You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

dide_nur

Intermediate

Posts: 285

Occupation: iman ve Kur'an hizmetkarı

Hobbies: hayırlı olan her şey

  • Send private message

41

Saturday, January 10th 2009, 12:42pm

Maşallah abilerime.Allah razı olsun.

birinci söz de ne defineler var demekki.keşfetmek lazım.Diğer kardeşlerin de katkısını bekliyoruz inşallah.

Ey bu yerlerin Hâkimi! Senin bahtına düştüm. Sana dehâlet ediyorum ve sana hizmetkârım ve senin rızânı istiyorum ve seni arıyorum

42

Saturday, January 10th 2009, 1:02pm

MaşaAllah herkes burdaymış..(=

şahsım adına, normal cemaat derslerinden daha çok, çocuklar ve gençlerle yaptığım derslerden istifâde etmişimdir.

Onlarla yapılan derslerde merak hissi daha ön plandadır ve kimsenin aklına gelmeyecek suâlleri sorarak taharriye sevk ederler zihinleri..

Hulusi kardeşim de inşaAllah bizlerin göremediği köşelerden bakarak mevzûları taharri etmemize vesile olur..

şimdi:


Quoted from ""dide_nur""

1."Bedevî Arab çöllerinde seyahat eden" ifadesi neden kullanılmış.neden özellikle çöl?

2."şu sahrânın Mâlik-i Ebedîsi ve Hâkim-i Ezelîsinin ismini al."
biliyorsun ki Risale-i Nurda esma'ü-l hüsna talimi vrdır.Konuya göre Cenab-ı Hakkın isimleri kullanılır.Burada özellikle neden bu isimler seçilmiştir?


3."zâhirî mün’imleri medih ve muhabbet edip Mün’im-i Hakikiyi unutmak, ondan bin derece daha belâhettir." ifadesini açarsan sevinirim.


1. Suâldeki bedevî arab çölü hikayesinin benzerini Üstad Hz. r.a. 14 yaşlarında iken yaşamış zaten..

Mardin civârında galiba şakîler yolunu kesiyorlar..

Malûm o zamanlarda bugünki gibi dağlarda eşkiyalar var..

Eşkiyâlar yolunu kesince Üstâdımızın da r.a., tam soygun başlayacağı sırada içlerinden biri diyorki:

- Ben falan paşanın çadırında görmüştüm bu kişiyi.

Aman ona ilişmeyelim, bizi yaşatmazlar..

Ve serbest bırakırlar Üstadımızı r.a.

Beşlemede geçer bu hikaye..Ev kemâ kal olarak naklettim, hatâlar vardır illâ..

2. Suâldeki "Ezelî" ve Ebedî" oluşdan nefse şöyle bir ihtar çıkıyor..

- ıstersen alma o Hakimin ve Malikin adını..!

Cesaretin varsa alma..!

O Mâlik Ebedî'dir, yâni Saltanatı son bulupta başka birilerine sığınamazsın..

Hem gene o Hâkim Ezelî'dir; yâni Sultanlığını bir başkasından devirle almamıştır!..

Ondan başkasının adını almak ne geçmiş için ne gelecek için fayda vermeyecektir..

ıllâ O'nun adı ile gezilir, başka çâre yok..!

Bu 8. sözdeki kuyu içinde ağzı kuyu ağzı kadar olan ejderha misali gibi..

Aşağı düşünce kaçma ihtimali yok..!

Hem kuyu duvarı zehirli haşerât dolu, ordan da tırmanıp kaçamaz..

Ordaki misâlde de tek çâre o Hakimin ve Malik'in adını anmaktı..

3. Suâl başka vakte ta'liken..şimdilik bu kadar..(=


dide_nur

Intermediate

Posts: 285

Occupation: iman ve Kur'an hizmetkarı

Hobbies: hayırlı olan her şey

  • Send private message

43

Saturday, January 10th 2009, 1:24pm

Güzel bir katkıydı ruhefza abla Allah razı olsun

Ey bu yerlerin Hâkimi! Senin bahtına düştüm. Sana dehâlet ediyorum ve sana hizmetkârım ve senin rızânı istiyorum ve seni arıyorum

  • "Blackpepper" is male

Posts: 152

Location: Adıyaman

Occupation: Öğrenci

  • Send private message

44

Saturday, January 10th 2009, 1:25pm

Allah razı olsun ruhefza ablacım.
ıslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yanlız kendine gece yapar.

