bu güzel konuyu müzakereye açtığı için abdülkadir kardeşime teşekkür ederim.
Risale-i Nur mihmandar kardeşimin dediği gibi bir çok Esma-i Hüsnanın hakikatine mazhardır.
bunlardan bazıları açıkça ifade edilmiş:
Ehl-i hakikatin bir kısmı nasıl ki ism-i Vedûd’a mazhardırlar ve âzamî bir mertebede o ismin cilveleriyle, mevcudatın pencereleriyle Vâcibü’l-Vücuda bakıyorlar. Öyle de, şu hiç ender hiç olan kardeşinize, yalnız hizmet-i Kur’ân’a istihdamı hengâmında ve o hazine-i bînihayenin dellâlı olduğu bir vakitte, ism-i Rahîm ve ism-i Hakîm mazhariyetine medar bir vaziyet verilmiş. Bütün Sözler, o mazhariyetin cilveleridir. ınşâallah, o Sözler -3- sırrına mazhardırlar.
4.mektub
Burada Üstad Rahim ve Hakim isilmerine mazhra olduğunu ifade ediyor.
mesela 16.Sözde şöyle bir ifade geçiyor.
"Elcevap: Mâdem öyledir; itminân için istersen, biz de Kur’ân’ın feyzine istinâden diyoruz: ısm-i Nur çok müşkülâtımızı halletmiş; inşaallah bunu da halleder. Akla vâzıh, kalbe nurânî olacak temsil yolunu ihtiyâr ile, ımâm-ı Rabbânî (r.a.) gibi deriz: "
Buradan da Risale-i Nurun Nur ismine de mazhar olduğunu anlıyoruz.
30.Lemadan ise Ferd, Adl, Kuddüs, Hayy, Kayyum, Hakem isimlerine de mazhar olduğunu anlylıyoruz.
25.Sözden ise Mütekellim isimin mazhariyeti gözüküyor.
ısimlere mazhar olmak şu demektir.
Kainattaki haidseleri o ismin nuru ile görüyor ve anlıyor ve izah ediyor. Mesela Nur ismine mazhariyetle en müşkil meseleler o ismin nuru ile aydınlanıyor, çözüme kavuşuyor demektir. tabi ki bu noktada çok sırlar var.
ışte Risale-i Nurda bir çok ismin mazhariyeti gözüküyor. Buradan da şu sonuç ortaya çıkıyor.
"Üstad Bediüzzaman ve Risale-i Nur ısm-i azama mazhardır."