Giriş yapmadınız.

Arama sonuçları

.

31.12.2008, 21:02

Yazar: tiyceyy

Kimler yanında mutlaka Risale-i Nur'un bir cüz'ünü taşır

uzun bir sure otuz ucuncu sozu tasidim, ustadin asagidaki cumlelerinden aldigim umitle: "şu Otuz Üç Pencereli olan Otuz Üçüncü Mektup, imanı olmayanı, inşaallah imana getirir.ımanı zayıf olanın imanını kuvvetleştirir. ımanı kavî ve taklidî olanın imanını tahkikî yapar. ımanı tahkikî olanın imanını genişlendirir. ımanı geniş olana, bütün kemâlât-ı hakikiyenin medarı ve esası olan marifetullahta terakkiyat verir, daha nuranî, daha parlak manzaraları açar." Firsat buldukca vird seklinde okumak insa...

17.09.2008, 23:50

Yazar: tiyceyy

Zübeyir Abiden önemli notlar

Beni çok etkileyen Zübeyir Abiden tam Zübeyir Abi'ce bir cümle: Doktor Mehmet Akay anlatıyor, 1971 yılı Ocak ayı idi... Zübeyir Ağabey artık hayatının son anlarını yaşıyordu. Dr. Macit Beyle ziyaretine gitmiştik. Çok hasta idi. Hastalığının tedavisi için doktor olarak bazı tavsiyelerde bulunuyorduk. Bize: “Kardeşlerim, Risale-i Nur’u okumak, okutmak ve neşretmek, bende fikr-i sabit hâline gelmiş. Bunun da tedavisi var mı?” demişti.

17.09.2008, 23:33

Yazar: tiyceyy

Risale-i Nur'u dinleyin...

Çok güzel, Allah razı olsun, ihtiyaç görecek inş.

18.07.2008, 18:37

Yazar: tiyceyy

Neden "Zamana Düşen Işık" ?

Kardeşler, bu alıntıları neden ekledim, bizler hazır zamana konduğumız için bazı insanlar Risale-i Nur'un kıymetini derk edemeyebiliyorlar. Hazır zamandan kasıt, bizler soruların cevaplanmış olduğu zamana geldik.O karanlık devri yaşamadık. ılk mesajımda eklediğim, doğruların yanlışlar birbirine karışmış, halkın imanı taklidi, kime inanacağını bilmiyor.Samimi sorulan sorulara bile cevap verecek alim bulamıyorlar.Herkes bekliyor ki, birisi gelsin, beklenen artık gelsin. "O nuru gönder ılahi asırla...

18.07.2008, 18:26

Yazar: tiyceyy

Neden "Zamana Düşen Işık" ?

1895-1907 ( 18-30 yaş.) - Van - Nursi burada geleneksel dini ilimlerle , modern bilimlerin berabece öğretildiği , eğitim reformuyla ilgili fikirlerini uygulumaya koyduğu kendi medresesini kurdu . Bu arada kendi kendine fen ilimlerini öğrendi . Farklı eğitim geleneklerini bir araya getirecek olan ‘’ Medresetü’z – Zehra ‘’adını veridği bir üniversiteye ilişkin planlar geliştirdi.Ayrıca aşiretler arası anlaşmazlıklarda arabuluculuk yapmaya ve din adamı kimliğiyle aşiretleri irşad etmek için onlar a...

18.07.2008, 18:14

Yazar: tiyceyy

Neden "Zamana Düşen Işık" ?

Bediüzzaman nasıl bir zamanda gelmiş ki, zamana bir "ışık" gibi düşmüş? Yıl: 1898 Tahtta ıkinci Sultan Abdülhamit vardır ve saltanatının yirmi ikinci yılındadır.1891 den beri şeyhülislamlık makamında olan Mehmed Celaleddin Efendi ile beraber, o günün elverişsiz şartları içinde kendisine has tarzda hilafet politikası takip etmektedir.Hindistan Müslümanları arasında Hilafet Komitesi o senelerde kurulmuştur.Rusların kuşkulu ve devamlı Takiplerine rağmen Hivye ve Buhara gibi Rus işgali altına düşmüş...

11.07.2008, 10:53

Yazar: tiyceyy

Ölüm, asıl vatana sevkiyâttır

Alıntı sahibi ""Hasan_Sinan"" Ölümün kardesi olan uyku tatliysa ölümün tadi daha da tatli! Bazen hayat çok yoruyor,diyorum ben de sağ salim imanla kabre girseydim de orada dinlenseydim.Sonra babam dedi bir gün orada dinleneceğini mi düşünüyosun?Baba hayallerimi yıktın diyorum:) Yani Risale-i Nurda üstad ölümü öyle güzel anlatıyor ki.. Diğer eserler gibi kabir ve sonrası hakkında korkudan dudak uçuklatıcı tasvirler yapmıyor.Demek hikmet bu tarzda. Yüzümüz ak bir bitiş nasip etsin Allah..

27.03.2008, 00:13

Yazar: tiyceyy

Acil dua isteği...

Allah acil şifalar versin.

05.10.2007, 09:07

Yazar: tiyceyy

Izzet ve azamet isterki esbab perdadari desti kudret ola.

Ey esbâbperest gâfil! Esbâb, bir perdedir. Çünkü, izzet ve azamet öyle ister. Fakat, iş gören kudret-i Samedâniyedir. Çünkü, tevhid ve celâl öyle ister ve istiklâli iktizâ eder. Sultan-ı Ezelinin memurları, saltanat-ı rubûbiyetin icraatçıları değillerdir. Belki o saltanatın dellâllarıdırlar ve o rubûbiyetin temâşâger nâzırlarıdırlar. Ve o memurlar, o vâsıtalar; kudretin izzetini, Rubûbiyetin haşmetini izhâr içindir; tâ umûr-u hasîse ile kudretin mübâşereti görünmesin. Aczâlûd, fakrpîşe olan insa...

05.10.2007, 09:05

Yazar: tiyceyy

Izzet ve azamet isterki esbab perdadari desti kudret ola.

Allah razı olsun, "Evet, izzet ve azamet ister ki, esbâb perdedâr-ı dest-i kudret ola aklın nazarında; tevhid ve celâl ister ki, esbâb ellerini çeksinler tesir-i hakikiden." sözünü daha iyi anlamamı sağlayan risaleden iki bölüm, tamamlayıcı olur belki: Bazı şeylerde veya işlerde görünen hakaret, çirkinlik, eşyanın mülk cihetine aittir. Yani dış yüzüne nazırdır ve bizim nazarımızda öyle görünür. Ve bunun için, eşya ile yed-i kudret arasına perde olarak esbab-ı zahiriye vaz edilmiştir ki, sathi na...

05.10.2007, 08:53

Yazar: tiyceyy

Risale-i Nur'da tecelli eden Esma-i Hüsna

"Risale-i Nur, Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın bir mu’cize-i maneviyesidir." diye geçiyor. Kur'an-ı Kerim'de de Esma-i Hüsna Azam mertebede tecelli etmiştir. Risale-i Nur da Kur'an'dan süzülmüş ise, esma-i hüsna risale-i nur'da en güzel şekilde tecelli edecektir, etmiştir. Risale-i Nur'un zaten esma talimi olduğu da düşünülünce. Hasılı kelam hoş bir tefekkür olmuş konu. Selametle..

16.09.2007, 03:42

Yazar: tiyceyy

Yeni Asya´da hangi Yazarı Okuruz?

Hepsi okunmaya değer ,özellikle Kazım Güleçyüz ve Mustafa Özcan ağabeylerin yazılarını kaçırmam.. Allah hepsinden razı olsun, kalemlerine kuvvet..

28.08.2007, 12:23

Yazar: tiyceyy

Üstadin bu yönlerini de biliyormuydunuz?

Başka ülkelerde olduğu gibi, Türkiye'de de zaman zaman dara düşen, zorda kalan Bosna'daki Müslümanlar için yardım paraları toplanır. Bu paraların bir kısmı gider, yerine ulaşır. Bir kısmı ise gitmez, başkasına kalır, ya da bir şekilde iç edilir. Son savaş döneminde bir partinin organizasyonuyla toplanan 11 trilyon liranın Bosna'ya gönderilmediğine dair, mahkemeye intikal eden ve cezâî müeyyidesi kesinleşen bir dâvâ var. Ayrıca, bundan 61 sene evvel yaşanan ve üzerindeki sır perdesi bir türlü kal...

