You are not logged in.

1

Tuesday, August 28th 2007, 7:03pm

Bahtiyar Almanya'da çocuklar Kur'ân Nuruna koştu



Mainz Gustavburg Ayasofya Cami’inde 2007 yaz tatilinde Kur’ân kursu ve okuma programı düzenlendi. Tatile girilmesiyle başlayan program, beş hafta sürdü. Bu süre içinde kız öğrenciler ve erkek öğrencilere ayrı gruplar halinde her gün üçer saatlik periyotlar halinde yürütüldü.

Programda Kur’ân-ı Kerim okumaları yapıldı ve bilmeyenlere Elifba’dan başlayarak Kur’ân okuma öğretildi. Önceden Kur’ân-ı Kerim’i okumayı bilenlere ise, tecvid dersleri verildi.

Programda Kur’ân okumanın yanında ilmihal bilgileri, temel dinî bilgiler öğretildi. Vecizeler ezberletildi. Sevgili Peygamberimizin (asm) örnek hayatından bölümler işlendi. Namaz duâları ve namaz sûreleri, yemek duâsı, ezan okunuşu, kamet getirilişi, müezzinlik eğitimi gibi bilgiler verildi. Bazı ilâhiler öğretildi. Programın ortasında ve sonunda yazılı imtihan yapıldı. Sık sık sözlü imtihanlar uygulandı.

Öğrencilerin büyük bir istek ve ilgi ile katıldığı yaz okuma programı çok coşkulu ve faydalı geçti. Programa katılan öğrencilerin ve velilerin programı çok beğendikleri, çocukların camiyi çok sevdikleri ve bazılarının anne ve babalarını özellikle mübarek gecelerde camiye getirdikleri müşahade edildi. Mübarek gecelerde öğrencilerin okuduğu ilâhiler dinleyenleri mest etti. Camide öğrencilerin sırayla ezan okumaları, kamet getirmeleri, müezzinlik yapmaları cemaat tarafından çok beğenildi. Öğrencilerin çoğu 7 ile 12 yaş arası öğrencilerden oluşurken, yaşı hayli ilerlemiş anne ve babalar da katılanlar arasındaydı. Kursa katılmak için yaş sınırının olmaması, ülkemizdeki uygulama gözönüne alındığında insanın hayıflanmaması mümkün değil.

Programın veda merasimi bir piknikle noktalandı. Pikniğe öğrencilerle birlikte çoğunun velileri de katıldı. Öğrenci velilerinin tanışmalarına ve kaynaşmalarına sebep olan bir piknikle veda merasiminin yapılması memnuniyet verici oldu. Öğrenci velileri böyle sosyal faaliyetlerin çok yararlı olduğunu ifade ettiler.

Programın veda merasiminde kız öğrencilerden ve erkek öğrencilerden ilk üç dereceye girenlere hediyeler verildi. Birinci olanlara kamera, ikinci olanlara cep telefonu, üçüncü olanlara mp3 çalar hediye edildi. Erkek öğrencilerden Abdulkadir Aymaz birinci; Muhammed Ali ıçli ve Ertuğrul Kavaklı ikinci; Furkan Bük ve Ahmet Kan üçüncü oldular. Kız öğrencilerden Nedime Okumuş birinci; Esma Güngör ve şeyda Bük ikinci; Neslihan Kır ve Büşra Ay üçüncü oldular.

Ayrıca bütün öğrencilere birer kitap hediye edildi. Başarı derecelerine göre “Üstün Başarı Belgesi”, “Takdir Belgesi”, “Teşekkür ve Başarı Belgesi” verildi. Öğrencilere hediyeler verilirken, hayli duygulu anlar yaşandı. Bazı öğrenciler ve veliler gözyaşlarını tutamadılar.

Öğrenci velilerinden bazılarının beyanlarına göre, çocukların evdeki davranışlarında çok olumlu gelişmeler olduğu, bu tür programların devamını istediklerini bildirdiler.

Organizasyonu düzenleyenler de, önümüzdeki yıllarda benzer programları daha planlı detaylı ve daha uygun bir mekânda yapmayı hedeflediklerini bildirdiler.

Hasan KOşMAZ
EuroNur / Mainz-Gustavsburg

Kaynak: http://www.saidnursi.de/tr/detay.php?index_id=508
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

This post has been edited 1 times, last edit by "furkan1907" (Dec 18th 2010, 5:45pm)


Alpaslan

Trainee

  • "Alpaslan" is male

Posts: 84

Location: Almanya

Occupation: Inşaat sektöründe

Hobbies: Hizmet

  • Send private message

2

Tuesday, August 28th 2007, 7:16pm

böyle güzel haberleri duymak,insanlara baska bir sevk veriyor.
Tesk.
Saygilarimla
Alpaslan

3

Tuesday, August 28th 2007, 8:16pm

Her yerde ısLam sadası işitilecektir inşaAllah...
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

şahan

Intermediate

  • "şahan" is male

Posts: 300

Location: izmir-tire

Occupation: üniversite öğrencisi(erzurum)

