Hem de ıslâmiyet güneşinin tutulmasına, inkişafına ve beşeri tenvir etmesine mümanaat eden perdeler açılmaya başlamışlar. O mümanaat edenler çekilmeye başlıyorlar. Kırk beş sene evvel o fecrin emâreleri göründü. Yetmiş birde fecr-i sâdıkı başladı veya başlayacak. Eğer bu fecr-i kâzip de olsa, otuz-kırk sene sonra fecr-i sâdık çıkacak.
Evet, hakaik-i ıslâmiyetin mazi kıtas¨n¨ tamamen istilâsına sekiz dehşetli mânialar mümanaat ettiler.
Hutbe-i şamiye - Arabi Hutbe-i şamiye Eserinin Tercümesi
Abdulbaki abi yolda gelirken aklıma bu kavramlar takıldı.
Yıllar önce bu dersi mütala eden ağabeyden az da olsa bişiler aldık fakat tam hatırda kalmadı. Fecr-i sadık ve fecr-i kazip' in ne olduğunu açabilir misinz acaba ?
Muhterem kardeşim,Üstadımız Hutbe-i şamiyede Alem-i islamın istikbaine müjdeler vermiştir.Çünkü O müjde peygamberi olan Efendimiz(asm)'in varisidir.
Bu kısım ile ilgili acizane şöyle söyleyebiliriz.
Sabaha karşı doğu ufkunda bir müddet görülen ve daha sonra da kaybolan aydınlığa yada yalancı aydınlığa fecr-i kâzip denir.
Sabaha karşı doğu ufkunda yayılmaya başlayan beyaz aydınlık veya gerçek aydınlık ise fecr-i sâdık olarak biliniyor.
Buradan konuya bakacak olursak;
1.ıslamiyet güneşini perdeleyen eneller açılmaya başlamıştır.
2.ıslamiyet güneşi beşeriyeti nurlandıracaktır.
3.Yetmiş birde(1371) de fecr-i sadık çıkacak.yani ıslamiyet güneşi ufuktan tekrar doğacak ve beşeri tenvir etmeye başlayacak.
4.Bu tarih yani 1371,Rumi olsa 1954-55,Hicri olursa 1950-51 tarihindeki fecr-i sadık ,fecr-i kazip de olsa yani yalancı aydınlık da olsa,ya da güneşim doğumundan önceki kısa süreli bir aydınlanma da olsa,bundan otuz yada kırk sene sonra fecr-i sadık çıkacak.Yani 1951+30=1981 ya da 1951+50=1991 eder.
Bu hesaplamalar bu acizin anladıklarıdır.Eğer verilen tarihlere bakılırsa özellikle 1991 yılı ve sonraları bütün dünyada büyük bir inkişaf görülüyor.Özelikle 1991 yıllarından sonra Rusyanın çöküşü ve Risale-i Nurlarım bütün dünya ülkelerinde onlarca dile çevrilmesi ve yüzde 40'lara varan Risale-i Nurlarla insanlarım müslüman olmaları gösteriyorki fecr-i sadıkın emareleri tahakkuk ediyor.
Hem Risale-i Nurlar kalbler ve gönüllerde fütuhatına devam ediyor.Amarikada bir yılda müslüman olan insanların sayısı beş yüz binleri bulabiliyor.ıletişim ve teknolojik imkanlarla çok kolay bir şekilde hakikatlere ulaşılıyor.Muhtaç olab beşeriyete ab-ı hayat hakikatleri ulaşıyor ve fecr-i sadık hakikati bütün çıplaklığı ile görülüyor.
Bundan sonra ise fevc fevc islamiyete dehalet devam edecektir.Çünkü insanlığın kalbini ve ruhunu başka hiç bir şey tatmin edemez.Ancak ve ancak Kur'an tatmin edebilir.Öyleyse Kur'anın elmas kılıcı olan Risale-i Nurlar kalb ve ruhlara cilasını vuruyor ve vurmaya da devem edecektir inşallah.