu zaman gösterdi.

Ben de beş yüz seneden beri kahramanlığıyla ve hakperestliğiyle dünyaya meydan okuyan kahraman bir ordunun şerefini ve zaferini hilaf-ı hakikat olarak M. Kemal e vermediğim için, garazkar dostları, beni yirmi senedir bahanelerle tazip ediyorlar.

Emirdağ Lâhikası | Reis-i Cumhura Gönderilen İstidanın Zeylidir Ki Mecbur Oldum Yaz | 247
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.

Zübeyir Gündüzalp

özlemsüldür

Intermediate

  • "özlemsüldür" is female
  • "özlemsüldür" started this thread

Posts: 325

Location: ısparta,antalya

Occupation: öğrenci

Hobbies: internet kitaplar müzik

  • Send private message

6

Sunday, August 9th 2009, 2:20pm

Allah razı olsun
Time has shown that Paradise is not cheap, and neither is Hell unnecessary.

7

Friday, August 14th 2009, 10:35pm

Siyaset uğruna dostlar düşman, düşmanlar kardeş olur. Dindar olmayanlar sana din öğretmeye kalkar, dindar olanlar da sözde medeniyet yarışına girmeye kalkarken sefihlere karşı rezil duruma düşer.
CHP'nin sözde türban (isme bakın) ve çarşaf açılımına bakın? Ne oldu? Samimiyetle yapmadıkları şeyler çarpık oluyor ve bunu her noktasında görüyrosunuz, samimi dindarların gözünden bunlar asla kaçmaz, kimisi görmek istemez, o ayrı konu.
Nedir siyaset? Siyaset bütün devletin gücünü kontrol etme, bütün milleti kendi işine koşturma gücüdür, bu kelimenin arkasında yatan güç azımsanmamalı.
Ve bu güç için de, her türlü oyunlar, düzenler, tezgahlar, aldatmacalar oluyor.
Ne için, dünya malı için, şöhret için, hırs için.
Malum şahsın dindarlığının (ki aksi yönde pek çok delil de mevcut) siyasi aldatmacadan ileri olduğunu düşünmüyorum, düşünemiyorum, meselenin bizim açımızdan olan kısımlarını bir anlığına unutsak bile... Çünkü sözlerinin ve sözde davranışlarını bir kenarı koyduğunuzda, yaptığı şeylerin nasıl neticelendiğine bakarsanız, imkânı yok ki bu adam İslam'a hizmet etmiş diyemezsiniz. Aksine, o zamandan bu zamana, belki 4, belki 5 neslin ahiretini mahvetti...
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Rate this thread