Muhabbet Fedâileri

intihar eden kimse eceli ile ölmüs olmuyor.

hatta birisi mesela araba ile yolda cok hizli gitse ve kaza yapsa yine eceli ile ölmüs olmuyor.

yani iradeyi kötüye kullanmis oluyor.

neticede de mesul oluyor.

Fikrim şudur;

ıntahar edenin ecelidir. Zira, ecel değişmez.

Ancak, intahar eden açısından kader ,denilemez.
Aslında konuya girmeye biraz çekiniyorum. Başlangıcı yaptım
Buyrun
Muhabbetle

ıntahar edenin ecelidir. Zira, ecel değişmez. Katiliyorum.

ben yanlis yazmisim.

Allah'ın ilmi Ezelidir. Allah Olmuş, olacak ve olanı bilir.. Ezel ise geçmişin, geleceğin, hazır zamanın bir silsilesi değildir. Yani, Allah bir kişinin ıntihar edeceğini bilip Eceline yazması Cüzz-i iradeye müdahale olmaz. Bilmememiz olmadığına dalalet etmez. Bu kısmı ılim Kaderele alkalıdır. Girmek haddim değil.
Ancak, intihar eden açısından kader denilemez. Zira, kötülük insana aittir, iyilikte Allah'a aittir. Bu kısım ılmi olmayan Kaderle alakalıdır.
ınsan fiilinden sorumluluktan kurtulmamak için cüzz-i irade karşısına çıkıyor. Onunla "Mesulsün " deniyor.ıylikte ise övünmemek için Kader karşısına çıkıyor "Haddini bil yapan sen değilsin" deniyor.

Muhabbetle

KENDıNı ÖLDÜRENıN HÜKMÜ

4901 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim kendisini dağdan atarak intihar ederse o cehennemlik olur. Orada ebedî olarak kendini dağdan atar. Kim zehir içerek intihar ederse, cehennem ateşinin içinde elinde zehir olduğu halde ebedî olarak ondan içer. Kim de kendisine demir saplayarak intihar ederse, cehennemde ebedî olarak o demiri karnına saplar."

Buhari, Tıbb 56; Müslim, ıman 175, (109); Tirmizi, Tıbb 7, (2044, 2045); Nesâi, Cenâiz 68, (4, 66, 67); Ebu Dâvud, Tıbb 11, (3872).

4902 - Yine Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ile birlikte Hayber gazvesinde hazır bulunduk. Müslüman olduğunu söyleyen bir adam için, Efendimiz:

"Bu, ateş ehlindendir!" buyurdular. Savaş başlayınca çok şiddetli şekilde savaştı ve yara aldı. Ashabtan bazısı: "Ey Allah'ın Resûlü dedi, az önce ateş ehlinden dediğiniz kimse, çok şiddetli şekilde kahramanca savaştı ve de öldü!" dediler. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, yine:

"Cehenneme (gitmiştir)" buyurdular. Bu cevap üzerine müslümanlardan bazıları nerdeyse şüpheye düşecekti. Askerler bu halde iken, Aleyhissalâtu vesselâm'a: "O asker henüz ölmemiş, ancak ağır şekilde yaralanmış!" dediler. Gece olunca, adam yaraya dayanamadı. Kılıncının keskin tarafını alıp üzerine yüklendi ve intihar etti. Durum Aleyhissalâtu vesselâm'a haber verildi. Bunun üzerine:

"Allahuekber!" buyurdular ve devam ettiler: "şehâdet ederim ki, ben Allah'ın kulu ve Resûlüyüm!"

Sonra Hz. Bilal radıyallahu anh'a halk içinde şöyle ilan etmesini emrettiler:

"Cennete sadece müslüman nefisler girecek. şurası muhakkak ki, (ıslâm'ın lehine olan ameller kişinin imanına delil değildir), Allah bu dini, fâcir bir kimse ile de güçlendirir."

Buhari, Cihad 182, Megazi 38, Kader 5; Müslim, ıman 178, (111).

4903 - Câbir ıbnu Semüre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a, intihar eden bir kimse haber verilmişti:

"Ben üzerine namaz kılmıyorum!", buyurdular."

Ebu Davud, Cenâiz 51, (3185).

Zitat von »"seher"«

aklim karisti ya :oops:

Insan ister bir insan elinden, ister kendi elinden, istersede bir mikrop tarafindan ölsün. Bunlarin hepsi esbabdir ve bunlarin 70000 perde arkasinda bulunan asil müsebbibi insanlarin canlarini kabz etmistir.

