Muhabbet Fedâileri

M.Akif Ersoy bir süre Mısır'da da yaşadı, hiç giydiğini duymadım ikisinin de.

Vaki olaydı çok yayarlardı bunu.

Bahis mevzu toplumda nüfuz sahibi kişiler olursa, bu şapka meselesi gayet politik hal alıyor. Yok kapalı mekanda giydiyse, zaten gerek yok, devlet ona cebren nasıl giydirsin. Yok dışarda olsa, mutlaka resimlerini de çekerler, ta maskara edelim, bak nasıl zorla giydirdik, kabul ettirdik diye.

Üstad'ın normal halindeki bir resmini bile nasıl gizlice çekmeye çalışmışlardı, Üstad mani olmaya çalışmış, o anki yüz ifadesiyle de dalga geçiyorlar.

Bu meseleler o kadar basit değil.

bu mevzu niye hala devam ediyor? :roll: bir biz mi konuşmayacağız? diyecek söz çok..

Fethullah hoca'dan neden bu kadar nefret ediyorsunuz anlamıyorum.... 86'lı yıllardaki vaazlarını dinlemenizi tavsiye ediyorum.. (özellikle KARDEşLıK DESTANI'nı)

Allah adına sevmek, Allah adına buğzetmek..
şahsi zararlarda cabası..Bir insan, bir kişinin adı ve sözüyle zarar görmüşse ve bu zarar da dine ait bir emri yerine getirirken verilmişse, bu şahsi haklar, amme davası olarak mahşerde hesaba dahil olur..zira çiğnetilen emir, Allah'ın emridir! Bu emir çiğnetilirken, uydurulan, "peygamberimizi rüyamda gördüm, aç başını gibi" safsatalar kimseyi ilgilendirmiyor demek ki..

@ talhagenc

bende sözünüze katilmayanlardanim..

@ ruhefza

aynen diyecek sey cok fakat her dogru her dogru her yerde söylenmiyor..

@ayna
zamaninda sohbetlerini cok dinledigim acik bi gercek, ama bi ehlibeytte yalan konusmaz, kimseye nefret beslemiyoruz fakat yaptiklarinida tasvib etmiyorum..
ayrica hoca efendiye hazretleri diye hitap edilmesinide dogru bulmuyorum..

vesselam

Quoted from ""ruhefza""

Allah adına sevmek, Allah adına buğzetmek..
şahsi zararlarda cabası..Bir insan, bir kişinin adı ve sözüyle zarar görmüşse ve bu zarar da dine ait bir emri yerine getirirken verilmişse, bu şahsi haklar, amme davası olarak mahşerde hesaba dahil olur..zira çiğnetilen emir, Allah'ın emridir! Bu emir çiğnetilirken, uydurulan, "peygamberimizi rüyamda gördüm, aç başını gibi" safsatalar kimseyi ilgilendirmiyor demek ki..

onu hesaba çekecek Allah..

hesabınıda Allaha verecek..

ve attığın iftiralarının karşılığınıda sen Allaha vereceksin..

farzı muhal bu konuda haklı çıksan eline ne geçeçek..?

Allah seni kullarının hatalarıyla meşgul olmak için mi yaratmış ki hatalarla meşgul oluyorsunuz?

sizin hiçmi hatanız yok?varsa söyle ki seni o hatalarınla yerden yere vurayım..?bu yaptığım doğru olur mu?

elbette olmaz..değil mi?o halde bırak şahısların hatalarını..onun hesabı Allah aittir..

hüsrevin bin kusuru olsa onun aleyhinde bulunmaktan korkarım diyen üstad ne anlatmak istiyor..?

yezidin meselesi vardır..emirdağ lahikasında..

ordaki dusturlara karşıda çok hata yapıyorsunuz..orayı okumanızı tavsiye edeceğim?

hatanın neresinden dönülse o kadar kardır?

birde mektuplarda kusurları görmemek ile ilgili beyanları vardır üstadın..

onlarıda biraaraya getir..bak..

sonra bzizim vazifemiz dahilde müsbet hareket edip asayişi muhafaza etmektir diyen üstadın emirdağ lahikasındaki son dersini düşün..

ne kadar uyuyor bu davranışların..

ben söyliyeyim?burda yazılanlar hiç üstadın düstürlarına uymuyor..

