Muhabbet Fedâileri

Allahu alem.valla he gerçekten sorunun cevabı nedir ki hiç düşnmedim.

alem dyince canlı ve cansızlar ve ruhanilerin hepsi birlikte düşünülmüş olabilir

herbir tür veya cins de alem olarakgörülmüş olabilir

hatta cansız varlıklar da alem olarak adlandırılmış olabilir :?

Alem yazısının üstüne tıkladığınızda sözlükte alemler sıralanıyor. Geri kalanını da siz bulun.
Alemin anlamı Cenâb-ı Hakk'ı bildiren demek.

Quoted from ""hasan-""

Alem yazısının üstüne tıkladığınızda sözlükte alemler sıralanıyor. Geri kalanını da siz bulun.
Alemin anlamı Cenâb-ı Hakk'ı bildiren demek.

güzeldi Allah razı olsun..

Lügata baktımda baya aydınlandım .Allah razı olsun

ÂLEM : Dünya, kâinat,evren.

ÂLEM-ı ÂHıRET : Âhiret âlemi.
ÂLEM-ı ARZ : Yeryüzü âlemi.
ÂLEM-ı ASGAR : Küçük âlem, insan.
ÂLEM-ı BÂKÎ : sonsuz olan âlem.
ÂLEM-ı BEKA : Sonsuzluk âlemi.
ÂLEM-ı BERZAH : Ruhların Kıyâmete kadar bekledikleri âlem.
ÂLEM-ı BEşERıYET : ınsanlık âlemi.
ÂLEM-ı CıSMÂNıYÂT : Cisimler âlemi.
ÂLEM-ı CıSMÂNıYET : Cisim âlemi.
ÂLEM-ı DÜNYA : Dünya âlemi.
ÂLEM-ı EBEDÎ : Sonsuz âlem, Âhiret.
ÂLEM-ı EBEDıYET : Sonsuzluk âlemi.
ÂLEM-ı EKBER : Büyük âlem, kâinat.
ÂLEM-ı EMıR : Cenâb-ı Hak`kın tasarruf ve işlerinden ibaret olan âlem.
ÂLEM-ı ERVAH : Ruhlar âlemi.
ÂLEM-ı FÂNÎ : Geçici âlem,Dünya.
ÂLEM-ı FENÂ : Hiçlik, yokluk âlemi.
ÂLEM-ı GAYB : Görülmeyen âlem.
ÂLEM-ı HAKıKAT : Gerçeklik dünyası.
ÂLEM-ı HAKıKÎ : Gerçek âlem.
ÂLEM-ı HARıCÎ : Cismanî, gözle görünen maddi âlem.
ÂLEM-ı HAYVANÂT : Hayvanlar âlemi.
ÂLEM-ı ıMKÂN : ımkân âlemi.
ÂLEM-ı ıNSANÎ : ınsana ait âlem.
ÂLEM-ı ıNSANıYET : ınsanlık âlemi.
ÂLEM-ı ıSLÂM : ıslâm âlemi.
ÂLEM-ı ıSLÂMıYE : ıslâmiyet âlemi.
ÂLEM-ı ıSLÂMıYET : ıslâm dünyası.
ÂLEM-ı ıSTığRAK : Mânevi sarhoşluk hâli. Kendinden geçme hâli.
ÂLEM-ı KEBÎR : Büyük âlem.
ÂLEM-ı KESıF : Yoğun âlem. Madde âlemi.
ÂLEM-ı KEVN : Varlık dünyası.
ÂLEM-ı KEVN-Ü FESAD : Yapılma ve bozulma dünyası; dünya hayatı.
ÂLEM-ı KÜBRÂ : Büyük âlem.
ÂLEM-ı KÜFÜR : Kâfirlerin bulundukları, hâkim oldukları dünya, âlem.
ÂLEM-ı LATÎF : şeffaf âlem.
ÂLEM-ı MAHşER : Kabir hayatından sonra yeniden diriliş ve toplanmanın olacağı âlem.
ÂLEM-ı MÂNÂ : Mânâlar âlemi.
ÂLEM-ı MÂNEVÎ : Mâneviyat âlemi.
ÂLEM-ı MÂNEVÎYE-ı ıSLÂMıYE : ıslâmın mânevî dünyası.
ÂLEM-ı MEDENıYET : Medeniyet dünyası.
ÂLEM-ı MELÂıKE : Melekler dünyası.
ÂLEM-ı MELEKÛT : Varlıkların Cenab-ı Hakkın isimlerine bakan hakiki, şeffaf yüzleri.
ÂLEM-ı MENÂM : Uyku âlemi, rüyâ âlemi.
ÂLEM-ı MıHNET : Dert ve zahmet dünyası.
ÂLEM-ı MıSÂL : Görüntüler âlemi.
ÂLEM-ı MıSÂLÎ : Görüntülere ait âlem.
ÂLEM-ı MUBSIRÂT : Görünen varlıklar âlemi.
ÂLEM-ı MÜLK : Herşeyin dış yüzünün meydana getirdiği âlem.Madde âlemi.
ÂLEM-ı NUR : Nur âlemi, âhiret.

