Üstadımızın r.a. tehbihatının vüs'ati..
Kardeşlerim, Ayetü'l-Kübrâ Ramazan da zuhur ettiği gibi,
zannımca Ramazan da da matbaadan çıktığını, Isparta'yya geldiğini
ve Ramazan da serbestiyetle okunması
ve camilere okutmak için girmesi gibi,
bu Ramazan-ı Şerifte Ayetü'l-Kübrâdan çıkan
ve bir saat tefekkür bir sene ibadet manasını taşıyan
Hizb-i Nuriye Ayetü'l-Kübrâ dan çıktığı misilli,
bizim tesbihatımızda otuzüç defa
Ayetü'l-Kübrâ nın berekatı ve feyziyle
on dakikada aynı hakikat-ı tevhidi veren iki sayfa kadar
Ramazan ın nuruyla kalbe ihtar edildi.
Ben de on dakikada Ayetü'l-Kübrâ nın tamamını okuyor gibi
ve herbir mertebede, mukaddemesinde denildiği gibi
küre-i arzın külli dili benim hayâlen lisânım olup der;
ve denizler ve dağlar, o unsurların ve insan tabakatlarının lisân-ı halleri
benim dillerim olup der diye,
ben de herbir dedikçe, - ya bilisân-ı anâsır derim; gibi.
Kardeşiniz
Said Nursi
Emirdağ Lâhikası - 55
Risale-i Nur'un bir hülasası olan Ayetü'l-Kübrâ
ve Hizb-i Nuriyenin bir hülasatü l-hülasası hükmünde
otuz üç kelime-i tevhidin namaz tesbihatındaki eskiden beri okuduğum
ve Risale-i Nur'un ekser hakikatleri namaz tesbihatında inkişaf etmesiyle
hayalim fazla tevessü ederek, o otuz üç kelime-i tevhid,
herbirisini kainatın bir tabaka-i mahlukatının lisan-ı haliyle söylediği
o kelimeyi ben o lisan ile söylüyorum gibi,
o külli lisân-ı hâl, benim cüz'i lisân-ı kalimin aynı olur.
Ben, kemal-i zevkle okuyorum. Size de suretini gönderiyorum.
Benim şüphem kalmadı ki: ... sırrını taşıyan
Hizb-i Nuriyenin on beş dakika zarfında
bu hülasatü l-hülasası dahi aynı sırrı taşıyor.
Arabi bilmeyenler, Ayetü'l-Kübrâ nın mertebelerini güzelce anlasalar,
bu Arabi parça tam anlaşılır.
Arabi bilmeyen, birkaç defa ikisine baksa, tam anlayacak.
Bunu ben yirmi dört saatte bir defa
- ya sabah namazının tesbihatında
- en ziyade usandığım ve sıkıntı zamanında okuyorum.
Bana ulvi bir inşirah verir, usancı izale eder.
Ayetü'l-Kübrâ ve Hizb-i Nuriyenin ahirinde yazılsa, münâsib olur.
Mânidardır ki, Ayetü'l-Kübrâ ve Risale-i Nur'un ekser hakikatleri,
Ramazan'da ve tesbihatında zuhuru gibi,
bu Hülasatü l-Hülasa, aynen Ramazan'da ve tesbihatta zuhur etti.
Emirdağ Lâhikası - 83
Geçen üç sene evvel Ramazan da telif edilen
ve yine bu sene Ramazan da serbest intişar eden
Ayetü'l-Kübrâ nın bir hülasası olan Hizb-i Nuriyeyi okudum.
Fakat bir saatten fazla çekerdi.
Birden o hülasanın da bir hülasası,
on veya onbeş dakika aynı Ramazan da tezahür etti.
Onu okuduğum zaman, bütün Ayetü'l-Kübrâ yı okuyorum gibi
bir inkişafat-ı imaniye ve -1 sırrına mazhar
iki veya üç sayfalık Arabiyyü'l-ibare okuyorum.
Vakit bulamıyorum, kendi kalemimle size yazayım.
İnşaallah bir zaman size yazacağım.
O parçayı benim gibi anlayanlar,
kendisine mahsus nüshalarından ya Ayetü'l-Kübrâ ya,
ya Hizbü n-nuriyenin ahirinde yazar,
tesbihattan ve duadan sonra
otuz üç defa tesbihatımızın yerinde
-yalnız sabah tesbihatında, mânâsını düşünerek-
onu okuyabilir.
-1 Bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten daha hayırlıdır.
(Keşfü l-Hafa, 1:1004)
Emirdağ Lâhikası - 78