Gıybet, mahsus birkaç maddede caiz olabilir:
Birisi: şekvâ suretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın.
Yani birisi sana bir kötülük mü yaptı, onu şikayet edersin gerekli mercilere, o zaman gıybet olmaz başkasının kötü yanını başkasına anlatmak.
Birisi de: Bir adam onunla teşrik-i mesai etmek ister, seninle meşveret eder. Sen de, sırf maslahat için, garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: "Onunla teşrik-i mesai etme. Çünkü zarar göreceksin."
Yani bir adam diğeriyle beraber bir iş yapacak, sana da soruyor, yapayım mı, ne dersin. O da, o adama garazı olduğu için değil, meşveretin hakkını vermek için ve o arkadaşını korumak için, o adamla iş yapma, sana zararı dokunur diyor, yine o adamın kabahatını anlatıyor.
Birisi de: Maksadı tahkir ve teşhir değil, belki maksadı tarif ve tanıttırmak için dese: "O topal ve serseri adam filân yere gitti."
Yani, birinin bir kusurunu teşhir etmek ve o adamı aşağılamak değil amacın, ama o adamın ismini hatırlayamadın, veya karşındaki onun ismini bilmiyor, sen de dedin ki, hani geçen gördüğün topal vs. adam, şuraya gitti. Yani o adamı tanıttırmak ve tarif etmek için....
Birisi de: O gıybet edilen adam fâsık-ı mütecahirdir. Yani fenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği seyyiatla iftihar ediyor, zulmüyle telezzüz ediyor, sıkılmayarak âşikâre bir surette işliyor.
O adam fasık-ı mütecahirdir, yani hem açıkca günah işliyor, hem de işlediği günahını kendisi etrafa anlatıyor, hatta bir de iftihar ediyor, ya geçen meyhaneye gittik, kafaları çektik, şöyle ettik, böyle ettik, ne güzel de oldu vs, bu adamın bu günahı hakkında gıyaben (yani o yokken arkasından) konuşmak, gıybete girmez. Zaten kendi kendini teşhir ediyor, bundan da zevk alıyor. Fıskını anlatıyor...
ışte bu mahsus maddelerde, garazsız ve sırf hak ve maslahat için gıybet caiz olabilir.
Yani, gıybet, bu mahsus durumlarda, hak namına veya ıslahatı, bazı iyilikleri, düzeltmeleri gözetmek için caiz olabilir, yoksa haramdır, kul hakkıdır, tövbe kifayet etmez, helallik almak gerekir o kuldan.