Hobbies: müzik(ney), tarih, fotoğrafcılık

  • Send private message

4

Wednesday, August 29th 2007, 9:10am

bahtiyar almanya bir sevinç veya tebrik ifadesi olarak mı kullanıldı yoksa bu şekil risale-i nurlarda geçen bir yer var _? sohbete gelen bir abimiz hususi bir sohbet esnasında buna benzer bir ifadeden bahsetmişti..
Yum gözünü, kalbine heran yokluğa üfür!
'Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür'

şahan

Intermediate

  • "şahan" is male

Posts: 300

Location: izmir-tire

Occupation: üniversite öğrencisi(erzurum)

Hobbies: müzik(ney), tarih, fotoğrafcılık

  • Send private message

5

Wednesday, August 29th 2007, 9:33am

Bu cevaba karşı, şeyh Bahît Hazretleri, "Bu gençle münazara edilmez, ben de aynı kanaatta idim. Fakat bu kadar veciz ve beligâne bir tarzda ifade etmek, ancak Bediüzzaman'a hastır" demiştir. Nitekim, Bediüzzaman'ın dediği gibi, ihbaratın iki kutbu da tahakkuk etmiş. Bir iki sene sonra Meşrutiyet devrinde, şeâir-i ıslâmiyeye muhalif çok âdât-ı ecnebiyeyi ahzetmek ve gittikçe Türkiye'de yerleştirmekle, ve şimdi Avrupa'da Kur'ân'a ve ıslâmiyete karşı gösterilen hüsn-ü alâka ve bilhassa bahtiyar Alman milletinde, fevç fevç ıslâmiyeti kabul etmek gibi hadiseler, o ihbarı tamamıyla tasdik etmişlerdir.(lemeat)

Risale-i Nur, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimizin nuranî meşrebini ve Sahabe-i Kirâmın âlî seciyesini beyan eden bir nur ve feyiz hazinesidir. ışte bu mezkûr vaziyet, bugünkü dünyaya tap taze, nuranî bir hayat ve yepyeni bir veçhe vererek şu hakikati gösteriyor ki: Çoktandır birbirine muarız zannedilen ehl-i mekteple ehl-i medreseyi ve ehl-i tekkeyi, Risale-i Nur tevhid ve telif ediyor. Hem de, muaraza halinde olan şarkla garbı barıştırıyor. ıttihad-ı ıslâmı meydana getirmek için çalışan ehl-i ıslâma yegâne çarenin Risale-i Nur olduğu, mütehassıs zatlar tarafından kabul ve tasdik edilmektedir. Hem, bugünkü dünyadaki ihtilâfları halledecek olan, aklen, fikren terakki etmiş yirminci asır insanlarına hak ve hakikati anlatabilecek yep yeni bir ilmî keşfiyatı ve bir teceddüdü Amerika'da, Avrupa'da, hususan Almanya'da taharrî eden cereyanlar meydana gelmiş; eğer idrak edebilirler ve görebilirlerse, işte Risale-i Nur Külliyatı_ Nitekim bu hakikatin idrak edilmeye başlandığını gösteren emareler, bahtiyar Alman milleti içinde görülmektedir(tarihçe-i hayat)

bu ifadeleri buldum...
Yum gözünü, kalbine heran yokluğa üfür!
'Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür'

Hasan_Sinan

Moderator

  • "Hasan_Sinan" is male

Posts: 2,136

Location: Almanya

Occupation: Uzman Pazarlamaci

Hobbies: Okumak Okumak Okumak

  • Send private message

6

Wednesday, August 29th 2007, 11:53am

Almanya'da okullarda 'ıslam' dersi

Almanya’nın Baden - Württemberg Eyaleti’nde 2006 yılı sonbaharında ıslam dersleri verilmeye başlanıyor. Hristiyan Demokrat Birlik partisi üyesi olan Eyalet Başbakanı Erwin Teufel ve Kültür Bakanı Anette Schavan, 12 ilkokulda bu derslerin bir deneme olacağını açıkladı. Berlin'de ise başka bir ıslam dersi modeli üzerinde çalışılıyor.

Eyaletteki diğer partilerin temsilcileri de bu adımı olumlu olarak değerlendirdi. Bu şekilde, ıslam dersinin imanı esas alacak şekilde verileceği bir model uygulamaya sokuluyor. Başarılı olursa, bu model başka eyaletler için de örnek oluşturacak. Buna karşılık Berlin Eyaleti’nde, başka bir model üzerinde duruluyor. Bu iki model aynı zamanda, Almanya’da bu konuda birbirine neredeyse taban tabana zıt iki anlayışın varolduğunu gösteriyor.

Baden-Württemberg Eyaleti’nde imanı esas alan ıslam derslerinin önümüzdeki yıldan itibaren verilmeye başlayacağı haberi sürpriz şekilde geldi. Çünkü eyaletin Kültür Bakanı Anette Schavan yakın zamana kadar, böyle bir dersin hazırlanmasına katkıda bulunacak güvenilir bir ıslami cemaatin bulunmamasını gerekçe göstererek, bu dersleri reddediyordu. Bugün ise Bakan, hem geçmişte bu derslere karşı olmadığını öne sürüyor, hem de şimdi koşulları değiştirenin Federal ıdare Mahkemesi’nin şubat ayında aldığı bir karar olduğunu anlatıyor:

“Ben, bu din dersini hiç reddetmedim, fakat olası ortaklar arayışındaydım” dedi Schavan Deutsche Welle’yle konuşurken. Çünkü ona göre bu derslerin yapısı bunu gerektiriyor ve Federal ıdare Mahkemesi kararını açıkladıktan ve eyalet yönetimi din hukukçularına da danıştıktan sonra, artık ana - babaları ve onların yerel cemaatlerini ortak kabul edeceğini biliyor. En azından, başka bir ortak bulunmadığı sürece.

Müfredatın hazırlanması

Bu modele göre, ana - babaların kendini dahil kabul ettiği cami cemaatleri ya da Müslüman derneklerle uzmanlar, ders müfredatını hazırlayacak. Dersleri ise şu anda da zaten devlet memuru olarak öğretmenlik yapan Müslüman öğretmenler verecek. Bu öğretmenlerin, ıslam dersleri verebilecek duruma gelmeleri için, kendilerine Karlsruhe ve Ludwigsburg Eğitim Yüksek Okulları’nda ek eğitim verilecek.

Yaklaşık 70 bin Müslüman öğrenci bulunan eyalet okullarında okutulmasına karar verilen bu ıslam dersleri, Almanya’daki genel eğilime uygun düşüyor. Bu eğilim, din derslerinin genel olarak devlet tarafından değil, kiliseler ya da dinsel cemaatler tarafından iman esas alınarak verilmesini öngörüyor. Bu, Katolik ve Protestan çocuklarda bugüne kadar uygulanan sistem aynı zamanda.

Fakat son yıllarda üzerinde çok tartışılmaya başlanan ıslam din dersi konusunda büyük sıkıntılar yaşanıyor. Çünkü tüm Müslümanlar’ı temsil yeteneğine sahip bir otorite yok. Buna karşılık, aralarında Milli Görüş gibi, Anayasal düzene saygı gösterdiğinden birçok kimsenin kuşku duyduğu Müslüman dernekler, bu dersleri vermek ya da en azından müfredatının belirlenmesine katılmak için baskılarını her geçen gün artırıyor.

Dernekler tanınmıyor

Bu noktadaki sıkıntının Baden-Württemberg’de de hala sürdüğünü Kültür Bakanı Schavan’ın sözleri gösteriyor. “Bu derneklerin tanınması gibi bir durum yok” diyor Schavan ve “Dilekçe veren herkesin dahil olduğu bir yönlendirme grubumuz vardı. Fakat ortaklarımız bu derneklerden biri değil, ana-babalar ve onların Müslüman cemaati olacak. Çünkü dersin temeli, belli bir imanı paylaşanların cemaatidir” diye sözlerini sürdürüyor.

Fakat adı geçen cemaatler arasında, birçoklarının rahatsızlık duyacağı grupların da bulunduğu biliniyor. Schavan, bu duruma rağmen öğrenciler arasında hoşgörü ve anlayışın ek bir önlem alınmadan sağlanabileceğinden de kuşku duymadığını belirtiyor ve sadece ıslam dersinin devlet okullarında okutulmasının bile, farklı inanç ve dinler arasında saygının oluşturulmasına katkı olacağını savunuyor.

Berlin Eyaleti’nin modeli

Berlin’de ise bugünlerde Alman Sosyal Demokratlar’ı, Sosyalistler ve Yeşiller arasında başka bir model gündeme geliyor. Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin Berlin’deki eğitim politikası uzmanlarından Ahmet ıyidirli kendi tasarımlarını şöyle anlatıyor:

“Eğitim sistemi içersinde çocuklarımıza belli değerleri vermek istiyoruz. Herkesin üzerinde anlaştığı konu bu. Yalnız verilmek istenen toplumssal değerler sadece dini değerler değil. Doğal olarak dini değerleri de içeriyor. Bizim öne çıkardığımız model, ahlak ve din kültürü biçiminde bu derslerin verilmesi, çocuklara değerlerin bu dersler çerçevesinde anlatılması ve her inançtan çocuğun, hatta aileleri inançsız olsa bile birlikte bu dersleri yapmaları, zorunlu bir ders olması ve çocuklşarın bu değerleri birlikte öğrenmeleri.”

Bu modelde de din eğitimi seçmeli ders şeklinde bulunacak. Ancak devlet bu dersleri de denetleyecek.

http://www.acizane.com/include.php?path=…=6562&headline=
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

7

Wednesday, August 29th 2007, 12:02pm

maşallah..RABBıM bu güzellikleri daim etsin..hayırlı ve bereketli kılsın inşallah...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

wcf.user.socialbookmarks.titel

Rate this thread