  • "Blackpepper" is male

Posts: 152

Location: Adıyaman

Occupation: Öğrenci

  • Send private message

45

Saturday, January 10th 2009, 1:28pm

Quoted from ""osmanoğlu""

Quoted from ""Blackpepper""

Hepinizden Allah Razı Olsun fakat bazı kelimeleri daha açıklayıcı yazsanız :oops:


Meselâ anlamadığınız kelime veya cümleleri yazın, anladığımız kadarıyla izah etmeye çalışalım kardeşim; olur mu?


Öyle birkaç kelimelik iş degil. Mesela Yeni model Risale-i Nur'daki gibi olabilir. Başka bir şekilde ;
Mektep yerine : okul
muallim yerine: öğretmen .....
gibi


Bilmem anlatabildim Mi?
ıslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yanlız kendine gece yapar.

46

Saturday, January 10th 2009, 1:43pm

Çift tıkla keçeli..çift tıkla..(=

  • "Blackpepper" is male

Posts: 152

Location: Adıyaman

Occupation: Öğrenci

  • Send private message

47

Saturday, January 10th 2009, 2:35pm

:mrgreen:
ıslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yanlız kendine gece yapar.

48

Saturday, January 10th 2009, 3:00pm

Quoted from ""Blackpepper""

Quoted from ""osmanoğlu""

Quoted from ""Blackpepper""

Hepinizden Allah Razı Olsun fakat bazı kelimeleri daha açıklayıcı yazsanız :oops:


Meselâ anlamadığınız kelime veya cümleleri yazın, anladığımız kadarıyla izah etmeye çalışalım kardeşim; olur mu?


Öyle birkaç kelimelik iş degil. Mesela Yeni model Risale-i Nur'daki gibi olabilir. Başka bir şekilde ;
Mektep yerine : okul
muallim yerine: öğretmen .....
gibi


Bilmem anlatabildim Mi?

Herkes size Hulûsî diyor; demek adınız Hulûsî.
Bakın Hulûsî Kardeşim; Sizler gençlersiniz. Risale-i Nur'a gönül vermişsiniz. O'nun hakikatleri ile aklınızı ve dolayısı ile dünyanızı doldurmak istiyorsunuz. Dünyanıza Risale-i Nur'un hakikatlerini aksettirip -inşallah- hayatınıza yansıtmak istiyorsunuz. Ve bunun için de gençliğin vermiş olduğu bir enerji ile de acele ediyorsunuz. "Hemen okuyayım, hemen anlayayım ve dünyaya anlatayım" gayretindesiniz. Sizin bu şevk ve gayretiniz takdîre şâyân bir davranış.
Ancak bildiğiniz gibi Risale-i Nur sadece akla hitap etmiyor. Risale-i Nur hakikatlerinde aklın olduğu kadar kalbin, ruhun, sırrın v.s. duyguların da hissesi var. Bunun içindir ki "gazete gibi okumayın" diyor Üstad. "Herkes her mes'elesini anlamaz, hissesiz de kalmaz" diyor.
Ayrıca Risale-i Nur'un bir vazifesi de Kur'an lisanını muhafaza etmektir. Risale-i Nur'un dili sizlerin ve bizlerin zannettiği gibi ağır, ağdalı bir dil değildir. Aksine akıcı, doyurucu ve hakikatlerin özüne nüfuz edici ve o özü en güzel şekilde ifade edici bir husûsiyeti de vardır. Üstelik Risale-i Nur'un dili ecdadımızın dilidir; bizi ecdadımızla bağlayan olduğu kadar, evlâdımızla da bağlayan bir köprü olma husûsiyetini hâizdir. Onun için Risale-i Nur'un orijinal dilini muhafaza etmek ve bu lisana alışmak da bizim vazîfelerimiz arasındadır. Nurculuk öyle kolay bir meslek değildir; anlaştık mı? :D
ınşallah beni fazla ukalâ bulmazsınız! :oops:
Asya'nın Bahtının Miftahı Meşveret ve şuradır.

"Nurculuk, bütün fenleri müslümanlaştırma hareketidir" M. KUTLULAR

  • "Blackpepper" is male

Posts: 152

Location: Adıyaman

Occupation: Öğrenci

  • Send private message

49

Saturday, January 10th 2009, 3:12pm

Çok dogru söyledin abicim. Estağfurullah.
ıslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yanlız kendine gece yapar.

50

Saturday, January 10th 2009, 3:14pm

Allah razı olsun Osmanoğlu Abim. Çok güzel ifade etmişsin.