31.07.2007, 14:07

Yazar: tiyceyy

Müslüman topluluklar neden yeterince hoşgörülü değil?

Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır. (ısra, 53) Allah'tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve iş konusunda onlarla müşavere et. Eğer azmedersen artık Allah'a tevekkül et. şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever. (Al-i ımran ,159) ıyilikle kötülük eşit olmaz...

31.07.2007, 13:52

Yazar: tiyceyy

Müslüman topluluklar neden yeterince hoşgörülü değil?

Selamun Aleyküm, Müslümanların höşgörülü olamaması, taklidi imanlarından, neye inandıklarını bilmemelerinden doğan çaresizlikten kaynaklanıyor. Doğrularından emin olan kişi hoşgörülü olur, saldırmaz, telaşsızdır. O yüzden bizlerin de neye inandığımızı bilmemiz gerekiyor. Davamız,delillerimiz o kadar sağlam ki kimseye tahakküme gerek yok. Mesela din elden gidiyor kaygısı vardır, halbuki islamiyet güneş gibidir, üflemekle sönemz, gözünü kapayan sadece kendine gece yapar. Gözünü kapayanların gözler...

22.07.2007, 13:07

Yazar: tiyceyy

Niçin Yeni Asya?

Allah razı olsun, yeni asya gazetesi büyük bir hizmeti üstlenmiş.Allah yar ve yardımcıları olsun.

28.06.2007, 19:35

Yazar: tiyceyy

hakiki bir nur talebesi olmak istiyorum

Bu konuda birbirimizden duamızı eksik etmeyelim.Sanırım aşağıdaki merhalelerden 3.sünü yaşıyoruz. Risale-i Nur TAlebeliğinde merhaleler: 1-şevk devresi:Ruhun hakikatları kapmasıyla olur. 2-Muhabbet devresi:Risale-i Nur kalpte mekan tutar. Bu devrede tehlike yoktur. Evinde tavuk pişer,fakat o medresede çorbaya koşar. 3-Sebat Devresi:Tehlikeli olan devredir. Ülfetle kırılarak zuhur eder. Enaniyet ve süfli arzular çok olur. Bu devre sebat etmekle geçirilmelidir. Gaye en az zayiatla bu devreyi atlat...

16.05.2007, 02:39

Yazar: tiyceyy

tefriciye için yardım...

1 tane okuyabilirm kardeşim, Allah şifa versin.

31.07.2006, 14:14

Yazar: tiyceyy

hal duası...

Hal Duası Kalpleri dünyanın dert duvarı arasında ezilmiş bizleriz. Ruhları zehir parmaklıklar ardında tutuklu kalan bizleriz. Bencilliğin dehlizlerinde ümitsizce sürünenler bizleriz. Ellerine cimrilik kelepçeleri vurulmuş zavallılar bizleriz. Ayaklarını dar zamanların prangalarına kaptırmış mazlumlar bizleriz. Biz, gururun mahkûmları. Biz, gerçeğin kaçkınları Biz, günahın tutsakları.. Biz, sahte uzaklıkların sürgünleri. Biz, gayr-i sahih coğrafyaların gurbetçileri. Biz, sonsuz derinlikte uykular...

25.07.2006, 17:03

Yazar: tiyceyy

10. Söz (Haşir Risalesi)

burdan anladığım ahaliden kasıt yaratılmış vazifeli varlıklar...insanlar,hayvanlar,melekler,cinler..diyor ya asker olmuşlar,istihdam ediliyorlar diye. pek ilişmiyorlar deniyor,benim burdan anladığım hani dünyada bazı suçların cezaları tehir ediliyor(hatta çoğu suçların) ancak bu günahlar zulümler itaatsizlikler umumileştiği zaman çeşitli felaketlerle ikaz ediliyor insan,uyarılıyor...