Arama sonuçları
. Çok fazla sonuç bulundu, lütfen aramanızı tekrar belirleyin.
Risale-i Nurun talebeleri,ashafı kehfdir.
şimdi yeniden okudum,istifade ettim.
Bu tetimmenin yazılmasının sebeplerinden birisi: Risale-i Nur'un bir talebesini tecrübe ettim. Acaba bu heyecan, şimdiki siyasete karşı ne fikirdedir diye, Boğazlar hakkında bir boşboğazlığı münasebetiyle bir iki şey sordum. Baktım, alakadarane ve bilerek cevap verdi. Kalben, "Yazık!" dedim. " Bu vazife-i nuriyede zararı olacak." Sonra şiddetle ikaz ettim. -Şeytandan ve siyasetten Allah a sığınırım.- bir düsturumuz vardır. Eğer insanlara acıyorsan, geçmiş düstur onlara merhamete liyakatini selb ...
Es-Semi’ / El-Basir Semi’: “Gizli aşikâr her şeyi işiten.” Basîr: “Aydınlık karanlık, uzak yakın, büyük küçük her şeyi gören, müşahede eden.” “...Allah’ın âyetleri hakkında münakaşa edenlerin sinelerinde, ancak, yetişemeyecekleri bir kibir vardır. Sen Allah’a sığın. Şüphesiz O, Semi’dir, Basîr’dir.” (Mü’min, 40/56) Maddeden münezzeh olan Allah’ın işitmesi, insan idrakinin kavrayabildiği ve hayalinin ulaşabildiği her türlü işitmeden münezzehtir; bunların hiçbirine benzemez. Biz hava unsuru olmaks...
El-Adl “Bütün icraatları hak ve adalet üzere olan.” “Her hak sahibine hakkını veren ve haksızları cezalandıran.” “Ey iman edenler, âdil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın.” (Mâide Sûresi, 5/ Allah Adl’dir. Adaleti sonsuz kemâldedir ve onun ötesinde bir adalet düşünülemez. Nur Külliyatında adalet iki temel esasa ayrılarak incelenir: ‘İhkak-ı hak’ ve ‘zalimleri cezalandırmak.’ İhkak-ı hak, her hak sahibine hakkını en güzel şekild...
El-latif “En ince ve gizli işleri, bütün incelikleriyle bilen ve onlara çok kolay nüfuz eden.” “Kullarına, sezilmez yollardan faydalar ulaştıran.” “Lütufla muamele eden.” “Allah, kullarına karşı lütuf sahibidir; dilediğini rızıklandırır. O, kuvvetlidir, Azîz’dir.”( Şûrâ Sûresi, 42/19) Latîf, kelime mânâsıyla, ‘katı olmayan, ince, hoş ve yumuşak’ mânâsına gelir. Latîf kelimesinin, hem ‘lütuf ve yardım’la, hem de letafetle yani ‘kesif ve katı olmamak’la ilgisi vardır. Bir ismi de Nur olan Allah’ın...
Ve insanda, şuur ve rızıkta zevk vasıtasıyla, ism-i Hakîmin cilvesi parlak bir surette görünüyor; ifadesini izah eder misiniz, ism-i Hakimin burayla münasebeti nasıldır? Yazar: Sorularla Risale, 18-2-2010 "Sâni-i Kadîr, ism-i Hakem ve Hakîmi ile, bu âlem içinde binler muntazam âlemleri derc etmiştir. O âlemler içinde en ziyade kâinattaki hikmetlere medar ve mazhar olan insanı bir merkez, bir medar hükmünde yaratmış. Ve o kâinat dairesinin en mühim hikmetleri ve faydaları insana bakıyor. Ve insan...
"Her bir çiçekte, herbir meyvede bir mizan var. Ve o mizan, bir intizam içinde; ve o intizam, tazelenen bir tanzim ve tevzin içinde; ve o tevzin ve tanzim, bir ziynet ve sanat içinde; ve o ziynet ve sanat, mânidar kokular..."Devamıyla izah eder misiniz? Yazar: Sorularla Risale, 18-2-2010 Her bir çiçek ve meyve bir mizan, yani ölçü ile yaratılmıştır. Mizan ve ölçü çiçek ve meyvenin ağaçlarının genel hatları ve kalıpları içindeki hassas orantıları ve tasarlanmış halleridir. Mesela elma ağacında el...