Evet, Risale-i Nur'un birinci dersi sabırdır. Risale-i Nur bize bambaşka -belki cennete layık- yeni bir lisan öğretiyor. Tabi, her öğrenmede olduğu gibi lisan öğrenmekte sabır işidir. Hem lisan bol tekrar ile öğrenilir. Mesela, ıngilizce kursuna gidenler bilir, bol bol tekrar ve uygulama dersi verilir. Taki o yeni kelimler ezber ile elbise halinden çıkıp tam idrak ile cilt haline gelsin.
Hem iki lisan bilen kişilerin tek lisan bilenlerden bir derece akıl etme kabiliyetinin daha iyi gelişmiş olduğu sabittir. Demek Nurcular Risale okudukça akıllanmasının bir hikmeti bu olsa gerek. :D

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

51

Saturday, January 10th 2009, 4:22pm

adıyaman büromuza uğrayabilirseniz. Yeni asya neşriyat tarafından risale-i nur külliyatını yeni baskısı. ındeks, sözlük,dipnot, kronolojik bilgi ve her sahifede sözlük, ayet açıklama, hadis ve açıklaması, risalenin nerde ve nezaman telif edildiği fihrist ve neyin nerde geçtiğine dair çok güzel bir şekilde hazırlanan yeni tanzimli risalelerden alma imkanınız varsa, 1.sözden başladın. SÖZLER i alarak daha verimli çalışabilirsin

52

Saturday, January 10th 2009, 4:30pm

Ey kardeş! Benden birkaç nasihat istedin. Sen bir asker olduğun için, askerlik temsilâtıyla, sekiz hikâyeciklerle birkaç hakikati nefsimle beraber dinle. Çünkü ben nefsimi herkesten ziyade nasihate muhtaç görüyorum. Vaktiyle sekiz âyetten istifade ettiğim Sekiz Sözü biraz uzunca nefsime demiştim. şimdi kısaca ve avam lisanıyla nefsime diyeceğim. Kim isterse beraber dinlesin.(Birinci Söz)

şimdi kısaca ve avam lisanıyla nefsime diyeceğim.

Üstad dahi avam lisanı ile nefsine diyor?

Neden avam lisanı ile?

Dedik ya kelime ve kavramlar üzerinde duracağız diye.

Muha1

Professional

  • "Muha1" is male
  • "Muha1" has been banned
  • "Muha1" started this thread

Posts: 1,194

Occupation: gazeteci

Hobbies: Kitap ve getirdikleri

  • Send private message

53

Saturday, January 10th 2009, 4:37pm

Quoted from ""şahin TOKMAK""

adıyaman büromuza uğrayabilirseniz. Yeni asya neşriyat tarafından risale-i nur külliyatını yeni baskısı. ındeks, sözlük,dipnot, kronolojik bilgi ve her sahifede sözlük, ayet açıklama, hadis ve açıklaması, risalenin nerde ve nezaman telif edildiği fihrist ve neyin nerde geçtiğine dair çok güzel bir şekilde hazırlanan yeni tanzimli risalelerden alma imkanınız varsa, 1.sözden başladın. SÖZLER i alarak daha verimli çalışabilirsin


Abi Hulusi Adıyaman bürosunun çalışanı zaten :mrgreen:
Hayat Saklambaç(sa) Ölüm Sobe(ler)...

" Zulm ile âbad olanın sonu berbad olur! "

  • "Blackpepper" is male

Posts: 152

Location: Adıyaman

Occupation: Öğrenci

  • Send private message

54

Saturday, January 10th 2009, 4:42pm

Bu dünyada hepimizin fakir, aciz olduğumuz için olabilir mi?
:oops:
ıslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yanlız kendine gece yapar.

55

Saturday, January 10th 2009, 8:25pm

Maşaallah, ne kadar güzel bir ders olmuş , bol bol istifade ediyorum hulusi kardeş vesile oldun Allah devamını getirsin daim eylesin inş.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


56

Sunday, January 11th 2009, 10:46am

Quoted from ""Abdulbaki""

Ey kardeş! Benden birkaç nasihat istedin. Sen bir asker olduğun için, askerlik temsilâtıyla, sekiz hikâyeciklerle birkaç hakikati nefsimle beraber dinle. Çünkü ben nefsimi herkesten ziyade nasihate muhtaç görüyorum. Vaktiyle sekiz âyetten istifade ettiğim Sekiz Sözü biraz uzunca nefsime demiştim. şimdi kısaca ve avam lisanıyla nefsime diyeceğim. Kim isterse beraber dinlesin.(Birinci Söz)

şimdi kısaca ve avam lisanıyla nefsime diyeceğim.

Üstad dahi avam lisanı ile nefsine diyor?

Neden avam lisanı ile?

Dedik ya kelime ve kavramlar üzerinde duracağız diye.

ınsan nefsi keyfemayeşa,Rabbini tanımak istemiyor,emir altına girmek de istemiyor.Mükafatta en önde ve vazifede en geride durmak istiyor.