şimdi biri çıkar der ki..uyuyor...

bende derimki azizizm sen müsbet hareketten ne anlıyorsun?

cemaatlerin reislerinide çürütmeyin ifadesi vardır kastamonu lahikasında..

bize ilişen ehli iman ise deyiniz ki biz ehli imanla dostuz..madem imanı var o noktada kardeşimizdir..

kısacası hizmet rehberini bir elimize alalalım..

sonra kendimize soralım..burdaki davranışlarım ne kadar uyuyor..bu düsturlara..

muhabbetle..

Böyle hadiselerin vukuunda, bizlere, itidâl-i dem ve sarsılmamak ve adavete girmemek ve o muarız taifenin de rüesalarını çürütmemek gerektir.


kastamonu lahikası 151 sayfa

Ben evliyadır değildir onu tartışmam. Kötü de demem, öyle de değil zaten. Ama hatasının olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar cemaati bu davranışları bir şekilde kendilerince şerh etse de, bu onların kendi fikri. Ben yanlış bulduğumu söylerim, Nurculuk ismini de kullanmamalarını isterim. Benim için mesele bundan ibaret. Ayrıca cemaatte, iplerin tamamen hocaefendinin ellerinde olmadığını düşünüyorum. Derin devletin de parmağı ve sindirme politikası var bu cemaat üzerinde.

Haşiye1: Hattâ, hadis-i sahihle, âhirzamanda ısevîlerin hakikî dindarları ehl-i Kur'ân ile ittifak edip, müşterek düşmanları olan zındıkaya karşı dayanacakları gibi; şu zamanda dahi ehl-i diyanet ve ehl-i hakikat, değil yalnız dindaşı, meslektaşı, kardeşi olanlarla samimî ittifak etmek, belki Hıristiyanların hakikî dindar ruhanîleriyle dahi,

medar-ı ihtilâf noktaları muvakkaten medar-ı münakaşa ve nizâ etmeyerek,
müşterek düşmanları olan mütecaviz dinsizlere karşı ittifaka muhtaçtırlar.
http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1377&a=ruhani


ne diyor burda Allah aşkına üstad?

talhagenç,abdulkadir said,nurciv,ruhefza,abdullah,semi nur kardeşler?

bunu bana izah edebilir misiniz..

üstad ne anlatıyor burda rica ederim..

bu konu açılmasıyla ve burda yazılanlar üstadın bu ikazına uyuyor mu?

sadık talebe olmak derken üstada nasıl bağlı olacağız..

sadık demek..üstad ne demişse o..?değil mi..

rica ederim cevaplayın sorumu..

Münakaşa ve nizaa ayrıdır, konuşmak ayrıdır. Ben fikrimi belirtiyorum.

fikri belirtmeye de izin vermiyor üstad..çünkü müsbet hareket etmiş olmuyorsunuz ve onu sevenleri kırmakla dahildeki asayişi bozuyorsunuz..

kardeşliğide baltalıyorsunuz...?

söylediğin fikir niza ya sebep oluyor..kaç defa kavga ettik burda..

halada tevil ediyorsun..

neyse..

Allah istikametten ayırmasın.ve risalei nurun düsturlarıyla amel etmeyi hepimize nasip eylesin..amin bin kere amin.

benimkine tevil diyorsan, bana göre de seninkisi tekellüflü tevil, kusura bakma,

tuttuğun yol mübarek olsun..selametle

Kestirip atması kolay mı geldi?
Nizaanın sebebi benim meseleyi yorumlamam değil. Ancak emr-i bi'l-maruf, nehy-i ani'l-münker babında söylerim.

Nizaa unsuru olan zecr, tahkir gibi şeyleri görüyor musun? Görmeden kendini nizaada hissediyorsan, o seni ilgilendirir.

Zaten bunu bu meseleyi konuşmak isteyene söylüyoruz, bununla yatıp bununla kalkacak değiliz ya. Sorulduğu halde sükut edilirse, sükutla tasdik anlamına gelir, ben de onu kabul etmem.

Sonra da tevil diyorsun...

hocaefendiye emri bil marufu söyliyecek kadar ilmin var demek..

tuttuğun yolda başarılar dilerim..muhabbetle..