Giriş yapmadınız.

1

14.07.2006, 19:10

Ölüm!

"Zenginin biri ölümden ve kabirdeki yalnizliktan çok korkuyormus.

"Öldügüm geceyi kim kabre girerek sabaha kadar benimle geçirirse servetimin yarisini ona bagisliyorum"
diye vasiyet etmis.

Öldügünde "Kim birlikte kabre girip sabahlamak ister?" diye arastirmislar.
Kimse çikmamis.



Nihayet bir hamal, "Benim sadece bir ipim var, kaybedecek bir seyim yok.
Sabaha kadar durursam zengin olurum." diye düsünerek kabul etmis.

Vefat eden zengin ile birlikte defnetmisler.
Sorgu sual melekleri gelmis.

Bakmislar kabirde bir ölü, bir canli var.


"Nasil olsa bu ölü elimizde... Biz su canli olandan baslayalim"

demisler ve hamali sorgulamaya baslamislar.

"O ip kimin?
Nereden aldin?
Niye aldin?
Nasil aldin?
Nerelerde kullandin?

"Sabaha kadar sorgu sual devam etmis, adamin hesabi bitmemis. Sabahleyin kabirden çikmis.

- Tamam, servetin yarisi senin, demisler.

- Aman,demis hamal, istemem, kalsin.
Ben, sabaha kadar bir ipin hesabini veremedim.

O kadar servetin hesabini nasil veririm?

Hayatini ve hayatin içerisinde istifade edilen lütuflarin hesabini vermek hafife alincak sey degildir.
"

evet kardeşler öyle ince şeylerden hesaba çekileceğizki bunu tahmin bile edemeyiz! bu anlatılandaki gibi çok malın hesabını vermekte zor! Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretleride mübarek taşınmaya kalksa bir ufak çantasının içine herşeyi sığarmış!! Bizim Halimiz yaman vee daha nelerden hesaba çekileceğiz bilemiyoruz!Allah'ım sen bize yardım et! :cry: :cry: :cry:

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir