Diplomasiden, devlet başkanı olmaktan, yönettiği/yönetildiği ülkenin rejimini bilmeden ya da bilip yine de eleştiri gözüyle bakmak yanlıştır. Ne Türkiye ıran'dır, ne de rejim şeriattır... Bir ülkenin başbakanı dediğiniz adam, iki söz daha etse koltuğu altından kaydırılacak içerdeki Yahudiler tarafından...
Bugün burada eleştiri yapanlar Adnan Menderes ve Necmettin Erbakan'ın akıbetine uğrayacak bir Tayyip Erdoğan istiyorsa amenna.
Koltuğu bırakın Filistin'i daha kendi ülkesindeki mazlumlara gönlünü açmayan Devlet Bahçeli ya da Deniz Baykal gibi biri alır nasılsa...
Buradan eleştiri yaparken biraz düşünelim arkadaşlar. Filistin konusunda kimin ne kadar çalıştığı, kimin ne kadar çaba sarf ettiği,protestolarla mitinglerle bilinemez.Laik bir ülkenin başbakanı komşusunda çıkan iç çatışmaları iki sözle geçiştirip, başka bir coğrafyada yaşanılanlar karşısında böyle bir açıklama yapıyorsa sınırı zorluyor demektir. Sınırı geçen Erbakan'ı nasıl koltuktan indirip bu ülkeyi kaosa soktularsa, aynını sınırı geçtiği takdirde Tayyip Erdoğan'a yapacakları kaçınılmaz bir gerçektir.
Böylesi bir mevzuda partizanlık yapmak bayağı bir durumdur. Eleştirilen ülkenin başbakanıdır! Desteklediğin ya da desteklemediğin partinin başkanı değildir...Hem Filistin'in muhtaç olduğu, daha doğru bir ifadeyle Kudüs'e lazım olan nedir yeniden 28 şubat süreçlerinin yaşanması mı Biraz onu düşünmeli ve doğru yerde/zamanda/insanlarla ne yapmalı akıl yürütmeli