Sie sind nicht angemeldet.

Fahri Avcu

Fortgeschrittener

  • »Fahri Avcu« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 496

Wohnort: Almanya

Beruf: isci

Hobbys: bilgisayar

  • Nachricht senden

1

Donnerstag, 29. September 2005, 01:26

Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse

E ğ E R


Eğer bir gün Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse,
Yalnızca birkaç günlüğüne aniden çalsa kapınızı,
Merak ediyorum neler yapacağınızı...
Biliyorum ama
Böylesine şerefli bir konuğa açacağınız en güzel
odanızı,
Ona sunacağınız yemeklerin en iyisi olacağını,
Ve inandirmaya çalışacağınızı,
Onu evinizde görüyor olmaktan mutluluk duyacağınızı;
Gerçekten evinizde ona hizmet etmekten alacağınız
hazzı.

Fakat söyleyin bana,
Efendimizi evinize doğru gelirken gördüğünüzde,
Onu kapıda mı karşılayacaksınız?
Yoksa onu içeri almadan önce, aceleyle,
Bazı dergileri, gazeteleri çarçabuk saklayıp
Yerine Kur'anı mı koyacaksınız?
Peki hala Amerikan filimlerini seyredecek misiniz
televizyonda

Yoksa kapatmaya mı koşacaksınız aceleyle,
O size kızmadan önce?
Kimbilir?
Belki de ağzınızdan hiç çıkmamış olmasını mi
dilerdiniz,
Hatırlayamadığınız en son çirkin kelimeyi...
Peki ya dünyalık müziğinizi, kasetlerinizi de
saklayacak mısınız?
Ve bunun yerine ortalığa,
Kitaplağınızın raflarında tozlanmış,
Hadis kitapları mı çıkaracaksınız?
Hemence içeriye girmesine izin verecek misiniz?
Yoksa teleşla ne yapayım diyerek,
Sağa sola mı koşturacaksınız?
Merak ediyorum:
Eğer Peygamber Efendimiz,
Bir kaç günlüğüne sizinle birlikte yaşasa,
Yapmaya devam edecek misiniz,
Her zaman yaptığınız şeyleri?
Ailenizdeki sohbetler eski halini koruyacak mı?
Her yemekten sonra sofra duası etmeyi,
Yine zor mu bulacaksınız?
Hiç yüzünüzü asmadan,
Oflayıp puflamadan,
Her vakit namazınızı kılacak mısınız?
Ya sabah namazı için,
Sıcacık yatağınızından,
Erkanden fırlayacak mısınız?
Peki ya yine mırıldanacak mısınız,
Her zaman söylediğiniz şarkıları?
Ve okuyacak mısınız,
Her zaman okuduğunuz kitapları?
Peki bilmesine izin verecek misiniz,
Aklınızın ve ruhunuzun beslendiği şeyleri?
Yoksa hiç bilmemesini mi isterdiniz?
şöyle diyelim ya da:
Gideceğiniz her yere götürebilecek misiniz Peygamberi
de?
Yoksa birkaç günlüğüne değişecek mi planlarınız?
Tanıştırmaktan onur duyacak mısınız en yakın
arkadaşınızı onunla?
Yoksa hiç karşılaşmamalarını mı umardınız,
Peygamberin ziyareti bitene dek birbirleriyle?
şimdi söyleyin açık yüreklilikle,
Onun kalmasını ister misiniz sizinle?
Sonsuza dek, hep birlikte...
Yoksa rahat bir nefes mi alacaksınız,
Ziyareti bitip gittiğinde?
Gerçekten bilmek ilgi çekici olabilir değil mi?
Bilmek ve düşünmek,
Eğer bir gün Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse
Yapacağımız şeyleri...
Eğer bir gün Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse,
Yalnızca birkaç günlüğüne aniden çalsa kapınızı,
Merak ediyorum neler yapacağınızı...

(yazar belirsiz) yani aldigim kaynakta belirtilmemis.

2

Donnerstag, 29. September 2005, 08:11

Daha önce de dinlemiştim, şiir okumasını güzel bilen, tok sesli birinden dinlemek lazım. Tüyleri diken diken eden bir yazı.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

3

Freitag, 3. März 2006, 13:47

siir güzel , fakat ben söyleyim ne yapacagimi .

O peygamberi-zisanin bana gelmesini haber alsam!
Hic bir degisiklik yapmadan onu karsilarim.
O degilmi beni islama davet eden .
O degilmi bana merhamet eden.

Yaptigi bazi terbiyesizliginden dolayí cocugunu cezalandiran baba evladina nasil merhamet eder?
Acaba onun bunun yaninda rezil edermi ?Acaba kolunu kanatinimi kirar ?
Oysa cocugun anlayisi nerde - babanin merhameti nerde !

Kapimi calan insanlarin en sereflisi , ahmed s.a nurundan yaratilmis bu alem!

O degilmi ki , esrefül mahlukat , o degilmiki ahlakul kuran .O degilmi ki ümetine merhemet eden , o degilmiki eksiksiz tam bir kamil insan .
Ben ise daha cocugum , nakisim , affina siginirim o sevgilinin.
Eger o benim icimi disimi görmezse nasil terbiye olurum ki?
Yaptigim günahlari ondan gizlemem cocuk oldugumun en buyuk delili degilmi ki?
Itiraf etmem ise kemale giden bir yol degilmi ?
Iste bende itiraf ederek O sevgilinin elini öper , hos geldin ya resulallah derim.

