Giriş yapmadınız.

Arama sonuçları

.

08.02.2010, 12:37

Yazar: La reverie

Düğününe Sultan Fatih geldi

Saraybosna’ya ilk gidenlerden ve hâlâ orada hizmetlerini devam ettirenlerden Ali Dokumacı Bey, şunları anlatıyor: Herkes bir tarafa giderken bizim de kaderimize Bosna düştü… Son bir defa gidip duasını alalım da veda edip gidelim diye büyüğümüze uğradık, biraz kaldık. Bu arada günde Bosna’ya iki bin bomba düşüyor, diye duyumlar alıyorduk. Zaten televizyon haberlerinde atılan bombaların bazı tahribatları gösteriliyordu. Ayrılırken “Efendim biz Bosna’ya gidiyoruz. Belki orada şehit olma durumu var...

08.02.2010, 12:34

Yazar: La reverie

Bu sese kulak verin!

Mekke’de Hatice adında bir kadın çok zenginmiş. Ayrıca çok iyi biriymiş. Bu kadın çöllerin yeşermesi için Allah’ın rızasını kazanmak ve Cennete girmek amacıyla Mekke’den Medine’ye ağaç diktirmiş. Birçok kimsenin hayır dualarını almış. Bu kadın öldüğünde Mekke’nin evliyalarından bir zat onun cennete mi cehenneme mi gireceğini görmek istemiş. Cennette büyük bir derece kazanmış olduğunu görünce bunun sebebinin Allah rızası için Mekke’den Medine’ye ağaç diktirmesinden mi olduğunu sormuş. Hatice ona...

25.08.2009, 22:21

Yazar: La reverie

Peygamberimizin (sav) Dilinden Dualar

"Allahım, günahlarımın tümünü, küçüğünü, büyüğünü, ilkini, sonunu, gizlisini, açığını bağışla." "Allahım, Sen affedicisin, affı seversin, beni affet." -Peygamberimizin (asm) Kadir Gecesi'nde ettiği duanın meali "Allahım beni hatalarımdan beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi temizle!" "Allahım göz açıp yumuncaya kadar bile beni nefsimin eline bırakma." Hz. Enes (ra) anlatıyor: Resulullah'ın (sav) duasının çoğu, "Allahümme âtina fi'd-dünya haseneten ve fi'l âhireti haseneten ve kınâ azâbe'n-nâr...

25.08.2009, 22:03

Yazar: La reverie

Yüzü simsiyahtı... Ama...Kendisi boyamamıştı ki!

Yüzü simsiyahtı. Ama kendisi boyamamıştı ki! Kaldı ki, kalbi bembeyazdı. Buna rağmen onu basite alanlar vardı. Dedi ki: – Ya Resûlallah, yüzümün siyahlığı cennete girmeme mani midir? – Asla! – O halde beni niçin insanlar hor görüyorlar, kimse bana niçin kızını vermiyor? – Amir bin Veheb’in evine git ve “Resûlullah selamı var, kerimeni bana nikahlamanı emretti” de. Siyah yüzlü genç hemen adrestedir. Kızın yanında babaya selamı aynen tebliğ eder ve teklifi de açıkça anlatır. Baba kızgın, hemen re...

07.08.2009, 11:08

Yazar: La reverie

Salavat-ı Şerife Kampanyası

Rabbim hepinizden razı olsun, 646.000 olsun inşaallah.

07.08.2009, 00:58

Yazar: La reverie

Asr-ı Saadetin ilme meftûn Gençleri..

ABDULLAH İBNİ AMR İBNİ’L-ÂS (R.A.) Amr ibni Âs’ın oğlu olup Abâdile-i Seb’adan (Yedi Abdullah) biridir. Devamlı Peygamber Efendimizin (a.s.m.) yanında bulunur ve ondan duyduğu bütün sözleri (hadis) kaydederdi. Bunları daha sonra Sâdıka adını verdiği eserinde topladı. Bu eser hadis âlimlerine kaynak oldu. İbâdeti ve takvâsıyla da meşhur olan Abdullah (r.a.), çoğu zaman geceleri ibadetle, gündüzleri de oruçla geçirirdi. Babası Amr bin Âs, bu durumu Peygamber Efendimize (a.s.m.) anlatınca o da: “Yâ...

07.08.2009, 00:22

Yazar: La reverie

Değerli Saçlar

Bir yurt talebisidir Abdurrahman. Çalışkanlığıyla, oturup kalkmasıyla, kılık kıyafetiyle herkese örnek olacak vasıflar taşımaktadır. Fakat her nasılsa o günlerde saçları bir öğrenci için dikkat çekecek kadar uzamıştır. Yurttaki belletmen ağabeyleri ile anne-babası nasıl olsa kestirir diye bir şey demezler. Fakat saç uzadıkça uzar. Bir gün yurttaki müdür muavini çağırır Abdurrahman’ı. -Abdurrahman saçlarını kestir artık, epey uzadı. Bir yurt talebesi için bu saçlar epeyce uzun. Anlaştık değil mi...

07.08.2009, 00:09

Yazar: La reverie

Tanrı Misafiri

Evvel zaman içinde Batıda Yotan diye bir köy varmış. Köyde pek namazı niyazı olmayan Ali Mahmut diye bir köylü varmış. İşin doğrusu Ali Mahmut dönemin sayılı ateistlerindenmiş. Köyün imamı da, cemaat de bu durumdan pek hoşnut değillermiş. Gel zaman git zaman bızimkisi bir gün ölmüş. Köyün imamı ‘Ben bu adamın cenaze namazını kılmam” diye diretmiş. Köy halkı da “Allah’a inanmıyordu biz bu herifi gömmeyiz” diye tutturmuşlar. Durumu gören köyün yaşlılarından Müzeyyen Hanım, köyün dışındaki tepeler...

06.08.2009, 19:04

Yazar: La reverie

İnsan fıtratı, şiddetle duâyı istiyor

Üstad bu konuyu da gayet nezih bir üslupla ifade etmiş, ruhu şâd olsun. Allah razı olsun.

06.08.2009, 18:45

Yazar: La reverie

Aşk Ateştir, Öğüt Yeldir…

“Aşk odu evvel düşer ma’şûka andan âşıka Şem’i gör ki yanmadan yandırmadı pervâneyi” Fuzûlî Biri pervaneye şu sözleri söyledi: “Ey ufacık böcek, minicik kanatlı hayvan! Sen kendine lâyık bir dost tut. Öyle bir yola git, öyle bir yol tut ki, biraz olsun başarı umabilesin. Sen kim, mum kim? Sen neredesin, mum sevmek nerede? Semender değilsin. Ateşin etrafında dolaşma. İnsan önce kendini bilmeli, yiğitliğini denemeli, ondan sonra savaşa atılmalı. Yarasaya baksana! Güneşten saklanıp gizlendiği için...

27.07.2009, 23:22

Yazar: La reverie

Yûnusça bir duanın firarisi olmak için

Alıntı sahibi "zamane_gençlik" Allah razı olsun paylaşım için .. Ecmain olsun inşaallah

27.07.2009, 15:21

Yazar: La reverie

Yûnusça bir duanın firarisi olmak için

Ölüm beklentisinin gecesinde u/yutulmuş, yarın kaygısının zifirinde yitirilmiş bir Yûnus’um. Dünyanın ölümcül dalgaları içine atılmış bir Yûnus’um. Nefsinin daracık karnında yutulmuş bir Yûnus’um. “İlah yok ancak Sensin [Allah]“ diye/bildiğimde gecenin dehşeti gidiyor, zaman ve mekân aşinam oluyor, eşya ve insan kardeşim oluyor. Eşyanın yüzüne dağılmış muhabbetlerim, zamanın uçurumlarına savrulmuş sevdalarım Bir Olan’da toplanıyor. Geleceğime mehtap doğuyor. “Seni tesbih ederim; Sen kusurdan mü...

26.07.2009, 01:59

Yazar: La reverie

Haydi Duaya (Hep beraber)

Alıntı sahibi "nurunözü1" Bugün sana yazmak geldi içimden, içimin derinliklerini yaka yaka geldi, bir lahza direndim; fakat sabredemedim. Susmak ne kadar ağır geliyor bir bilsen, dökmek istiyorum sana içimi; ama hep engeller, baş edemediğim, hep ağır yükler kaldıramadığım. Sense hiç bilmedin, bilmeyeceksin. Hani göz göze gelseydik konuşmazdım, anlardın gözlerimden, kalbime ayna ederdim onları anlatırlardı sana her şeyi… Olmadı yüreğim, o da olmadı, bir kere bile görmedim onu, o da beni görmedi ...

26.07.2009, 01:38

Yazar: La reverie

Hiç mümkün müdür ki..? (Aksi bile düşünülemez..!)

Maşaallah ne güzel insanlar var burda, Rabbim emeklerinizi karşılıksız bırakmasın, ben de nacizane istifade ettim. Rabbim razı olsun..