Bana gelen bir maili paylaşıyorum:
-------------------------------------------
.......... Açıklamalarındaki İlginç Zamanlamalar
Baba Bush zamanında Irak ilk işgal edildiğinde günlerce hiç ses vermedi. Binlerce insan hem de tam sabah ezanı vaktinde bombalanmaya başlamıştı. Pazaryerleri bombalanıyor, sığınaklarda binlerce asker katlediliyor, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, siviller ölüyor ve bütün bunları yapan emperyalistlere karşı Fetullah Bey'de tık yok... İyice Köşeye sıkışan Saddam İsrail'e bir kaç Scud füzesi yollayınca hemen arkasından sel sümük "Tel aviv'e füzeler atıldıkça gözümün önünde çocuklar tülleniyor." diyor. Ve İslami kesimden bir kısım insanlar Amerikanın Irak’ı işgalinin haklı sebepleri de olduğunu büsbütün haksız da sayılamayacağını söylemeye başlıyor.
Ardından 28 Şubat süreci geliyor. Bu süreçte post modern darbenin mağduru olan Müslüman cenahı “Ellerine yüzlerine bulaştırdılar, beceremediler…” vs. gibi sözlerle suçlu ilan ediyor ve darbecilerin yaptığının bir ictihad olduğunu savunarak onlara büyük övgüler, methiyeler diziyor, darbecilerin safında görüntü veriyor.
Bu malum sürecin en ünlü zulmü olan tesettür yasağına karşı tüm Müslümanlarda topyekûn bir direniş ve mücadele fikri oluşmuşken bir de bakıyorsunuz “Başörtüsü furuattır. İlim mi, Başörtüsü mü? ikisi arasında bir tercih yapmak durumunda kalınırsa ben ilmi tercih ederim.” Açıklaması geliyor ve sadece kendi cemaatindeki taviz vermeme azmini değil her cenahtaki mücadele şevkini kırıyor ve artık açılan açılana... Artı, birde Cemaate bağlı dershanelerde de bu yasağı uygulayarak sivil kurumları da kamusal alan grubuna ilk katanların başını çekiyor.
İşine gelince; “Eûzü billahi mineşşeytani vessiyase” diyor. “Cebrail gelse parti kursa yine de ona oy vermezdim.” Diyor ama işine gelince de icazetini ABD’den almış tüm partilerle ve liderlerle içli dışlı, hahamlarla, papazlarla kol kola oluyor da, Müslüman’ca ve emperyalizmin karşısında yepyeni bir dünya kurmak için tam bağımsız bir siyaset yürüten Müslüman’a gelince “Ona gönül kapılarım kapalı” diyebiliyor.
Ve en son bombasını da patlatıverdi Fetullah Bey! Tüm dünya Müslümanları Siyonistlere karşı tam bir nefret ve hınçla dolmuşken, neymiş efendim… “Otoriteye baş kaldırmamak lazım”mış. Kendisine bağlı yardım kuruluşu da Gazze’ye yardım etmek istemiş bu bey, “muhakkak izin alın.” dediği için bu yardım yapılamamış. Mazluma yardım etmek için zalimden izin almak hangi kitapta, hangi şeriatta var beyefendiii… Meşru bir otorite kurmamış, ya da gayri meşru otoriteye başkaldırmamış Kuran-ı Kerim’de İsmi zikredilen zikredilmeyen hangi peygamber var?
Amerika menşeli “Ilımlı İslam” projelerinin üretildiği yani, Emperyalizmin dükkânının yanına dükkân açıp onunla rekabet etmeyecek, o hangi kurallar koymuşsa oyunun kuralı bu diye ona teslim olmuş, o ne takdim ederse onunla yetinen ve razı olan Müslüman’ın ideal Müslüman tipi olarak lanse edildiği günümüzde tüm bu olan bitenler ister istemez Pensilvanya’lı hayatta, Müslümanlar içerisinde direnç kırıcı bir rol üstlenilip üstlenilmediği şüphesini akıllara getiriveriyor.
Halil İbrahim KABAK
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)