4

Samstag, 4. März 2006, 11:34

Ilginc bir yaklasim ,Allah c.c gönlüne göre versin .
Ümitvar olunuz..

5

Sonntag, 5. März 2006, 23:47

ahh bi gelsee..

6

Samstag, 10. Februar 2007, 15:40

anam babam feda olsun sana ya Rasulallah..

Ah bir gelsende görsen su ümmetlerinin halini
2000 li yillarda yasanan rezaletleri..
yüzüne bakabilir miyiz acaba utancimizdan..
sen ki ümmetim ümmetim diye herseferinde bizleri düsündün..
sefaatini esirgeme ya Rasul su ahirzamanda yasayan ümmetlerinden
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

Beiträge: 676

Wohnort: istanbul

Beruf: öğrenci

  • Nachricht senden

7

Samstag, 10. Februar 2007, 19:34

peygamberim ziyaretime gelse çok utanırdım :oops:
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

8

Sonntag, 11. Februar 2007, 03:55

bende hemde cok :oops:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

Zehracan

Super Moderator

Beiträge: 8 190

Hobbys: Risale-i Nur, DUA...

  • Nachricht senden

9

Dienstag, 13. März 2007, 16:31

Re: Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse

Zitat von »"Fahri Avcu"«

E ğ E

(yazar belirsiz) yani aldigim kaynakta belirtilmemis.


ögrendigime göre ibrahim sadrinin siiriymis :roll:
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

10

Dienstag, 13. März 2007, 17:11

ibrahim sadri ve böyle bir siir
güldürme beni zehracan
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

Beiträge: 676

Wohnort: istanbul

Beruf: öğrenci

  • Nachricht senden

11

Dienstag, 13. März 2007, 19:00

niye küçümsüyosun adamı seher
cık cık
hiç yakıştıramadım :mrgreen:
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

12

Dienstag, 13. März 2007, 19:04

neyse ben sui zanda bulunmayim en iyisi
susma hakkimi kullaniyim
:|
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

Beiträge: 676

Wohnort: istanbul

Beruf: öğrenci

  • Nachricht senden

13

Dienstag, 13. März 2007, 19:20

:mrgreen:
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

Zehracan

Super Moderator

Beiträge: 8 190

Hobbys: Risale-i Nur, DUA...

  • Nachricht senden

14

Dienstag, 13. März 2007, 21:46

http://www.siraze.net/antoloji/ibrahimsadri/eger.htm


siir ona ait canim, sui zanda bulundun, git ondan helallik iste :mrgreen:
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

Beiträge: 676

Wohnort: istanbul

Beruf: öğrenci

  • Nachricht senden

15

Dienstag, 13. März 2007, 22:25

hehehe
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

16

Mittwoch, 14. März 2007, 09:00

ben onun hakkinda kötü birsey söylemedim ki
sadece bu siirin onun yazdigini beklememistim
sasirdim ve 'bu siir ve ibrahim sadri öylemi' de´mek istemistim
yani kötü bir niyetle söylememistim
simdi yinede helallik istemem lazim mi?
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

17

Donnerstag, 15. März 2007, 11:56

biri bana birsey söylese bu konu hakkinda
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

18

Freitag, 16. März 2007, 14:49

Yani dogrusu bende bu siirin ondan olabilecegi aklima gelmezdi. Pek samimi bulmuyorum adami (dini siir yazdigi zaman), e madem umuma acik birsey yazmis, okuyanlarda degerlendirecek elbette.

Neyse seher, her sanatcidan hellalik dileyeceksek yandik :roll:

19

Freitag, 16. März 2007, 14:51

bilmiyorum ya
adamin mail adresini buldum ama
acaba yazsam mi diye düsünüyorum abla
ama ne diycem?
seyyy arkanizdan biraz atmistim
hakkinizi helal edin mi :mrgreen:
cok komik yaaa
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

20

Samstag, 17. März 2007, 14:50

Gıybet konusunda makbul bir tövbe için yapılması gerekenler şöyle sıralanabilir:

1- Gıybetin Kur’ân’ın sakındırdığı büyük günahlardan olduğunu bilerek ve kabul ederek tövbe etmek ve adam tarafından bağışlanıncaya kadar tövbe etmeye devam etmek.

2- Bundan böyle ne o kişinin, ne de başkasının gıybetini yapmamak.

3- Gıybetini yaptığınız kişiden helâllik istemeye devam etmek. Farklı zamanlarda, farklı yöntemler kullanarak, gönlünü almaya çalışmak ve bunu başarmak.

Gıybetini yaptığımız kişinin gönlünü almak için bir takım adımlar atmamız gerekebilir: Meselâ, gıybet yaptığımız ortamda gıybetini yaptığımız kişinin itibarı iade edilebilir. Ve orada bulunan kişilerden yardım istenebilir.

4- Arada söz dolaşmış ve bizim bir söylediğimiz adama bin lafla iletilmişse, yanlış anlaşılan hususlar tashih edilebilir.

5- Adamla Allah rızası için kardeş olunur. Kardeşçe ve dostça davranmaya, ömür boyu iyi iletişim kurmaya devam edilir.

6- Adam aleyhinde içimizde en küçük bir husumet kırıntısı bırakılmaz.

7- Duâ ederken kendimiz için istediğimizin bir katı, adam için de ve bütün Müslümanlar için de istenir.

Bu adımlarla inşallah bağışlananlardan oluruz.

Kaynak: www.fikih.info
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

Lesezeichen:

Thema bewerten