Insanin ölüm sekli önemli degil - Hersey Allahtandir insan ise sadece güzel Ahlaki veyahut cirkin yolu secebilir - Hem hayatta hemde ölürken.

eceliyle ölmüş oluyor ama sunu diyebilirim ki vatandasın eceli kendi eliyle ölmekmiş...

Zitat von »"hy120"«

eceliyle ölmüş oluyor ama sunu diyebilirim ki vatandasın eceli kendi eliyle ölmekmiş...

gülsemmi

:cry: aglasammi buna

Bu konu pek derindir. Insan bazan bildigi ile yetinmelidir veyahut derin bir arastirma yapmalidir.

Zitat von »"Hasan_Sinan"«

Zitat von »"hy120"«

eceliyle ölmüş oluyor ama sunu diyebilirim ki vatandasın eceli kendi eliyle ölmekmiş...

gülsemmi

:cry: aglasammi buna

abi buna aglanır aslında ama ilk bakışta insan tebessüm ediyor. merhameti haketmiyorlar ama acınmayı hak ediyorlar. acınası bişr durum. allah kardeslerimizi bu beladan kurtarsın.

bazen bazı cevaplar hazır olmayan iman da karışıklığa sebep verebilir...

bu noksanlık haşa dinimizin değil beşerin noksanlığıdır...

sığ aklı herşeyi tam çözüp mutmain olmayınca Allah muhafaza küfre ve inkara gidebilir...

her doğru heryerde söylenmezin altındaki bir hikmette bu meseleye işaret ediyor...

kul Külli ve cüzi iradenin yerini tam kavrayıp iman etmezse bu mesele ona zarar verebilir...

ALLAH (cc) bütün fiillerin muhakkak ki yaratıcısıdır...

Rahman ve Rahim dir....

bütün iyi fiiler ve his ve duygular O nun ilhamı ve yaratması iledir...

Yalnız nefsi emmare sinin isteği ve cüzi iradesi ile beşer bazen bir konuda yapması gereken fiili yapmazsa şer e sebep olur...

bu kuldandır...

ve bazende nefsinin kölesi olan sanki O görmüyormuş ve hatta yokmuş gibi
kötü fiilleri yapmayı arzu eder...

ve Yaratan burada bu isteğe cevap verir ve bu fiilleri yaratır...

buda kuldandır...

intahar eden de sanki Yaratıcısı yokmuş ve sınanmıyormuş gibi şeytanın ve nefsinin oyununa yenik düşer ve ölmeyi arzular..kaçıp kurtulmak ister..
veya gömüldüğü günahlardan affolunmayacağını düşünüpte bu yanılgıya düşebilir...

Rabbi bu isteğine cevap vermiş fakat isteği hayır olmadığı için cezasını ebedi cehennemde görecektir...

Konuyu tam kavrayamayan arkadaşlardan ricam,Rab lerine tevekkül etsinler...ve yanılgıya düşmemek için dua etsinler...

ve çevrelerindeki bir mürşit den yardım alsınlar.....

bu mürşit risale-i nurdur...

istifade maksatlı dua gibi okurlarsa, sabah namazına erkekler cemaatle kılmaya(en az 40 gün) devam ederlerse,ve hizzmete nefer olma gayreti ile çabalayıp,islamın derdi ile dertlenmeyi murad ederlerse,Rabbim o kişilere
dinlerinin inceliklerini gösterecektir...

çünkü burada niyet halistir...

fiilden önce gelir....

umarım istifade edersiniz...

bu reçeteyi ben uygulamaya gayret ediyorum...

birini eksik bırakınca sanki kullukta geriliyormuş gibi oluyorum...

Rabbim ınşallah bu fiillerden beni ayırmaz...

bir çok din ve ilim adamı Muhyiddin Arabi için o fasıktır ve dinden çıkmıştır derlerken Üstad onu dilinden düşürmemiştir...

Muhyittin Arabi kitabının başında bunu kendileri gibi düşünmeyenler okumasın diye yazmıştır...

çünkü kendi makamı farklıdır ve okuyanlar bu makamda değiller ise okumasınlar bizi anlayamazlar demiştir...

nitekim sonuçta öyle olmuş ve alimler bile anlamamışlardır...

nasılki üstadı da şark ulemaları anlamamışsa...