Nefis,insan sarayında casus bir vezirdir.Casusluğu şeytana yapar.En yakınımızda ve bizimle beraber. Nakıs,çaresiz ve bir o kadar da süflidir.

ışte bu nefse Üstadımız "avam lisanıyla diyeceğim" diyor.

Demek nefis o kadar nakıs ve cahil ki avam lisanıyla dahi söylenecek bir derse muhtaç.O kadar nakıs ki basit sayılabilecek temsillerden dahi ders alabilecek durumda.

Eğer deve kuşu gibi başını kuma sokmazsa ve firavun gibi inat etmezse küçük ikazlar dahi ona bir ders olabilir.

Yirmi Sekizinci Lem'a'daki sinek bahsindeki nefse verilen ders ne kadar ibretlidir.

"Nefsimle mücâdele ettiğim bir zamanda, nefsim kendinde gördüğü nimet-i ılâhiyeyi kendi malı tevehhüm ederek gurura, iftihâra, temeddühe başladı. Ben ona dedim ki: "Bu mülk senin değil, emânettir." O vakit nefis gurur ve iftihârı bıraktı, fakat tembelliğe başladı. "Benim malım olmayana ne bakayım? Zâyi olsun, bana ne?" dedi. Birden gördüm: Bir sinek, elime kondu, emânetullah olan gözünü, yüzünü, kanatlarını güzelce temizlemeye başladı. Bir neferin mîrî silâhını, elbisesini güzelce temizlediği gibi, sinek de temizliyordu. Nefsime dedim: "Bak." Baktı, tam ders aldı. Sinek ise, mağrur ve tembel nefsime hoca ve muallim oldu."(Yirmi Sekizinci Lem'a )

57

Sunday, January 11th 2009, 11:50am

BıSMıLLÂH her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. (Birinci Söz)

Biz dahi başta ona başlarız ne demek?

Biz dahi besmele ile Sözlere mi başlıyoruz?

O zaman niçin ona değilde onunla (besmele ile) başlarız denmemiş?

Yoksa başka bir mana mı saklı burada?

Tefekkürlerimize devam inşallah.

  • "Blackpepper" is male

Posts: 152

Location: Adıyaman

Occupation: Öğrenci

  • Send private message

58

Sunday, January 11th 2009, 3:26pm

Ksr bakma abicim. ıçinde gizli bir mana var ama ben kavrayamadım. :oops:
ıslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yanlız kendine gece yapar.

59

Sunday, January 11th 2009, 5:44pm

Quoted

Bedevî Arap çöllerinde seyahat eden adama gerektir ki, bir kabile reisinin ismini alsın ve himayesine girsin-tâ şakîlerin şerrinden kurtulup hâcâtını tedarik edebilsin.

Çöl deyince öncelikle neler biliyoruz ve çöl kelimesi bizlere neler çağrıştırıyor.

Üstad Birinci Sözde dağ,ova,orman,düzlük v.b.kelimelerini kullanmıyor."Bedevî Arap çöllerinde seyahat eden..."cümlesi ile bu seyahatın çölde yapıldığını söylüyor.

Bu sözü okuyan her muhatap öncelikle çölde neler yok onları düşünleli.
1.Su yok.
2.Yiyecek yok.
3.Gölge yok.
4.Sığınalacak ve dinlenilecek ve ferahlanacak yer yok.
5.Yardım ümidi de yok çünkü yer ve yolculuk çölde devam ediyor.

Peki çölde neler var?
1.Meşakkat var.
2.Susuzluk ve açlık var.
3.Fırtına ve şiddetli sıcak var.
4.Korku ve endişe var.
5.Zorluk,haşarat-ı muzırra ve yol kesiciler var.

ışte Birinci Sözdeki çöldeki seyahat başından muhataba sonsuz acziyetini,fakriyatını ve çaresizliğin zirvesini ihtar ediyor.Böylece muhatap sonsuz ihtiyaçlarını ve düşmanlarını def edebilecek bir halaskara sığınma ve onun yardımını ve himayesini hissetmeye başlıyor.

ışte bir kabile reisinin ismini alma mecburiyeti çöl seyahatı ile insana ihsas ettiriliyor.Çünkü bütün ihtiyaçları karşılansın ve acziyetine ve de fakirliğine ve korkularına medet olsun.

  • "Blackpepper" is male

Posts: 152

Location: Adıyaman

Occupation: Öğrenci

  • Send private message

60

Monday, January 12th 2009, 12:35pm

Çok dogru söyledin abicim. (Daha ögrenecegin bir sürü şey var Hulusi :) )
ıslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yanlız kendine gece yapar.

wcf.user.socialbookmarks.titel

Rate this thread