muhabbetle

olsun ilk başta 4 tane yazmışun unutma

düşün bak bizim bu yukarıda yazdıklarm hiç aklımıza glmemşti..kim bilir daha neler var

muhabbetle...

Alem-i Adem

her bir insan küçük alemdir diyor üstad.

bak şimdi ne kadar alem sayısı çoğaldı insirah.dikkat et.

6 milyar.....

barla lahikasında 28 bin alem geçiyor ya insirah.

ehli keşif 18 bin alemi keşfeşmiş.

ama üstad izniilahi ile bütün alemleri keşfetmiş.
ve diyor bütün alemleri Allah terbiye ediyor.

Allah razı olsun abimm.. çok güzell ya..

üstad ne diyor acaba bakalım

Saniyen: Mektubunda diyorsun: - tabir ve tefsirinde "on sekiz bin âlem" demişler. O adedin hikmetini soruyorsun.
Kardeşim, ben şimdi o adedin hikmetini bilmiyorum. Fakat bu kadar derim ki:
Kur'ân-ı Hakîmin cümleleri birer mânâya münhasır değil; belki, nev-i beşerin umum tabakatına hitap olduğu için, her tabakaya karşı birer mânâyı tazammun eden bir küllî hükmündedir. Beyan olunan mânâlar, o küllî kaidenin cüz'iyatları hükmündedirler. Herbir müfessir, herbir ârif, o küllîden bir cüz'ü zikrediyor. Ya keşfine, ya deliline, veyahut meşrebine istinad edip, bir mânâyı tercih ediyor. ışte bunda dahi, bir taife, o adede muvafık bir mânâ keşfetmiş.
Meselâ, ehl-i velâyetin ehemmiyetle virdlerinde zikir ve tekrar ettikleri cümlesinde, daire-i vücub ile daire-i imkândaki bahr-i Rububiyet ve bahr-i ubudiyetten tut, tâ dünya ve âhiret bahirlerine, tâ âlem-i gayb ve âlem-i şehadet bahirlerine, tâ şark ve garb, şimal ve cenuptaki bahr-i muhitlerine, tâ Bahr-i Rum ve Fars bahrine, tâ Akdeniz ve Karadeniz ve Boğazına-ki mercan denilen balık ondan çıkıyor-tâ Akdeniz ve Bahr-i Ahmere ve Süveyş Kanalına, tâ tatlı ve tuzlu sular denizlerine, tâ toprak tabakası altındaki tatlı ve müteferrik su denizleriyle üstündeki tuzlu ve muttasıl denizlerine, tâ Nil ve Dicle ve Fırat gibi büyük ırmaklar denilen küçük tatlı denizlerle onların karıştığı tuzlu büyük denizlerine kadar, mânâsındaki cüz'iyatları var. Bunlar umumen murad ve maksud olabilir ve onun hakikî ve mecazî mânâlarıdır. ışte onun gibi, dahi, pek çok hakaiki câmidir. Ehl-i keşif ve hakikat, keşiflerine göre ayrı ayrı beyan ederler. Ben de böyle fehmederim ki:
Semâvatta binler âlem var. Yıldızların bir kısmı, herbiri birer âlem olabilir. Yerde de herbir cins mahlûkat birer âlemdir. Hattâ herbir insan dahi küçük bir âlemdir. tabiri ise, "Doğrudan doğruya her âlem, Cenâb-ı Hakkın rububiyetiyle idare ve terbiye ve tedbir edilir" demektir.

Mektubat Yirmi Altıncı Mektup

amaney süper olmuş Allah razı olsunn!!!

Amin ecmain inşa'allah

ya insirah şimdi alemler ne çok oldu demi.
hadi say bakalım.

say ya bekliyorum.yıldızları önce saymaya başla.

bak alem ne kadar.yıldızların içinde yaşayan alemleride say.
bak sayamazsın ha....

o zaman bu davadan vazgeç emi....

Sen de bir alemsin yunus abi :lol: