Yazarımız Murat Can Sonsayfa adına sordu, ilk kez internet medyasına konuşan Ağar cevapladı..
AKP hükümeti Kıbrıs konusunda Kofi Annan tarafından hazırlanan beyannameye onay verildiği takdirde Türkiye’ nin AB ye gireceği kesinmiş gibi bir havası estirildi. Ama bugün Hırvatistan 6 başlıkta müzakereye devam ederken biz 2 başlıkta görüşüyoruz.
Bu hükümetin Avrupa birliği politikası iflas etmiştir bu bilinen bir gerçek.Kıbrıs meselesinde bugün Türkiye’nin haklarını savunur halde olmasının yegane sebebi; Menderes ve Zorlu ikilisi Türk siyaset ve diplomasilerinin en büyük başarısı olarak ortaya koydukları Londra ve Zürich antlaşmalarıdır. Demokrat parti tarihi misyona uygun olarak bu antlaşmaların arkasındadır. Bu antlaşmalar Türkiye’nin burada garantörlük haklarını sürdürmesi hakkı vermektedir. Bu hükümetin en Kıbrıs ne Avrupa Birliği politikalarıyla bu ülke bir adım ileri gidemez. Sabah akşam müzakere başlıkları açılıp kapatılıyor, bu hükümet bunlara karşı bir tavır bile koyamıyor. Kıbrıs meselesi ancak Türkiye’nin AB’ ye tam üyeliği ile bir noktaya gelebilir. Bu hükümetin verdiği taahhütlerle bir yere gelinmesi mümkün değildir.
Siz Türkiye’nin AB üyeliği konusuna nasıl bakıyorsunuz ? Öyle ki tam üyelik uzak görünüyor bizim için?
- Avrupa Birliği Türkiye’nin hakkı olan bir süreçtir. Bunu ilk başlatan Demokrat Parti olmuştur 1959 da.şuan gelinen noktada bu hükümet bu süreci iyi taşıyamadığı için AB Türkiye üzerinde her türlü baskıyı yapmakta kendisini özgür hissetmektedir. Türkiye’ ye yaraşır bir hükümetle bu sorun ortadan kalkar.
Eğer ki; Barajı geçemeyecek olursanız muhalifleriniz tarafından Tansu Hanım'a götürülen bir teklif var ve hatta illerden toplanacak olan muhaliflerin Ankara’ya Genel merkeze gelip aleyhte bazı davranışlarda bulunacakları yazıldı…
Arkadaşlar röportajın devamı için
http://www.sonsayfa.com/news_detail.php?id=49014 
