Sie sind nicht angemeldet.

1

Dienstag, 18. November 2003, 09:37

[Kitap] Âyetü´l-Kübrâ

Bediüzzaman Hazretleri Âyetü’l-Kübrâ Risâlesinin ‘’Ramazan ayının ilhamî bir hediyesi’’ olduğunu söylüyor.1 Üçüncü keramet-i Aleviye risâlesi olan Sekizinci şuâ risâlesi de araya zaman girmeden aynı yıl telif edilmiştir.2 Sekizinci şuâ’nın telifi hakkında Bediüzzaman Hazretleri şöyle demektedir: “Yedinci şuâ risâlesini yazmakta çok zahmet çektiğime bir mükâfat-ı acile ve bir alâmet-i makbuliyet ve bir medar-ı teşvik olarak bu kerâmet-i Celcelutiye, inayet-i ılâhiye tarafından verildiğine şüphem kalmamış. Tahdis-i nimet kabilinden bunu Sekizinci şuâ olarak yazdım’’.3 Sekizinci şuâ’ya Hz. Ali’nin (ra) Üstadımıza hususî hediyesi diyebiliriz.

Risâleti’n-Nur’un mümtaz bir hasiyeti, imanın en son ve en küllî istinad noktası kavî ve katî beyan edildiğinden, bu hâsiyet, Ayetü’l-Kübra risâlesinde fevkalâde parlak görünüyor.

“Ehl-i imana hücum eden ehl-i dalalet, bu asır cemaat zamanı olduğu cihetle, cemiyet ve komitecilik mayesiyle bir şahs-ı mânevî ve bir ruh-u habis olmuş; Müslüman âlemindeki vicdan-ı umumi ve kalb-i külliyi bozuyor ve avamın taklidi olan itikadlarını himaye eden ıslâmî perde-i ulviyeyi yırtıyor ve hayat-ı imaniyeyi yaşatan anane ile gelen hissiyat-ı mütevariseyi yandırıyor. Herbir Müslüman tek başıyla bu dehşetli yangından kurtulmaya meyusane çabalarken, Risâlei’n-Nur (Risâletü’n-Nur) Hızır gibi imdada yetişti. Kâinatı ihata eden son ordusunu (Haşiye) gösterip ve ondan mukavemetsuz maddî ve manevî imdat getirmek hizmetinde harika bir emirber neferi olarak Ayetü’l-Kübra risâlesini ımam-ı Ali Radıyallahü Anh keşfen görmüş, ehemmiyetle göstermiş.”4

Haşiye: Kâinati dağıtamayan bir kuvvet, o orduyu bozamaz.

Dipnotlar:
1- Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 105
2- Mufassal Tarihçe-i Hayat, s. 844
3- Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 101
4- Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 36


Sipariş Adresleri

Lesezeichen:

Thema bewerten