"Evet, nasıl ki ism-i Hakem ve Hakîmin cilve-i âzamı ile, âzamî derecede risalet-i Ahmediyeyi iktiza ediyor; öyle de, Esmâ-i Hüsnâdan Allah, Rahmân, Rahîm, Vedûd, Mün'im, Kerîm, Cemîl,.." Burada Allah'ın isimlerinin kullanılmasının hikmeti nedir? Allah’ın isimleri, hükümlerinin ve manalarının gereğini yapıp fiiliyat aleminde görünmek ve tecelli etmek isterler. Nasıl ressamlığa kabiliyetli olan birisi resim kabiliyetini göstermek için önce resim yapar, sonra da o resimleri sergilemek için bir ser...
İsmi Hakem bahsinde ilk ayette "Rabbinin yoluna hikmetle çağır..." derken neyi kastetmektedir? Ayrıca "Üçüncü nükte acele yazılmıştır." deniyor, nedeni nedir? Risalelerin acele yazılması konusundan başlayalım. Bu ifade ile risalelerin hapishane ortamında ve baskı altında yazılmasına işaret ediliyor. Üstad Hazretlerinin sürekli gözaltı ve baskılara maruz kalmasından dolayı Risale-i Nurlar genelde vakitsiz ve perişan bir vaziyette yazılmıştır. Bu da ister istemez bazı eserlerin telifinin acele ve ...
El-Hakem “Hükmeden, hakkı yerine getiren.” “Hükümlerinde zulüm bulunmayan.” “(De ki Allah’tan başka bir hakem mi arayayım? Oysa O, size Kitabı tafsilatlı olarak indirmiştir.” (En’âm Sûresi, 6/114) Bu ism-i şerif yâd edilirken, hayalimiz bizi mahşer meydanına götürür. O dehşetli meydana çıkış, ilâhî bir hükümle olduğu gibi, orada belli bir süre beklenmesi de yine ilâhî irade ve hüküm iledir. Bu hükmün icra edilmesiyle, dünya tarlasının bütün mahsulleri bir araya toplanır. İlâhî hâkimiyet karşısın...
El-Muizz / El-Müzill Muizz: “Dilediğine izzet ve kuvvet veren, ilimde yükselten.” Müzill: “Dilediğini zelil kılıp rahmetinden uzaklaştıran. Hor ve hakir kılan.” “...Bilin ki, Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz. Gerçekten Allah, inkâr edenleri hor ve aşağı kılıcıdır.” (Tövbe, 9/2) İzzet denilince aklımıza hemen gelen mânâ üstünlük ve galibiyettir. Mü’minler azizdir, kâfirler zelil. Âlimler azizdir, cahiller zelil. İzzet en büyük bir hayırdır. Bütün hayırlar elinde olan Allah, izzetin de yegâne sah...
El-Hafid / Er-Rafi Hâfid: “Kâfirleri, asileri, mütekebbir ve zalimleri alçaltan.” “Din düşmanlarını rahmetinden uzaklaştırıp ahirette zelil eden ve cezalandıran.” Râfi’: “Sevdiği kullarını yükselten.” “Mü’minleri kendisine yaklaştırarak yücelten.” “(O), alçaltan ve yüceltendir.” (Vâkıa Sûresi, 56/3) Bu iki ismin tecellisi de büyük çapta, kulun cüz’î iradesine bakıyor. İradelerini yanlış yolda kullanarak küfür ve isyan yoluna giren insanlar, alçalmaya talip olmuşlar ve Hâfid olan Allah da onları ...
Sabri kardeş, Sabırlı ol; ehemmiyetsiz ve zararsız olan vehmî ve asabî hastalığına ehemmiyet verme. Şifaya dua edilmekle beraber, zararsız, hatarsızdır. Çünkü, eğer hatarat, seyyie ise, nasıl ki aynada temessül eden pislik, pis değil ve aynadaki yılan sureti ısırmaz ve ateşin timsali yakmaz. Öyle de, kalbin ve hayalin aynalarında rızasız, ihtiyarsız gelen pis ve çirkin ve küfrî hatıralar zarar vermezler. Çünkü ilm-i usulde tasavvur-u küfür, küfür değil ve tahayyül-ü şetm, şetm olmaz. Hasene ise ...
El-Kabıt / El-Basıt Kâbıd: “Daraltıp sıkan.”, “Kıtlık veren” Bâsıt: “Açıp genişlik veren.”,“Bollaştıran.” “Allah, daraltır ve genişletir ve siz O’na döndürüleceksiniz.”( Bakara Sûresi, 2/245) Bu iki isim hem madde, hem de mânâ âlemi için geçerlidir. Zenginlikte genişlik, fakirlikte darlık olduğu gibi, ilimde genişlik cehalette darlık vardır. Bu iki mübarek ismin en büyük tecellileri, insanın kalb ve ruh âleminde kendini gösterir. Zira, ruh bedenden, mânâ da maddeden üstündür. Kulun, cüz’î irades...