keşke içimize dolanlar; dışımıza taşanlar ve çevremizdekinlere aksedenler farklı cinslerde, hayır yolda koşturanların izinde; onlara itaat'i dine hizmet bilenlerin yolunda koşturarak aksetseydi..
Alıntı sahibi ""karatoprak1975"" Alıntı Eğer düşmanlık etmek istersen; kafiler, zındıklar çoktur; onlara adavet et. burdan neyi anlamalıyız kafir ve zındık ların şahsınamı sıfatlarınamı düşmanlık duymalıyız ? bizimle aynı görüşte olmayanlar değil! bize garezi olanlardır -ki! bu da nefsimizi köreltmek ve hırsımızı dindirmek için değildir- yine uhuvvet risalesinde anlatılan ve herkesin bildiği bir olay vardır. " hz. Ali bir gün bir kafiri yere atıyor ve kılıcını çekiyor. tam onu kesecekken adam h...
Es selamun aleyküm kardeşlerim.. Geçen gün neden biz de zikir gibi Allah cc.'na daha çok yaklaştıran, -eski dönemlerde- insanları en üst seviyelere çıkaran güzel ibadetler yapmıyoruz diye düşündüm de,.. Arkadaşlarla bu muhabbeti de açılınca tam o sırada aklıma bir örnek geldi... Biz iman yolunda savaşan neferleriz değil mi, imanı elde etmeyi istemek, Allah rızasını kazanmak için uğraşmak demektir. Bu neferliği neden güzel zikirlerle süslemiyoruz diye düşündüm de, hemen aklıma iman hastalığı geld...
Adavet etmek istersen, kalbindeki adavete adavet et, onun ref’ine çalış. Hem en ziyade sana zarar veren nefs-i emmrarene ve heva-i nefsine adavet et, ıslahına çalış. O muzır nefsin hatırı için mü’minlere adavet etme. Eğer düşmanlık etmek istersen; kafiler, zındıklar çoktur; onlara adavet et. Evet, nasıl ki muhabbet sıfatı, muhabbete layıktır. Eğer hasmını mağlub etmek istersen, fenalığına karşı iyilikle mukabele et. Çünkü eğer fenalıkla mukabele edersen,husumet tezayüd eder. Zahiren mağlub bile ...
Yağmur; bir hasrettir, Beklemenin verdiği özlem, sadakatin sembolüdür. Hayat tozlardan dumanlardan ibaretse; Sevmek ve istemek, yağmur bekler durur.. Üzerine ne kadar toz gelirse gelsin, Ne kadar toza girerse girsin Yağmur yağdığında her şey iç-dış, ters düz olur sanki.. Yağmur geldiğinde her şey asıl rengine döner, Hasretler vuslat, Sabırsızlıklar, bilipte bilmiyor gibi davranmaksa yük getirir.. Aslında hepsi birer yüktür; özlem de sabırsızlık da, Beklemenin arefesinde ikisi de bir şeyler kaybe...
Vakit yatsı! Gün çoktan öldü, Güneş ışıklarını topladı, Gece hükmediyor aleme. Hatırla ki, sen de unutuşun kara gecesinde yuvarlanacaksın. Bir adın kalacak geriye bir mezar taşın hatırlayacak belki seni, belki o da unutacak. Kimsenin özlediği bile değilsin artık. Söyle kendine ki çoklarının seni unuttuğu bu gece herkesi unutup sen de O'nu hatırla. Çoklarının ışıklara kanığ sahte renklerin kuyularına daldığı bu gece Rabbini an ve uyan, Vakit Yatsı.. Selametle kardeşim 21.09.2005
Aslında bence bu izah ve Üstad'ın bu gibi şeylere cevaz vermesi; gıybet'in ne kadar önemli olduğunu VURGULUYOR, hem de basa basa.. Çünkü mesela; birini bir başkasının elinden kurtarmak için, onunla teşrih-i mesai yapmaması ve zarar görmemesi için o adamı uyarmanın gıybet olmayacağını söylemiş. Aslında çoğumuz çoğu şeylerin gıybet statüsüne girebileceğini düşünmüyoruz bile.. üstad bu gibi şeyleri detaylandırıp açıklarken; bu gibi basit konularda bile dikkatli olunup aykırı birşey var mı, yok mu d...
