You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

Zehracan

Super Moderator

  • "Zehracan" started this thread

Posts: 8,190

Hobbies: Risale-i Nur, DUA...

  • Send private message

1

Thursday, January 22nd 2009, 2:45am

İzzetle ölümü, zilletle hayata tercih edenlerdeniz


ınsanın musibet ve elemlere karşı nokta-i istinadı ve ihtiyaç ve emellerini tesviye için nokta-i istimdadı olan imanın üç hassası vardır.

Birincisi: Nokta-i istinadından neş’et eden izzet-i nefistir. ızzet-i nefsi olan, başkalarına kendisini zelil göstermeye tenezzül etmez.

ıkincisi: şefkattir. şefkati olan, kimseyi tahkir ve tezlil etmez.

Üçüncüsü: Hakikatlere ihtiram etmek ve yüksek şeylerin kıymetini bilmekle istihfaf etmemektir.

Kezalik, imanın zıddı olan nifakın da üç hassası vardır.

Birincisi: Zillettir.

ıkincisi: ıfsadata meyletmektir.

Üçüncüsü: Başkalarını tahkir etmekle gururlanıp zevk almaktır.

ışârâtü’l-ıcâz, Münafıklar Bahsi, s. 103

***

Mert olan cinayete tenezzül etmez. şayet isnad olunsa cezadan korkmaz. Hem de haksız yere idam olunsam, iki şehid sevabını kazanırım. şayet hapiste kalsam, böyle hürriyeti lâfızdan ibaret bulunan gaddar bir hükûmetin en rahat mevkii hapishane olsa gerektir. Mazlumiyetle ölmek, zâlimiyetle yaşamaktan daha hayırlıdır.

Divan-ı Harb-i Örfi, s. 20

***

Kur’ân-ı Hakîmin hizmeti, beni şiddetli bir surette siyaset âleminden men etti. Hattâ düşünmesini de bana unutturdu. Yoksa, bütün sergüzeşt-i hayatım şahittir ki, hak gördüğüm meslekte gitmeye karşı korku elimi tutup men edememiş ve edemiyor.

Hem neden korkum olacak? Dünya ile, ecelimden başka bir alâkam yok. Çoluk çocuğumu düşüneceğim yok. Malımı düşüneceğim yok. Hanedanımın şerefini düşüneceğim yok. Riyâkâr bir şöhret-i kâzibeden ibaret olan şan ve şeref-i dünyeviyenin muhafazasına değil, kırılmasına yardım edene rahmet! Kaldı ecelim. O, Hâlık-ı Zülcelâlin elindedir. Kimin haddi var ki, vakti gelmeden ona ilişsin? Zaten izzetle mevti, zilletle hayata tercih edenlerdeniz. Eski Said gibi birisi şöyle demiş: “Biz öyle insanlarız ki, bir orta seviyemiz yoktur. Ya herşeyin üstünde, ya da kabirde oluruz.”

Mektûbât, s. 52

***

..madem bir zalim ve vicdansız bir adam, birisini yere atıp ayağıyla onun başını katî ezecek bir surette davransa, o yerdeki adam eğer o vahşî zalimin ayağını öpse, o zillet vasıtasıyla kalbi başından evvel ezilir, ruhu cesedinden evvel ölür. Hem başı gider, hem izzet ve haysiyeti mahvolur. Hem o canavar, vicdansız zalime karşı zaaf göstermekle, kendisini ezdirmeye teşcî eder. Eğer ayağı altındaki mazlum adam, o zalimin yüzüne tükürse, kalbini ve ruhunu kurtarır, cesed-i bir şehid-i mazlum olur. Evet, tükürün zalimlerin hayâsız yüzlerine!

Mektubat, 29. Mektub, s. 405

***

Hem malûmdur ki, zindanda yüz cinayeti bulunan bir adam, nezarete memur zabit olsun, nefer olsun, her zaman onlarla görüşebilir. Halbuki birkaç senedir, hem âmir, hem nezarete memur hükümet-i milliyece iki mühim zat, kaç defa odamın yanından geçtikleri halde, kat’â ve asla ne benimle görüştüler ve ne de halimi sordular. Ben evvel zannettim ki, adâvetlerinden yanaşmıyorlar. Sonra tahakkuk etti ki, evhamlarından, güya ben onları yutacağım gibi kaçıyorlar! ışte şu adamlar gibi eczası ve memurları bulunan bir hükümeti hükümet diyerek merci tanıyıp müracaat etmek kâr-ı akıl değil, beyhude bir zillettir. Eski Said olsaydı, Antere gibi diyecekti:

“Zilletle ele geçen âb-ı hayat, tıpkı Cehennem gibidir. ızzetle Cehennem ise, medar-ı iftihar bir menzilim olur.”

Eski Said yok. Yeni Said ise, ehl-i dünya ile konuşmayı mânâsız görüyor. “Dünyaları başlarını yesin! Ne yaparlarsa yapsınlar; mahkeme-i kübrâda onlarla muhakeme olacağız” der, sükût eder.

Mektubat, 16. Mektub, s. 76

Bediuzzaman Said Nursi

Yeni Asya - Lâhika - 08.01.2009
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

2

Friday, March 27th 2009, 9:14am

Köle zihniyeti ile yaşamaktan ise, hür ve fakir olarak manen zengin olmak şartıyla yaşamayı tercih ederim.

Üstad "Ekmeksiz yaşarım, hürrüyetsiz yaşayamam" diyor.

Bizde fedakarlık gösterelim katıksız olarak hürriyeti tercih edelim.

Olur mu?

wcf.user.socialbookmarks.titel

Rate this thread