Muhabbet Fedâileri

Nefis, açlıkla terbiye olur

DOKUZUNCU NÜKTE

Ramazan-ı şerifin orucu, doğrudan doğruya nefsin mevhum rububiyetini kırmak ve aczini göstermekle ubûdiyetini bildirmek cihetindeki hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:

Nefis Rabbisini tanımak istemiyor; firavunâne kendi rububiyet istiyor. Ne kadar azaplar çektirilse, o damar onda kalır. Fakat açlıkla o damarı kırılır. ışte, Ramazan-ı şerifteki oruç, doğrudan doğruya nefsin firavunluk cephesine darbe vurur, kırar. Aczini, zaafını, fakrını gösterir, abd olduğunu bildirir.

Hadisin rivayetlerinde vardır ki:

Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: “Ben neyim, sen nesin?”

Nefis demiş: “Ben benim, Sen sensin.”

Azap vermiş, Cehenneme atmış, yine sormuş. Yine demiş: “Ene ene, ente ente.” (Ben benim, sen sensin.) Hangi nevî azâbı vermiş, enâniyetten vazgeçmemiş.

Sonra açlıkla azap vermiş. Yani aç bırakmış. Yine sormuş: “Men ene? Ve mâ ente?”

Nefis demiş: “Ente Rabbiye’r-Rahîm, ve ene abdüke’l-âciz.” Yani, “Sen benim Rabb-i Rahîmimsin. Ben senin âciz bir abdinim.”


Mektûbât, 29. Mektub, 2. Kısım, s. 393

ben yatili kuran kursunda kaldigim zamanlarda anlatmisti bu nefis meselesini hocam cok etkilenmistim. sagolasin abi can

ÖZÜR DıLEYEREK Bı DÜZELTME YAPACAğIM....
Rabbim ben kimim sen nesin ? diyerek nefse soru yöneltmiştir..
burada küçük gelebilir ama büyük bi incelik vardır....
kusura bakmayın...

ılk önce sorumuş; "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" Bütün ruhlar "Evet öylesin" ,diye tasdik etik. Ancak bu tasdikte bir hürriyet yoktu.
Ancak Allah Ruha hür bir meyil verdikten sonra tekrar sordu? "Ben kimim sen kimsin". Ruh dedi "sen sensin ben benim" . En sonu onu açlıkla terbiye etti. Mesele böyle geçiyordu...
ışte burası kaderin en derin noktasını oluşturuyor.
Konuşmaya değer.

Muhabbetle

tekrar ediyorum: aslı,ben kimim? sen nesin? dir...
saygılar

Peki ikisi arasındaki ince nükte nedir?

Kafamda hiç bir şey canlanmadı.

Kim ve Ne sorusundan çıkan özne farklıdır; doğru...
Hiçlikle alakalı bir şey olabilir mi?

aslı cevat abinin dediğidir

hatta orjinalini yazarsan sevinirim cevat abii

Soru içinde cevabını barındırıyor cevat kardeşim...
Yüce ALLAH ben kimim ,sen nesin diyor....
Kendi büyüklüğü karşısında yaratılmış,aczi ve fakrı olan bi nesne nitelendirmesi ile soruyor.
soru sizin ifade ettiğiniz gibi olunca ,cevabın bu şekilde verilmesi aslında çok uzak bir sonuç gibi görünmüyor.Ben kimim diye sorup,ardından sen kimsin diye sorunca seninde vereceğin cevap ne olursa olsun benim için bir önemin var haşa soru sorana denk tutulacak bir cevap vermeye önü açık ve eşitlik çıkarılabilecek bir anlam ifade edebiliyor...
Ve lakin sen nesin diye sorulunca,soranın büyük,sorulanın soran karşısında küçük olduğu ve sonuçta da ancak cevaba göre sorulana değer verdiği ölçüde bir kıymet hak edeceği buradan anlaşılıyor...
Umarım anlaşılmıştır...
Not:bu ifadelerim aslının anlaşılması içindir.yoksa cevat arkadaşımın veye hiçkimsenin bir eksik veya yanlışını bulmak için değildir.Bir arkadaşıma tavsiyem: ilmini sevsende kör aşık gibi olma;akıl midene doldurmadan evvel bütün nimetleri sorgula....

El gördülük yaptın amel

Buzdan kurmuş idin temel

şöhret ile olmaz kemal

Evlerimi yıktın nefis... :cry: :cry: :cry: :cry: :cry: :cry: :cry: ......

H.Hasan Dinç(K.S)

Nefis, en yakınımızdaki sinsi düşman.

Zitat von »"odenizci"«

Nefis bir ahtapottur.
Alır kollarına.
Düşürmesin bizleri,
şeytanın yollarına.
Rabbimiz bizleri,
Kendine kul,
Habibine hayırlı,
Ümmet eylesin.
Risale-i Nurlara,
Hadim eylesin.
Son nefesimizde,
Kelime-i şehadet,
Nasib eylesin.
Amin..Amin..
Osman karahasanoğlu

amin amin kardeşimRabbim bizleri nefsimizin eline bırakmasın:EY KALPLERı EVıRıP ÇEVıREN ALLLAH'IM BENıM KALBıMı SENıN DıNıNDE SABıT KIL YA RABBı!!..