arkadaşlar müzakereyi başlatmak açısından bir giriş yapmak istiyorum: ınşallah kardeşlerimizin katkıları ile bu konuda bir mesafe kat etmiş oluruz.
29.Mektubda geçen Mehdi ile ilgili bir soru ile başlayalım:
Sual: Âhirzamanda Hazret-i Mehdi geleceğine ve fesada girmiş âlemi ıslah edeceğine dair müteaddid rivayat-ı sahiha var. Halbuki şu zaman, cemaat zamanıdır; şahıs zamanı değil! şahıs ne kadar dâhî ve hattâ yüz dâhî derecesinde olsa, bir cemaatın mümessili olmazsa, bir cemaatin şahs-ı manevîsini temsil etmezse; muhalif bir cemaatın şahs-ı manevîsine karşı mağlubdur. şu zamanda -kuvvet-i velayeti ne kadar yüksek olursa olsun- böyle bir cemaat-ı beşeriyenin ifsadat-ı azîmesi içinde nasıl ıslah eder? Eğer Mehdi'nin bütün işleri hârika olsa, şu dünyadaki hikmet-i ılâhiyeye ve kavanin-i âdetullaha muhalif düşer. Bu Mehdi mes'elesinin sırrını anlamak istiyoruz?
Risale-i Nurda ilginç bir yöntem vardır.
Bazen soru için de cevap verilir.
soru sorulurken çok mühim izahlar yapılır.
ışte bu soru da bu tarzda bir soru.
ısterseniz gelin önce bu soruda geçen ifadeleri tek tek ele alalım.
Âhirzamanda Hazret-i Mehdi geleceğine ve fesada girmiş âlemi ıslah edeceğine dair müteaddid rivayat-ı sahiha var.
Bu cümle ile Mehdi hakkında rivayat-ı sahiha olduğu açık ve net ifade ediliyor.
Bazıların iddia ettiği gibi bu konudaki hadislerin zayıf olmadığı, Mehdi ile ilgili hadislerin sahih olduğu açıklanıyor.
Her ne kadar iki mühim kaynakta(Buhari ve Müslim) açıkça Mehdiden açıkça bahsedilmese de yine bu kitaplarda dolaylı yönden izah edildiğine de işaret ediliyor.
Zira her iki kaynakta Deccal ile ilgili çok sayıda hadis vardır.
Zulmet ve Nur gibi, Deccal ve Mehdi de birbirinin zıttıdır.
Bu nedenle Deccalin olduğu yerde Mehdinin var olacağı bir hikmet kanunudur.
...
devam edeceğiz